| Ted, burada senden daha çok yaşayan bir tek ben varım. | Open Subtitles | تيد، وهو الوحيد الذي عاش هنا لفترة أطول مما كنت أنا. |
| Şu anda senden daha fazla görmeyi istediğimiz biri yoktu. | Open Subtitles | هناك لا أحد نحن نفضل انتظروا في هذه اللحظة مما كنت. |
| Belki de sandığımdan daha güçlüsün, ancak yine de yeterli değil. | Open Subtitles | ربما كنت أقوى مما كنت اعتقد، ولكنه لا يزال غير كافى. |
| Bana kalırsa beş altı ay öncesinden çok daha iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | أظنك تبدو أفضل مما كنت عليه قبل 5 أو 6 أشهر. |
| Sana hayatımı veriyorum benden daha iyi bir kral ol diye. | Open Subtitles | أعطيك حياتي بأنك قد تكون ملك أفضل مما كنت أنا أبدا |
| Bu iş umduğumdan da iyi çıktı. | Open Subtitles | نعم أعني أن هذه الوظيفة أكبر مما كنت أحلم. |
| Ama bize tahmin ettiğimden çok daha çabuk yetişti. Bunu hep yapar. | Open Subtitles | لقد لحقت بنا أسرع مما كنت أظن أنه ممكن إنها تفعل ذلك |
| Buradaki tek yarım akıllı kişi o. Anlayacağın senden daha akıllı. | Open Subtitles | أنه هو الوحيد هنا اللذي يمتلك دماغاً أكثر ذكاء مما كنت ستكون يوماً |
| Alınma ama, bu beni senden daha da hasta yapar. | Open Subtitles | لا جريمة، ولكن هذا هو حول لجعل لي مرضا مما كنت. |
| Tamam Coop. Şimdi senden bile daha fazla üşüyorum. | Open Subtitles | حسنا، التعاون الدولي، الآن أنا أكثر برودة مما كنت عليه من قبل عندما قلت انني الباردة. |
| Bu ilişki, sandığımdan daha uzun sürdü. | Open Subtitles | هذه العلاقة دامت لفترة اطول مما كنت اعتقد |
| Takıldım, sandığımdan uzun sürdü. Tamam. | Open Subtitles | حصلت على المحاصرين، واستغرق وقتا أطول من مما كنت أعتقد أنه سيكون. |
| İşte burada, sandığımdan biraz daha pahalıymış ama buna değecek. | Open Subtitles | حسنا، ها هي. أغلى ثمنا قليلا مما كنت اعتقد، ولكن سوف يكون يستحق كل هذا العناء، |
| Ümit ettiğinden daha çok zafer kazanıp çok daha güçlenecekmişsin Atilla. | Open Subtitles | انهم يقولون ستنال مزيد من المجد والسلطة مما كنت تأمل، أتيلا. |
| Muhtemelen benden çok daha iyi bir eleştirel düşünür olur. | Open Subtitles | وربما يكون مفكراً نقدياً أفضل مما كنت أنا عليه أبداً |
| Çünkü sen benden daha şişman birisin. Ya da öyleydin. | Open Subtitles | أنت زميل أشجع مما أنا عليه أو مما كنت عليه |
| umduğumdan daha iyi bir taşıt bulabildim. | Open Subtitles | تمكنت من الحصول على سفينة، أفضل مما كنت آمل |
| Ya buzullarımız tahmin ettiğimden daha hızlı eriyorsa? | TED | ماذا لو أن أنهارنا الجليدية ذابت بشكل أسرع مما كنت أتوقع؟ |
| Tahminimden daha sıskasın, ama daha zarifsin. | Open Subtitles | أنتِ أكثر هزلاً مما كنت أتمنى لكن أكثر جمالاً رغم ذلك |
| O zaman olduğumdan daha iyi bir doktor olmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أكون طبيبة أفضل مما كنت في ذلك الوقت |
| Cambridge'de, evimden binlerce mil uzakta, dizüstü bilgisayarımla herhangi bir insanla olduğundan daha fazla zaman geçirdiğimi fark ettim. | TED | وفي كامبريدج بعيدا عن منزلي بآلاف الأميال، أدركت أني أقضي وقتا أكبر أمام حاسوبي مما كنت أفعل مع الناس. |
| Konunun psikolojik ve felsefi boyutlarını ele almayı seçerek işimi daha da zorlaştırdım. | Open Subtitles | وقراري لاكتشاف الجانبين النفسي والفلسفي لهذا الموضوع جعل مهمتي أصعب مما كنت أتوقع |
| Seni hep Düşündüğümden çok daha yetenekli ve bilirsin çok daha kırışık buldum. | Open Subtitles | ، إن مهاراتك أروع بكثير ، و تعرف متجعد أكثر مما كنت أتخيل |
| Nasılsın? Seni düşündüğünden çok seviyorum. | Open Subtitles | أوه، أنا يحبك أكثر مما كنت سوف نعرف من أي وقت مضى. |