| Yaşam Fizik ve kimyadan, ek olarak pek çok tesadüften ortaya çıkabilir. | TED | يمكن للحياة أن تنشأ من الفيزياء والكيمياء، بالإضافة للكثير من الحوادث. |
| Fizik ve belli başlı tesadüflerin sonucu oluşan kimyasal bağ yoluyla, insan zihni nörobiyoloji ve pek çok tesadüften ortaya çıkabilir. | TED | يمكن للعقل البشري أن ينشأ من بيولوجيا الأعصاب والكثير من الحوادث، الطريقة التي تنشأ بها الرابطة الكيميائية من الفيزياء وحوادث معينة. |
| Başka bir fizikçi Schrödinger'in cinsellikten ilham alan Fizik haftası için şöyle der: | Open Subtitles | قال فيزيائي آخر عن ذلك الأسبوع من الفيزياء التي يوحي بها الجنس الذي قضاه شرودينجر |
| Yani, adli soruşturmaların, Fizik ve matematikten daha güvenilir olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقد إذاً أن التحقيق الجنائي أكثر صدقية من الفيزياء و الرياضيات؟ |
| fizikten kimyaya, biyolojiden tıbba kadar yayılan birçok alanda, mesleki açıdan sınırlandırılmış binlerce konu bulunmaktadır. | TED | يوجد الآلاف من المواضيع المحددة مهنيا موزعة من الفيزياء والكيمياء إلى الأحياء والطب. |
| Pekala, fizikten bir ders ise bu dağınım her zaman yükselecektir, bu temel yasa. | TED | لذا، الدرس من الفيزياء هو أن الكون سيزداد دائما ; إنه القانون الأساسي. |
| Yani, adli soruşturmaların, Fizik ve matematikten daha güvenilir olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقد إذاً أن التحقيق الجنائي أكثر صدقية من الفيزياء و الرياضيات؟ |
| Süpernova, yıldızların çöküşü ve karadelik oluşumunu simüle etmek çok zor çünkü beraberinde bir sürü Fizik yasası getiriyor. | Open Subtitles | محاكاة إنهيار السوبرنوفا وتكوّن الثقب الأسود صعبة للغاية لأنها تجمع فروعاً كثيرة من الفيزياء |
| Vi Hart ve "Anlık Fizik" beni daha önceden bilmediğim birçok şeyle tanıştırdı. | TED | " فاي هارت " و "دقيقة من الفيزياء " قاموا بتعريفي بجميع الأشياء التي لم أكن أعلمها من قبل. |
| Günümüzde, orada Chern-Simons değişmezleri olarak adlandırılan bu şeyler Fizik aracılığıyla fazlasıyla yayıldı. | TED | واليوم، أصبحت هذه الأمور التي تسمى بثوابت تشرن-سيمونز منتشرةً من خلال الكثير من الفيزياء. |
| Bu da tamamen yeni bir Fizik demekti. | Open Subtitles | أي ما عنى نوع جديد بالكامل من الفيزياء. |
| Biz Fizik bazı yasalarına tabidir. | Open Subtitles | تحكمها قوانين معينة من الفيزياء. |
| Birdenbire Eros, tüm asteroit neredeyse bilinen her bir Fizik kanununa meydan okuyacak şekilde hareket ediyor. | Open Subtitles | فجأة، إيروس، الكويكب بأكمله، يتحرك ... في هذه الطريقة التي تتحدى عمليا كل قانون يُعرف من الفيزياء |
| Örneğin "Anlık Fizik"e bakalım dünyaya Fizik öğreten bir adam: (Video) Sadede gelelim. | TED | زر قناة " دقيقة من الفيزياء " اليوتيوبية وهي للشخص يدرس العالم الفيزياء: (فيديو) فلندخل صلب الموضوع. |
| Orada, çoğunlukla sadece ekmek ve çayla açlık sınırında yaşamış, hatta bazen açlıktan bayılmış, hem matematik hem de Fizik bölümünden mezun olmuştur. | TED | هناك حصلت (ماري) على درجة علمية في كل من الفيزياء والرياضيات معتمدةً بشكل أساسي على الخبز والشاي، وأصيبت أحيانًا بالإغماء لقربها من التضور جوعًا. |
| fizikten tıpa kadar bircok konuyu kapsiyor, epidemiyoloji ve matematiksel modelleme de bunlardan. | TED | تعلمون , من الفيزياء إلى الطب, بالأخص علم الأوبئة و كذلك التمثيل الرياضي . |
| Doppler etkisi temel fizikten gelen çok önemli bir kuraldır. | TED | تأثير ( دوبلر) امر غاية في الأهمية من الفيزياء الأساسية. |