| Sana bakmadığım bir anda, benden çaldığın hayatımı korumak için bunu yapıyorum. | Open Subtitles | سأفعل هذا لأنقذ حياتى التى كنت ستسلبها منى عندما تسنح لك الفرصة |
| Sonra bir gün, benden, kendisiyle birlikte, karaya çıkmamı istedi. | Open Subtitles | لكن فى يوم ما طلب منى أن أذهب للشاطىء معة |
| benden bu kadar nefret ettiğini bilmiyordum. benim yanımda bile duramadığını. | Open Subtitles | لم أظن أنه يكرهنى بشده ربما لم يبق كثيراً بالقرب منى |
| İşlerin olduğunu biliyorum ama neden bana bu kadar kızgınsın? | Open Subtitles | اٍذا لا تعتبريه من شأنك لماذا أنت غاضبة منى ؟ |
| Dinle beni. Giysi üstünde ve sen benden daha iyi yüzücüsün değil mi? | Open Subtitles | استمع لى , لديك البذلة وانت افضل منى فى السباحة اليس كذلك ؟ |
| benden ne zaman bir şey istese yaptım. Çünkü ona borçluydum. | Open Subtitles | و ما طلب منى أن أفعله ، فقد فعلته لأننى ممتنة |
| Zaten zar zor buluşabiliyorken, dün gece benden neden kaçtın? | Open Subtitles | لماذا هربت منى أمس و كنا بالكاد قد التقينا ؟ |
| Hartum'dan daha yeni geldi. O benden daha iyi açıklayabilir. | Open Subtitles | لقد عاد توا من الخرطوم و يمكنه التفسير أفضل منى |
| benden kurtulmak isteyen o kalabalığın bir parçası olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن انك جزء من هذا الحشد الذى يحاول التخلص منى |
| Odamda bir kez şeytana yemin etti. benden daha ileri gitti. | Open Subtitles | شاهدته يستحضر إبليس فى بيتى كان متعمقا فى ذلك أكثر منى |
| Biri benden çalarsa, ona 'benden çaldın' diyeceğim, ona yumuşak davranmayacağım. | Open Subtitles | ان سرق احدهم منى فسأواجهه بالحقيقة و لن اتعرض لاى برىء |
| ben sadece çocuk kalmak istiyordum ama o bunu benden aldı. | Open Subtitles | لقد كنت أريد أن أعيش طفولتى فقط وقد إنتزع ذلك منى |
| bana evlenme teklifi etti. Bunun böyle olmasını senin istediğini söyledi. | Open Subtitles | وقد طلب منى الزواج وقال انك تريد هذا ايضا بهذا الشكل |
| Servoz benim altımda ipe asılı ileri geri sallanıp yukarıya bana bakıyordu. | Open Subtitles | سيرفيوس كان اسفل منى معلقا فى الهواء وكان ينظر الى اعلى علينا |
| bana karşı ihtiyatlı olmanızdan korkuyordum bana bir erkek avcısı gözüyle bakıyor olabilirdiniz. | Open Subtitles | كنت أخشى أن تكون حذراً منى و ربما كنت تعتبرنى منقبة عن الذهب |
| Chandler beni korkunç buluyor o nedenle aynı takımda oynamamız iyi oldu. | Open Subtitles | تشاندلر يخاف منى جدا فكان من الافضل ان نكون فى فريق واحد |
| benimle burada Rus bölgesinde buluşmak istemeniz iyi bir başlangıç değil. Korkuyordum. | Open Subtitles | طلبتى منى أن نتقابل هنا فى القطاع الروسى, وتلك ليست بدايه مُشجعه |
| Mona'nın tekrar orada olmasıyla bir ilgisi olamaz, değil mi? | Open Subtitles | هذا لا يحدث لديها أي شيء للقيام مع حقيقة منى أن تم نقل هناك، سيكون ذلك؟ |
| Bende bu sivri dil varken mi? Tek söyleyebileceğim, cesur bir adamsın. | Open Subtitles | بقبلة منى ، كل ما يمكننى قوله لك هو أنك رجل شجاع |
| Muna onunla konuşmuş ama nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | منى تحدثت معه لكني لا أعرف أين هو |
| Vince Stone seni öldürmemi istedi. ben de Slim'i ayarladım. | Open Subtitles | فينس ستون طلب منى ان اتخلص منك وانا استاجرت سليم |
| Bir hayal gördüğünü söyledi ve geziyi iptal etmemi söyledi | Open Subtitles | قالت انها راودتها رؤية و طلبت منى ان نلغى الرحلة |
| Sadece daha aptal oldukları için onların yerine benim düşünmem gerekiyor. | Open Subtitles | فقط أنهم أكثر غباءاً منى لذا وجب على التفكير بدلاً منهم |
| Babam ne zaman bana çok kızsa, arabayı elimden alırdı. | Open Subtitles | عندما كان يغضب أبى منى بشدة كان يأخذ منى السيارة |
| HomeSec benimle iletişime geçti ve bir kaç test yapmamı istedi. | Open Subtitles | لقد اتصلت بى وكالة الأمن القومى وطلبت منى اجراء بعض الإختبارات |
| Sanırım benim bir yanım hep göçebe oldu; hem fiziksel hem de ruhsal açıdan. | TED | اعتقد أن جانبا منى لطالما كان بدويا. جسديا وروحيا. |