| Belki sizin gibi ikisini birleştirebilirim. savaşçı bir doğa bilimci. | Open Subtitles | ربما يمكننى أن أجمع كلا الصفتين لأصبح عالم طبيعة مقاتل |
| milan'ı aldığımızda kardeşim, kimin daha iyi savaşçı olduğunu göreceğiz. | Open Subtitles | عندما نأخذ ميلان, أخي, سوف يرى من هو أفضل مقاتل. |
| Yakında dünyadaki en iyi dövüşçü olduğunuzu ispatlama şansınız olacak. | Open Subtitles | وستحصل أيضاً على فرصة لإثبات إنك أفضل مقاتل فى العالم |
| Yakında dünyadaki en iyi dövüşçü olduğunuzu ispatlama şansınız olacak. | Open Subtitles | وستحصل أيضاً على فرصة لإثبات إنك أفضل مقاتل فى العالم |
| Her Amerikan askerinin savaş alanından bir eş getirme hakkı vardır. | Open Subtitles | انه حق لكل مقاتل اميركي ان ياخذ زوجة من منطقة الحرب |
| Seni dünyanın en iyi dövüşçüsü olarak ondan ayırıyor. | Open Subtitles | وهذا الذى جعلك تتربع على عرش العالم كأعظم مقاتل |
| Buradan sağ kurtulmayı başaranımız olursa senden hesabı sorulacak. Bay yerli savaşçısı. | Open Subtitles | إذا كان أي منا خرج من هذا على قيد الحياة سوف تدفع ثمن ذلك، سيد مقاتل هندي |
| Ve sadece bu değil, 8 yaşımdayken... ...bir çocuk asker oldum. | TED | وليس ذلك فقط، عندما كنت في الثامنة من العمر أصبحت طفل مقاتل. |
| Örneğin bir binaya giren savaşçı için Yüz yüze geldiği ve onu gören başka bir savaşçıdır. | TED | ويجد نفسه في مواجهة مقاتل آخر يصوّب نحوه، |
| Dünyaya İnsan Oğulları'ndan daha cesur savaşçı gelmemiştir. | Open Subtitles | فلا يوجد مقاتل وطأ الأرض أشجع من الأدميون |
| Küçük tek kişilik bir savaşçı dış savunmayı geçebilir. | Open Subtitles | ان مقاتل واحد صغير يجب أن يكون قادر على اختراق الدفاع الخارجى |
| Bir kılıcı böyle kullanmak için büyük bir savaşçı olmak gerekir. | Open Subtitles | ولكن أن يحتاج إلى مقاتل عظيم لحمل هذا السيف |
| Üç gündür çalışıyordum ve çoktan psikopat bir dövüşçü tarafından saldırıya uğradım. | Open Subtitles | لقد كنت في العمل لثلاثة أيام، وسبق وهوجمت من مقاتل مضطرب عقليا |
| Acaba daha genç ve çevik bir dövüşçü karşısında bir çamur güreşçisi nasıl ayakta kalabilecek? | Open Subtitles | كيف سيصمد ملاكم حفر الطين محلي في هذه الحلبة في مواجهة مقاتل أصغر سنا واكثر مرونة |
| Bu yüzden senin bir dövüşçü olduğunu ona göstermeliyiz George. | Open Subtitles | لهذا علينا أن نريها أنك, يا جورج, مقاتل. |
| Aslında kısa süre önce 3 milyon savaş robotu için borç para aldılar. | Open Subtitles | فى الواقع , لقد امنوا قرض لان يمدوا ب 3 ملايين الى مقاتل |
| Seni dünyanın en iyi dövüşçüsü olarak ondan ayırıyor. | Open Subtitles | وهذا الذى جعلك تتربع على عرش العالم كأعظم مقاتل |
| Prydain'in en iyi savaşçısı son nefesini verdi. | Open Subtitles | أفضل مقاتل في أرض بريدان يرسم أنفاسه الأخيرة |
| Açıkçası müzikten anlayan bir asker bulmak | Open Subtitles | يجب أن أقول ، اٍنها ليست من العادة العثور على رجل مقاتل |
| boksör olmak için doğmuşum. | Open Subtitles | وأشعر بالحرج لأنني مقاتل، لأنني ولدت لأكون مقاتل. |
| Şu kahrolası paramı ver. İyi bir dövüşçüsün ama üçkağıtçısın. | Open Subtitles | أنت مقاتل جيد لكنّك لا تستطيع مساواة الحساب اللعين |
| Sen tam bir savaşçısın. Başarısızlıktan korkmayan adamı severim. | Open Subtitles | لأنك مقاتل يعجبنى الرجل الذي لا يخشى من الإحتمالات السيئة |
| Çatışma sırasında vurulan bir Taliban askeri, NATO birlikleri Kunduz şehrine girdiğinde... | TED | مقاتل طالباني تم قتله خلال معركة حيث دخل التحالف الشمالي لمدينة كوندوز. |
| savaş uzmanı, keskin nişancı, yakın dövüş uzmanı. | Open Subtitles | محارباً مدني، قناص، مقاتل في موقع الالتحام |
| Kendimi, gerçek bir silahı olan gerçek bir savaşçıya karşı denemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إختبار نفسي ضدّ مقاتل حقيقي مع سلاح حقيقي |
| Hayır, ben bir savaşçıyım. Gittiği yere kadar da öyle kalacağım. | Open Subtitles | لا ، أنا مقاتل وسأظل مقاتلاً أطول فترة ممكنة |
| "Evet, İmparatorluk küçük tek kişilik bir savaşçıyı bir tehdit olarak görmüyor," | Open Subtitles | الامبراطورية لا تعير مقاتل واحد صغير أى اهتمام |