İlk gün müdürümüz bizi bir araya getirdi ve bir tezahürat öğretti, bunu yazın geri kalanında kamp ruhunu hissetmek için her gün yapacaktık. | TED | وفي يومي الأول قامت المرشدة بجمعنا معا وقد علمتنا " هتاف " قالت أننا سوف نقوم به كل يوم لبقية الصيف لترسيخ روح المخيم. |
(Alkış) (tezahürat) (Alkış) Shoham Arad: Bir sıtma aşısı bulmaya ne kadar yakınız? | TED | (تصفيق) (هتاف) (تصفيق) شوهام اراد: حسناً، ما مدى اقترابنا الفعلي من لقاح الملاريا؟ |
Şerefe dostum, hadi. | Open Subtitles | هتاف لي، الرجل، هيا. |
- Şerefe! | Open Subtitles | - هتاف! - هتاف! |
(tezahüratlar) (Alkışlar) Ama söylemek istediğim şey, ne istediğimi biliyorum: adalet. | TED | (هتاف) (تصفيق) لكن إليكم وجهة نظري: أعرفُ ما أريد، وهو العدالة. |
(tezahüratlar) Üçüncü mesaj: "Ayrılmadan önce ayrılmayın." | TED | (هتاف) الرسالة الثالثة: لا تغادري قبل ان تغادري بالفعل. |
Posterler, video oyunları, Alkışlar, çığlıklar. | Open Subtitles | الملصقات ، وألعاب الفيديو ، والناس يهتفون هتاف. |
Alkış, tezahürat, destekleme, kışkırtma. | Open Subtitles | تصفيك , هتاف , اندفاع , انهماز |
tezahürat, tezahürat, tezahürat. | Open Subtitles | هتاف ، هتاف ، هتاف هتاف ، هتاف ، هتاف |
Ama ileride, sadece tezahürat diyemezsiniz. | Open Subtitles | ولكنّ ، في المستقبل لا يمكنكم قول "كلمة "هتاف |
Herkes, yeni bir tezahürat öğrenmeye hazır olun. | Open Subtitles | لذا، استعدوا جميعاً لتعلم هتاف جديد. ق-ب-ي-ح. |
(tezahürat) İzleyicilerden birkaçına para verdik bizim için biraz tezahürat yapsınlar diye. | TED | (هتاف) يوجد بعض الأشخاص في الجمهور دفعنا لهم مقابل هتافهم. |
Şerefe. | Open Subtitles | هتاف هذا لطيف |
Şerefe. | Open Subtitles | هتاف ذلك. |
Şerefe. | Open Subtitles | هتاف. |
Şerefe. | Open Subtitles | هتاف. |
(tezahüratlar) Adam: Değdi mi? | TED | (هتاف) رجل: ألم يستحق الأمر هذا العناء؟ |
(tezahüratlar) Kalkış. Falcon Heavy havada. | TED | (هتاف) امرأة: انطلق. هيا (فالكون هيفي)، |
(Müzik sona erer) (Alkışlar) (tezahüratlar) Çok teşekkürler. | TED | (انتهاء الموسيقى) (تصفيق) (هتاف) شكراً جزيلاً لكم. |
- Alkışlar bu ayın melek yunusu Mitchell Pritchett'a gelsin! | Open Subtitles | -كام.. -فلنسم هتاف من اجل رجل هذا الشخص "ميتشيل بريتشيت". |
İ yi tarafından bak. Sadece amigo takımı. | Open Subtitles | جيّد، أنظري إلى الجانبِ اللامعِ إنه مجرد هتاف تشجيع |
Eğer Cheers sona ermeseydi Becker'a sahip olmayacaktık. | Open Subtitles | إذا هتاف لم تنته، كنا لم يكن لديها بيكر. |