Sonra sekiz kilometre yürüdü, o kalemi sıkıca tutarak, kayıt olmaya çalıştı. | TED | ثم مشت لخمسة أميال، قابضةً على القلم، محاولةً التسجيل. |
İnsanoğlu 200 yıl boyunca, yıldızların arasında ateş ve çelikten bacaklarla yanan çalıdan daha derin mucizelerle her gün karşılaşarak yürüdü. | Open Subtitles | لمدة200سنة. وقد مشت البشريةبينالنجوم علىأجنحةمن الناروالفولاذ. |
Acelesi vardı erken doğdu erken yürüdü erken konuştu. | Open Subtitles | لقد كانت على عجلة من أمرها ولدت قبل موعدها مشت باكراً |
O orospu bütün gece boyunca yürümüş, ama onu yakalayacağım. | Open Subtitles | تلك العاهرة مشت طوال الليل ولكني سأمسك بها |
yürümüş de yürümüş ta ki yolunu kaybettiğini anlayana kadar ve karanlık çökmesine az kalmış olmasına rağmen küçük kız, daha fazla gidemeyeceğini biliyormuş. | Open Subtitles | مشت ومشت حتى اكتشفت انها اضاعت طريقها وعلى الرغم من ان الظلام بدأ يحل |
Sekiz yaşındaki yeğenim düğününde koridorda bu şarkıyla yürüdü. | Open Subtitles | إبنة أخي ذات الثمان أعوام مشت عبر ممر الكنيسة على هذه الأغنية أثناء حفل زفافها |
O çirkin bir cadı olarak oldu her zamanki gibi toprak yürüdü. | Open Subtitles | هي كانت أقبح ساحرة مشت على الأرض على الأطلاق |
Kahramanın beklediği eski kulübeye sahil boyunca yalınayak yürüdü. | Open Subtitles | مشت حافية القدمين على مدار الشاطئ عند الكوخ القديم والذي ينتظرها البطل فيه |
Maïa bir yaşına basmadan yürüdü. | Open Subtitles | مشت مايا قبل أن تكمل عامها الأول |
Teyzem eve kadar yürüdü. Tam 6 mil. | Open Subtitles | مشت مسافة 6 أميال إلى المنزل |
Sana söyledim, yürüdü. | Open Subtitles | لقد أخبرتك، لقد مشت. |
Kız kendi başına yürüdü gitti. | Open Subtitles | الفتاة مشت من تلقاء نفسها |
yürüdü. | Open Subtitles | لقد مشت |
yürüdü. | Open Subtitles | مشت |
Catherine buraya kadar yürüdü. | Open Subtitles | كاثرين) مشت حتى هنا) |
Dün gece çok fazla yürümüş olmalı. | Open Subtitles | اعتقد انها مشت كثيرا الليلية الماضية. |
Muhtemelen evrende yürümüş, En şişman kızdı. | Open Subtitles | انها ببساطه اضخم فتاة مشت على وجه الأرض |
- Yaklaşık altı blok yürümüş bir kahve dükkanına gidip martini ısmarlamış. | Open Subtitles | مشت قرابة ال6 منازل وبعد ذلك وقفت عند مقهى وطلبت شراب ال(مارتيني) |
Yolu bulana kadar saatlerce yürümüş. | Open Subtitles | لقد مشت لساعات حتى وجدت الطريق |
- Emily'nin o bilekle 10 kilometre yürümüş olması imkânsız. | Open Subtitles | من غير المعقول أن (إيميلي) مشت 10 أميال على تلك الكاحل |