Muhtemelen bir moleküler istikrarsızlık belli bölgeleri saydam hale getirmiş. | Open Subtitles | من المحتمل بعض عدم الإستقرار الجزيئي احثت بالناكيد مناطق شفّافة |
Nasıl oluyor da gözün NCIS'in yasak bölge kapılarını açabiliyor? | Open Subtitles | كيف تستطيع عينك الدخول إلى مناطق محظورة في الشعبه ؟ |
Sinyal artışı olan bölgeler burası, burası, burası ve burası. | Open Subtitles | و مناطق إشارة زائدة هنا هنا، هنا و هنا تباً |
- Atış alanları. - Eski bir kale veya cephanelik? | Open Subtitles | ـ مناطق الصيد ـ ربما حصن قديم أو مستودع سلاح |
1.5 milyardan fazla kişi, deniz seviyesinde ve sele yatkın bölgelerde yaşıyor. | TED | أكثر من 1.5 مليار شخص يسكنون في مناطق ساحلية منخفضة معرضة للفيضانات. |
Füzeler vurmadan önce... küçük grupları bile güvenli bölgelere taşıyamayız. | Open Subtitles | أن نقوم بإخلاء عدد قليل من الناس إلى مناطق امنة |
Turistik faliyetlerle ilgili yazıları varmış. Gizemli noktalar, UFO görülen yerler... | Open Subtitles | انه يكتب عن مناطق الجذب السياحي البقعة الغامضة و مناطق الأثرية |
Dış yüzeyde bir başka yüz bölgesi daha var ki burada daha birkaç yüz bölgesi daha var. | TED | هذه أخرى لكنها على السطح أيضا حيث يوجد مزيد من مناطق الوجه. |
Bazıları zayıf eyaletlerde oldu fakat işin kötüsü çokça gazeteci onları korumak için bolca seçeneği olan yerlerde öldürüldü. | TED | بعضها يحدث في مناطق هشّة، ولكن عددًا هائلًا من الصحفيين يجري قتلهم في مناطق ذات مقدرة كبيرة على حمايتهم. |
Neden beynimizde üç tane yüz tanıma ve üç tane yer tanıma bölgesine gerek var? Bunlar arasındaki iş bölümü nasıldır? | TED | لماذا نحتاج ثلاثة مناطق دماغية للوجه وثلاثة أخرى للمكان وكيف تنقسم الوظائف بينها؟ |
Bu yüzden başka kargaşa bölgelerinde iş birliği oluşturup diğer ekiplere katılıyordum. | TED | وهكذا بدأت بالانضمام لمجموعات، وعقدتُ علاقات تعاونية في مناطق أخرى غير مستقرة. |
Devletlerin şehirler barındırabilecek kadar büyük yeni reform bölgeleri oluşturmalarını teklif ettim ve onlara bir de isim verdim: pilot şehirler. | TED | لذلك اقترحت ان تقوم الحكومات بانشاء من مناطق مستصلحة جديدة كبيرة بما يكفي لتحتضن مدن واعطائها تسمية : مدن الامتياز. |
Bunu da şöyle yapacağım, değişik sıtma seviyeleri olan bölgeleri karşılaştıracağım. | TED | و الطريقة التي سأقوم بها هي سألقي النظر على عدة مناطق توجد فيها الملاريا بمستويات مختلفة |
Dünyanın diğer bölgeleri fırtınalar tarafından daha bile yıkıcı şekillerde vuruldu. | TED | الاعاصير ضربت مناطق اخرى من العالم بقوة أشد. |
ölü bölge denen, biyolojik yönteme öncülük etmektedir. | TED | ويتم هذا من خلال عملية بيولوجية تؤدي إلى تكوين مناطق تسمى بالمناطق الميتة. |
Hayır... Ama güvenli bölgeler ya da öyle bir şeyler mutlaka olmalı. | Open Subtitles | لا , ولكن لابد من وجود مناطق امنه أو ما شابه ؟ |
Yani en sevdiğim tabirle, bunlar beynin caz alanları değil. | TED | واريد ان اضيف .. ان هذه المناطق ليست مناطق موسيقى الجاز |
27 Temmuz'da Liberya Başkanı en kötü şekilde etkilenen bölgelerde karantina uygulaması başlattı. | TED | في 27 يوليو فرضت رئيسة ليبريا حجراً صحياً على مناطق الأكثر تضرراً. |
Daha önce kimsenin bakmamış olduğu bölgelere bakabiliyor ve o bölgelerde bu genlerin aktive olduğunu görebiliyoruz. | TED | بإمكاننا أيضاً النظر إلى مناطق لم يراها أحدٌ من قبل ، ونرى تلك الجينات النشطة هناك. |
Bu adada öyle yerler vardır ki, her iki ya da üç milde yeni bir dille karşılaşabilirsiniz. | TED | هناك مناطق في تلك الجزيرة حيث تصادف لغة جديدة على مسافة ميلين أو ثلاثة أميال من اللغة السابقة. |
Kalan yaklaşık 500.000 insan ise savaş bölgesi dışındaki alanlarda öldürülüyor. | TED | البقية تقريبا 500000 شخصا يموتون خارج مناطق الحرب. |
Bunun gibi yerlerde, örneğin Yahuda Çölü'nde, en yakın yoldan 20 km uzakta bulunuyorduk. | TED | فقد حصلت في مناطق مثل .. صحراء يهودا على بعد 20 كم من اقرب طريق مأهول |
Almanya dört işgal bölgesine bölündü ve her Müttefik, başkentten bir kısım aldı. | Open Subtitles | قسمت ألمانيا إلى أربع مناطق نفوذ حيث كان لكل دولة من الحلفاء السيطرة على قطاع من العاصمة الألمانية |
Kahve plantasyonlarında ve diğer... ...çatışma bölgelerinde çalışan... | TED | حيث يتم نقل الاطفال من مناطق نزاع اخرى للعمل في مزارع القهوة |
Ekranda bir ton kırmızı görmeye devam edebilirsiniz, çünkü daha geniş renkli bulutlarla artışları gösteriyoruz, kırmızılı daha büyük alanlar. | TED | لا تزالون ترون بقعة حمراء في الشاشة، لأننا نظهر زيادة في شكل سحب أكبر، أي مناطق أكبر ذات لون أحمر. |
Diğer alanlarda kar yağışı oluyor veya kışın yeniden buz kazanımı oluyor. | TED | بينما مناطق أخرى تشهد هطول ثلج أو تكسب الجليد مجدداً في الشتاء |
Bunu söylediğime üzgünüm. Sadece petrol çıkarmak için yeni bir yer kazıyor. | Open Subtitles | حسناً، يؤسفني قول هذا لكنه يستكشف فقط مناطق جديدة للتنقيب عن النفط |
Neden daha geniş bir sınır çizip tüm araştırma alanlarına hükmetmeyelim? | Open Subtitles | لماذا علينا رسم خط استبدادي و نتحكم فى كل مناطق التحقيق |