| Şu an da olay anında civarda bulunan iki tanığı sorguluyoruz. | Open Subtitles | حالياً نستجوب شاهدين كانوا على مقربة منه وقتها |
| Biz masajcıyı sorguluyoruz, sen de Kent hakkında bir şeyler bulmaya çalış, tamam mı? | Open Subtitles | نحن الآن نستجوب المدلكة ابحثي عن أي معلومات عن المعتدي |
| Bu Dr. Baker'ı sorgulamamız gerekecek, korkarım. | Open Subtitles | قتلها أخشى أن علينا أن نستجوب "ذلك الطبيب "بيكر |
| Diğer adamı sorgulamak istiyoruz ama şu ana kadar onu bulabilmiş değiliz. | Open Subtitles | نريد أن نستجوب الرجل الآخر ولكن حتى الآن لا نعرف من هو |
| Kliniğe getiren bazı yaralı zanlıları sorgulayacağız. | Open Subtitles | نحن نستجوب المساجين المصابين الذى يأتون الى العياده |
| Paris'te adı Sen ile başlayan herkesi sorguya çekmek istiyorum... | Open Subtitles | فونتون , علينا أن نستجوب كل شخص في باريس اسمه يو |
| Haneye tecavüzcüleri, otuzbircileri, yanık izlileri sorgularken uyuyamıyor oluşumu da kullanışlı hâle getirmeye karar verdim. | Open Subtitles | نعم ، بينما كنا نستجوب مقتحمي البيوت وباقي المتهمين قررت أن أستفيد من أرقي |
| Maurice'i aşırı ön yargılı bir şekilde sorgulamalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب أن نستجوب موريس بأذى كبير |
| Şu anda görevli polisi sorguluyoruz. | Open Subtitles | وليس تهور من السائق نحن نستجوب الضابط الآن |
| Hâlâ davetli listesindekileri sorguluyoruz ama şu ana kadar kimse çıkmadı. | Open Subtitles | ـ هل رأى أى شخص مُطلق النار ؟ ـ مازلنا نستجوب الضيوف ، لكن حتى الآن ، لا |
| Çoğu çatışmada öldü, kalanları da sorguluyoruz. | Open Subtitles | معظمهم مات في القتال نحن نستجوب الآخرين الآن |
| Tutukladığımız şüphelileri sorguluyoruz. | Open Subtitles | نحن نستجوب المتهمين الذين قبضنا عليهم في السفينة |
| Sanığı sorguluyoruz. - Girmek ister misiniz. | Open Subtitles | نحن نستجوب المتهم الآن أتريد الحضور؟ |
| Bu Dr. Baker'ı sorgulamamız gerekecek, korkarım. | Open Subtitles | أخشى أن علينا أن نستجوب "ذلك الطبيب "بيكر |
| sorgulamamız gereken daha birçok kişi var. | Open Subtitles | وبناء على عدد المشتبهين بقي لنا أن نستجوب... |
| Bir şüpheliyi sorgulamak hiçbir kanuna aykırı değildir. | Open Subtitles | ليس هذا خرقاً للقانون أن نستجوب أي مشتبه به |
| Kesinlikle baş şüpheliyi sorgulamak istiyoruz, değil mi? | Open Subtitles | يجب أن نستجوب المشتبه بهِ الرئيسي, صحيح؟ |
| Dondurma için kullandığı sütleri aldığı inekleri mi sorgulayacağız? | Open Subtitles | نستجوب البقرة التي تزوّدها بالحليب؟ |
| Birbirimizi mi sorgulayacağız? | Open Subtitles | نحن نستجوب بعضنا البعض ؟ |
| Ama ana fikrimiz zaman zaman insanları çapraz sorguya çekmek zaten. | Open Subtitles | لكن الفكرة هي أننا نستجوب الضيوف من حين لآخر |
| Hala, Neviah'ı sorgularken Dr. Brennan'ın buradaki varlığını pek mantıklı bulmuyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ من الحكمة تواجد د. (برينان) حينما نستجوب (نيفاياه) |
| DNA testi yapmalıyız komşuları ve tanıdıklarını sorgulamalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نفكر في عمل فحص للحمض النووي نستجوب من نستطيع من الجيران ونتصل ب... |
| Neden adamı sorgulayamıyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نستجوب هذا الرجل ؟ |
| İnsanları hayata döndürüyor. Katilin kurbanlarını sorgulayabiliriz. | Open Subtitles | إنه يعيد الناس للحياة ، ولدقيقتين فحسب يمكننا أن نستجوب الضحايا |
| Onları sorguluyorduk, bir kasırga çıktı. Her şey çok hızlı gerçekleşti. | Open Subtitles | كنا نستجوب, ثم إضطرب الجو بشكل سريع |