| Bunlar, ilk yapılabilirlik deneylerinden bazıları. Hareket etmesi için esnek deride potansiyel enerji saklıyoruz. | TED | هذه بعض التجارب الأولية لإمكانية تنفيذه حيث أننا نخزن طاقة كامنة في جلده المرن لكي يتمكن من الحركة |
| Bütün saldırı tüfeklerini orada saklıyoruz. | Open Subtitles | بضعة طوابق في الأسفل حيث نخزن كل البنادق الهجومية |
| Bulduğumuz cesetleri burada saklıyoruz. | Open Subtitles | إننا نخزن الجثث هنا عندما نجدها. |
| Eşyaları nasıl depolamamız gerektiğini bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعرف كيف نخزن بعض الأشياء فإحترق المكان عن بكرة أبيه |
| Ayrıca bir yıllık yiyecek ve mühimmatı patlayıcı mahzeninde depolamamız gerektiğini düşünüyorum ama depolamıyoruz. | Open Subtitles | اعتقد ايضا انه علينا ان نخزن أكل عام كامل و ذخيرة في القبو |
| Konserveleme tekniklerine bakıyordum çünkü kışın ikimize yetecek kadar yiyecek depolamalıyız. | Open Subtitles | كنت أبحث عن طرق لتخزين الطعام .. لأنه يجب أن نخزن طعام بما فيه الكفاية لنا خلال الشتاء و هذا كثير. |
| Bu yüzden yapabildiğimiz kadar depolamalıyız. | Open Subtitles | لذلك نحن نخزن مانقدر عليه |
| Buğdaylarımızı sakladığımız yeri öğrenmek isteyen hırsızlar mısınız? | Open Subtitles | هل أنتم لصوص ترغبون في رؤية أين نخزن حبوبنا ؟ |
| Bulduğumuz cesetleri burada saklıyoruz. | Open Subtitles | إننا نخزن الجثث هنا عندما نجدها. |
| Akşam yemeği için şarap kutusunu saklıyoruz. | Open Subtitles | نحن نخزن صندوق الشراب للعشاء |
| Pekâlâ, şurası da kurutma bölümü oluyor. Bütün baharatları sakladığımız yer. | Open Subtitles | حسناً ,هذه منطقة التجفيف هنا نخزن كل التوابل |
| Don'un sıradan cumartesi sabahı proje deneylerinden birinde içecekleri sakladığımız torbaları alıp içlerine şeker, tuz gibi malzemeler dolduruyordu. | Open Subtitles | أحد مشاريع "دون العلمية في صباح السبت كان بأخذ الاكياس التي نخزن فيها المشروبات |