| Ayrıca, dün gece o adamın hayatını kurtarmak ne kadar hoştu. | Open Subtitles | بالإضافة كيف كان ذلك رائعاً.. أن ننقذ حياة ذلك الرجل البارحة؟ |
| Ayrıca, dün gece o adamın hayatını kurtarmak ne kadar hoştu. | Open Subtitles | بالإضافة كيف كان ذلك رائعاً.. أن ننقذ حياة ذلك الرجل البارحة؟ |
| Sizin ve onun hayatını kurtaracağız, hapse girmemenizi sağlayacağız. | Open Subtitles | سوف ننقذ حياتِك، وحياته وسنبعدك عن السجن |
| Eğer biyolojik çeşitliliği kurtarma şansımızın olmasını istiyorsak, bu bölgeleri kurtarmalıyız. | TED | لابد أن ننقذ هذه الأماكن لو أردنا التمسك بأقل فرصة للحفاظ على التنوع البيولوجي كما نعرفه. |
| Tek ihtyiacımız olan şey güzel bir fikir, iyi bir motivasyon, fazlaca chutzpah(inatçılık), ve birlikte başka türlü hayatta kalamayacak milyonlarca insanın hayatını kurtarabiliriz. | TED | نحن فقط بحاجة إلى فكرة جيدة و دافع مميز والكثير من الوقاحة و بذلك يمكننا أن ننقذ الملايين اللذين لولا تواجدنا لربما فارقوا الحياة |
| Eve gidip kardeşlerini kurtarmamız gerek, kendilerini yok etmeden önce. | Open Subtitles | لا يوجد هنا وقت . يجب علينا أن نعود إلى المنزل و ننقذ شقيقاتك قبل أن يدمّروا بعضهم |
| Bu o. Gölün üstünde. Hadi, profesörü kurtaralım. | Open Subtitles | ها هى ,فوق البحيرة تعال سوف ننقذ البروفسير |
| Eğlence için zaman yoksa gezegeni ne için kurtarmaya çalışıyoruz? | Open Subtitles | إن كان ليس هنالك من وقت للمرح لم ننقذ الكوكب؟ |
| İkisinden birini kurtarmak istiyorsak bir an önce karar vermeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نقرر قريباً لو كنا نريد أن ننقذ أحدهما |
| Buraya can kurtarmak için geldik. Can almak için değil. | Open Subtitles | نحن هنا لكي ننقذ حياة، لا لأن نُنهي حياة أخرى. |
| Barikatı kıracağız ve China Light'teki insanları kurtarmak için yola devam edeceğiz. | Open Subtitles | إننا سوف نحطم السلسلة و سوف نتحرك قدماً كي ننقذ الناس عند ضوء الصين |
| Sizin ve onun hayatını kurtaracağız, hapse girmemenizi sağlayacağız. | Open Subtitles | سوف ننقذ حياتِك، وحياته وسنبعدك عن السجن |
| Ama bugün, dünyayı zorbalık ve mistisizmden kurtaracağız. | Open Subtitles | هذا اليومِ ننقذ العالم مِن الروحانيةِ والاستبداد |
| Ve kendi iyiliği için, profesörü de kurtarmalıyız. | Open Subtitles | ويجب علينا أن ننقذ الأستاذ بالرغم من نفسه |
| Hayır! Yiyecek toplamayı bitirdiler. Kraliçeyi şimdi kurtarmalıyız. | Open Subtitles | لقد انتهوا من جمع الطعام يجب ان ننقذ الملكة الان |
| Albay, belki durumu kurtarabiliriz. | Open Subtitles | أرجوك أيها الكولونيل فربما ما زال بامكاننا أن ننقذ الموقف |
| Seçecegim lütfen git şimdi, işimizi kurtarmamız gerekiyor. | Open Subtitles | .. سأفعل .. أرجوك غادري الآن . يجب أن ننقذ عملنا |
| Barbar dostum, bir fıçı açalım da birbirimizin ruhunu kurtaralım. | Open Subtitles | هيا يا صديقي البربري سنفتح بعض براميل البيره و ننقذ ارواح بعضهم |
| Biz burada türümüzü kurtarmaya çalışıyoruz sizse hepsini tehlikeye atıyorsunuz. | Open Subtitles | إننا نحاول أن ننقذ نوعنا وأنتما تحاولان المخاطرة بكل شيء |
| O sadece kapıları açar, günü biz kurtarırız, hayatımıza geri döneriz. | Open Subtitles | فهو سيفتح لنا الباب، و ننقذ يومنا، وبعدها نعيش حياتنا الطبيعية |
| Sana karşı aday olacağım ve bu adamları kurtardıktan sonra istifa edeceğim. | Open Subtitles | سأترشح للرئاسة ضدك وسأستقيل بعد ان ننقذ اولئك الرجال |
| kurtardık zaten hem de bir değil dokuz hayat kurtardık. | Open Subtitles | آجل ، لم ننقذ حياة واحد فقط ، أنقذنا تسعه |
| Lütfen kanunlara takılmayın, ilk önce insanları kurtarmayı düşünün. | Open Subtitles | ،دعونا لانقلق بشأن شرعية ذلك دعونا ننقذ شعبنا أولاً |
| Yani, güvenli bir biçimde oyna, yada şansını Wraith'le dene ve belki de milyonlarca yaşamı kurtar. | Open Subtitles | لذا ، نتصرف بحرص تام ، أو نغامر مع الريث و ربما ننقذ حياة الملايين |
| Ne yapacağız gidip dost canlısın Azraillimizi kurtaracak mıyız? | Open Subtitles | ما الذي سنفعله ؟ هل سنقوم بالهجوم و ننقذ حاصدي أرواح البلدة الودودين ؟ |
| Dünya'yı kurtarıyor olabiliriz... - tam burada, şu anda Binbaşı. | Open Subtitles | يحتمل أننا ننقذ الأرض هنا والآن أيها الرائد. |