O zaman bunları yasal olmayan yollardan elde ettiğini varsayıyorum. | Open Subtitles | فلنفترض ان الأدلة التي تم الحصول عليها بطريقة غير مشروعة |
O zaman bunları yasal olmayan yollardan elde ettiğini varsayıyorum. | Open Subtitles | فلنفترض ان الأدلة التي تم الحصول عليها بطريقة غير مشروعة |
Ama ne olursa olsun, bu sınırlar en azından yasal bir sonuca varacak mantıklı birer araç olmalıdır. | TED | لكن يجب كحد ادنى ان تكون لهذه الخطوط معنى مسؤول في ظل نهاية مشروعة. |
Adrian Conrad, Albay Maybourne'dan yasadışı olarak bir ortakyaşam elde etti. | Open Subtitles | ادريان كونراد حصل بطريقة غير مشروعة على متكافل من كولونيل مايبورن |
Tahminlerimize göre içinde yasadışı mal olan Panama'ya ait diplomatik çantadan çıktı. | Open Subtitles | وجد هذا في كيس حقيبة دبلوماسية نعتقد أنها تحتوي مواد غير مشروعة |
Ayrıca telefon dinleme kesinlikle kanuni değildi. | Open Subtitles | بالاضافة ان التجسس على هاتف لم يكن بطريقة مشروعة |
yasal olmayan hastane atığı. | Open Subtitles | التخلص منها بطرق غير مشروعة من الحطام المستشفى. |
Metro'lar, Batı Nehri, geleceğin yasal girişimcisi. | Open Subtitles | المترو، نهر الغربية، المستقبل مع رجل أعمال مشروعة. |
Buradaki konumum yasal, üstelik kumarhane yönetiyorum. | Open Subtitles | لا أعمل فقط بطريقة مشروعة و لكني أدير كازينو |
As'ın bankacısı Charlie Clark vasıtasıyla yasal işlere biraz para yatırdım. | Open Subtitles | وضعت بعض المال في صفقات مشروعة مع شارلي كلارك ,كان المصرفي الذي يتعامل معه أيس |
Sence şişman birisi, yasal olan her şeyi denememeli mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الشخص السمين ..لم يحاول بكل طريقة مشروعة ليتغير؟ |
Ya da yeterli paranız varsa, yasal olarak elde edebilirsiniz. | Open Subtitles | أو إذا كان لديك ما يكفي من النقود بإمكانك أن تحصل عليهم بطريقة مشروعة |
yasal bir karşılık bulunmalı ve banknot olarak karşılanabilir olmalıdır. | Open Subtitles | يجب أن يوجد محاسبة مشروعة و مدعومة لمساندة الوثيقة. |
Sorun şu ki, yasal gerekçemiz yok. | Open Subtitles | والآن، تكمن المشكلة في عدم وجود أدوات قانونية مشروعة. |
yasal bir iş adamı, elektrik süpürgesinde neden 100 bin dolar saklar ki? | Open Subtitles | لماذا رجل أعمال مشروعة لديه 100 ألف دولار مخبأة في مكنسة كهربائية؟ |
Vergi hukuki ihlali ve yasadışı sözleşme imzalamaktan sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | أنا أقبض عليك بتهمة القروض الغير مشروعة وإنتهاك قانون الضرائب |
Bizim düşmanımız, oğullarınızı ve kızlarınızı yasadışı savaşlarda ölüme yollayan politikacılar. | Open Subtitles | أعدائي هم السياسيين.. الذين يرسلون أبنائكم ليموتون في حروب غير مشروعة. |
Patentlerini yasadışı olarak ihlal ettiğini iddia edip, adama dava açmışlar. | Open Subtitles | زعموا أنه يتعدى على براءة إختراعهم بطريقة غير مشروعة وقاموا بمقاضاته |
Ama bürokrasi, askerler ve çeteler yasadışı yollarla suya el koyuyor. | Open Subtitles | لكن البيروقراطيريين، الجنود، والعصابات بأخذونها بطريقة غير مشروعة ويحتفظون بها لأنفسهم |
pek kanuni değildi. | Open Subtitles | وطريقة حصولي عليها لأنها ليست مشروعة تماماً |
Kadınlar hakkında sorular soran insanları susturmayacağım. Bunu sormak meşru bir şeydir. | TED | ولن اُسكت الناس الذين يطرحون الأسئلة حول النساء، حسناً؟ أنها أسئلة مشروعة |
Evet ama yasak yere park edeceksen neden daha yakına park etmeyesin? | Open Subtitles | أجل ، ولكن إذا كنتِ ستدخلين الحديقة بصورة غير مشروعة ، فلم لا تركنين في مكان أقرب؟ |
yasadışı olarak alınmış her tür balık, yaban hayvanı veya bitkiyi bulundurmak veya göndermek kanuna aykırıdır. | Open Subtitles | إنّ لمن غير القانوني إمتلاك أو شحن أيّ أسماك وحيوانات ضارية، أو نباتات قد أخذت بطريقة غير مشروعة. |
Aynı zamanda hamiline tahvillerin para aklamak, vergi kaçırmak ve yasa dışı ticari işlemler için kullanıldığının da farkındayım. | Open Subtitles | وأنا أعلم أيضًا بأن السندات تُستخدم من أجل غسل الأموال و التهرب الضريبي، وغيرها من المفعاملات التجاريّة الغير مشروعة. |