| Gözlerinin içine baktım ve en karanlık saatlerinin hikâyelerini derinden dinledim. | TED | نظرت في عينيها واستمعت بعمق إلى ما تروي عن أحلك ساعاتها. |
| O kediciğin gözlerinin içine baktım ozaman onu eve götürmek zorunda olduğumu anladım. | Open Subtitles | نظرت في عيون تلك القطة و عرفت أنه يجب أن أحضرها معي للبيت |
| Gözlerimin içine baktın ve başka hiçbir şeyin olmadığını... bununla sınırlı olduğunu söyledin. Seninle neler neler yaşadım, Nathan. | Open Subtitles | لقد نظرت في عينيّ وقلت لي بأنه ليس هنالك شئ آخر |
| Niye gözümün içine baka baka yalan söyledin peki? | Open Subtitles | لماذا اذا نظرت في وجهي و كذبت علي؟ |
| Gözümün içine baktı ve beni tanımadı. | Open Subtitles | نظرت في عينيّ مباشرة.. لكنّها لم تتعرّف عليّ. |
| Problem şuydu ki yüzlerine baktığımda gözlerinin daldığını ve sadece beni görmezden geldiklerini görebiliyordum. | TED | المشكلة كانت أنّني عندما نظرت في وجوههم تمكنت من أن أرى الضبابية في عيونهم وأنهم يفقدون تركيزهم. |
| - Her yere baktınız, banyoya da bakın. | Open Subtitles | سيدي.. نظرت في كل مكان، افحص دورة المياه أيضاً. |
| Gözlerimin içine bakıp niçin olduğunu söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هلا نظرت في عيني وأخبرتني لماذا؟ |
| 15 yıl önce o adamın gözünün içine baktım ben. O öldürdü. | Open Subtitles | لقد نظرت في عينيه منذ 15 سنة مضت,لقد قتلها |
| Gözlerinin içine baktım. Doğruyu söylüyor. Tamam mı? | Open Subtitles | أؤكد لك أني نظرت في عينيه وكان يقول الحقيقة |
| Babasının gözlerinin içine baktım ve onu canlı getireceğimize yemin ettim. | Open Subtitles | نظرت في عيني والدها و أقسمت أنني سأجدها حية |
| Hepsi benim suçum. Öğle yemeği paramı verirken gözlerinin içine baktım. | Open Subtitles | إنه خطأي أنا ، فلقد نظرت في عيونهم عندما أعطيتهم مال غدائي |
| Gözümün içine baktın ve ikinci dönemini göremeyecek dedin.. | Open Subtitles | نظرت في عيني وقلت أنه لن يرى فترة رئاسية ثانية |
| Gözlerinin içine baktın ve sana istediklerini verebilecek birini gördün. | Open Subtitles | انت نظرت في عينيه ورايت شخص آخر يستطيع ان يعطيك ما تريدين |
| Caroline gözlerimin içine baka baka hayatıma devam etmemi söyledi. | Open Subtitles | كارولين)، لقد نظرت في عينيّ) وأخبرتني بأن أُمضي في حياتي |
| Gözlerimin içine baka baka yalan söyledin. | Open Subtitles | نظرت في عيني وكذبت علي |
| Gözümün içine baktı ve hırsızları suçladı. | Open Subtitles | لقد نظرت في عينيّ وألقت باللوم على الأناس الصغار. |
| Annemin gözlerinin içine baktığımda, ona yardım etmem için yalvardığını görüyordum... ve tek yapabildiğim dua etmekti. | Open Subtitles | نظرت في عيني أمي التي ترجوني لاساعدها وكل ما استطعت فعله هو الدعاء |
| Dolaba baktınız. | Open Subtitles | نظرت في الخزانة |
| Aynaya baktım ve ilk kez uzun zaman önce tanıdığım birini gördüm. | Open Subtitles | نظرت في المرآة، وللمرة الأولى والربوحدهيعلممنذ متى .. رأيت شخص ما أعرفه |
| Gözlerinin içine bakıp tüm kalbimle söz vermiştim. | Open Subtitles | نظرت في عينيه ... ... ووعدته من عميق قلبي ... |
| Bankaya gittim ve veznedar bana çok garip baktı eve gittim ve aynada kendime baktım ve yüzüm yaptığım maskeyi yıkamayı unuttuğum için hala yemyeşildi. | Open Subtitles | ذهبت للبنك و نظر إليَّ أمين الصندوق بغرابة فذهبت للمنزل و نظرت في المرآة و كان وجهي لازال أخضراً أثر قناع أخضر |
| Filmin getirisini inceledim. | Open Subtitles | نظرت في تمويل الفيلم ,وأن المصطلحات الصحيحة هي |
| Teklifimi değerlendirebildiniz mi diye merak etmiştim. | Open Subtitles | كنت أتساءل عما إذا كنت قد نظرت في اقتراحي. |
| Efendim ben bir polis memuruyum. Yüzüme bakarsanız memnun olurum. | Open Subtitles | سيدي, أنا ظابطه شرطه سوف اقدر اذا نظرت في وجهي |