bir dakika, bakmam lazım. | Open Subtitles | أوه، مجرد لحظة. وسوف يكون للنظر أن ما يصل. |
Ve bundan bahsetmişken hepinizin bir dakika ayırıp özel birine positif enerji göndermenizi istiyorum. | Open Subtitles | وبمناسبة الحديث عن ذلك، أريدنا جميعاً أن نأخد مجرد لحظة لإرسال بعض الطاقة الإيجابية |
bir dakika. Söylesene, bu kutuyu satın alır mıydın? | Open Subtitles | مجرد لحظة ، هل تشترين صندوق كهذا ؟ |
Burada olan sadece insan evrimindeki çok önemli bir an değil. | Open Subtitles | ما حدث هنا لم يكن مجرد لحظة محورية في التطور البشري. |
Çünkü eğer biz çıkıyorsak, herkesin gördüğü sadece iki sevgili arasındaki güzel bir an olacak. | Open Subtitles | لأننا لو كنا نتواعد، فإن ما رآه الجميع هو مجرد لحظة جميلة بين عاشقين. |
Evet, ben de düşünmedim. Demek istediğim ama öyle bir an değildi sadece hissedebileceğin bir an... | Open Subtitles | ولكن ألم يكن هناك لحظة, مجرد لحظة, شعرت فيها |
bir dakika, yalnızca bir dakika. | Open Subtitles | لا ، لحظة واحدة مجرد لحظة واحدة |
Freya, bize bir dakika izin verir misin, lütfen? | Open Subtitles | ELIJAH: فريا، هل يعذر لنا مجرد لحظة من فضلك؟ |
bir dakika. | Open Subtitles | مجرد لحظة أيها المحقق |
bir dakika nefesim düzelsin. | Open Subtitles | سآخذ مجرد لحظة لالتقط أنفاسى |
Affedersiniz. Sadece bir dakika. | Open Subtitles | عفوا، مجرد لحظة. |
-Açıkça,bir dakika -Halkın Desteği | Open Subtitles | بإخلاص ، مجرد لحظة |
bir dakika, lütfen. | Open Subtitles | مجرد لحظة, من فضلكم |
Majeste, bir dakika, teşekkür ederim. | Open Subtitles | صاحب الجلالة! مجرد لحظة |
Oh, bir dakika. | Open Subtitles | أوه, مجرد لحظة |
Bu senin için küçük bir an mı yani? | Open Subtitles | هذه مجرد لحظة عابرة بالنسبة لكِ؟ |
bir an için geçmiş günleri özledim. | Open Subtitles | ليتعشون معنا, انها مجرد لحظة حنين |
Çünkü elinize tek geçecek olan tek bir an. | Open Subtitles | لأن مجرد لحظة هي ما ستحصل عليها |
Sadece bir an. Tüm olan, bir andır. | TED | هي لحظة, مجرد لحظة فقط. |
bir an için geçmiş günleri özledim. | Open Subtitles | انها مجرد لحظة حنين |