Sen ve ben masumuz. bunu biliyorsun. Ben de biliyorum. | Open Subtitles | هاري , أنا وأنت أبرياء أنت تعلم هذا , وأنا أعلم هذا |
ben Ajay Sharma,bunu akli bilincim yerinde yazıyorum... ben Seema Chopra, bunu akli bilincim yerinde yazıyorum herhangi bir zorlama olmadan, yaşamaktan bıktığım için herhangi bir zorlama olmadan, yaşamaktan bıktığım için intihar ediyorum. | Open Subtitles | أنا أجاى شارما أكتب هذا وأنا بكامل وعيى أنا سيما شوبرا أكتب هذا وأنا بكامل وعيى بدون أي إجبار ولأننى قد سئمت من الحياة |
Bazı kadınlar bunu onlar için yapmamı isteyecekler ve ben ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | امرأة ما تردني أن أفعل هذا وأنا لا أعرف ماهو |
bunu protesto ediyorum. Fail hala içeride olabilir! | Open Subtitles | أنا أفعل هذا وأنا معترض الجاني قد يكون ما زال بالأسفل |
bunu bana patronum verdi, neyse ki vazo satılmadan önce. | Open Subtitles | رئيستي الجديدة سلَّمَتني هذا وأنا شاكرة لأنها أخبرتني هذا قبل بيع الجرّة |
bunu yapabilirsin ve sana yardım edeceğim. Senin bunu başarmanı sağlayacağım. | Open Subtitles | تستطيعين عمل هذا وأنا سأساعدك وأنتي سوف تتجاوزين ذلك |
bunu izliyorum ve hala olanlara inanamıyorum. | Open Subtitles | أراقب هذا وأنا ما زلت، لا اصدق أنه يحدث. |
Ve seni anlayabiliyorum Luther, ve bunu istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أجيد هذا وأنا أجيد التعامل مع البشر وأستطيع أن أقرأ أفكارهم |
Hâlâ saha ajanı görevi yapsaydım bunu gerçekleştiremeyecektim. | Open Subtitles | و لم أكن لأفعل هذا وأنا لازلت في العمل الميداني |
bunu söylerken, senin de benim için aynı şeyi düşündüğünü iyi biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أقول هذا وأنا أعرف تماماً أنك تشعرين بالأمر ذاته حيالي |
bunu yata yata yapabileceğimi ikimizin de bilmesine rağmen... tüm ilgimi ve dikkatimi alıyormuş gibi yaparım. | Open Subtitles | أن هذا سيتطلب كل انتباهي وتركيزي بالرغم من أن كلانا يعلم أنه يمكنني عمل هذا وأنا نائم |
bunu istemiyorsun. Ben de istemediğini biliyorum! | Open Subtitles | أنتِ لا تردين هذا وأنا بحقّ الجحيم لا أريده |
Siz de ben de bunu biliyoruz. Sadede gelelim. | Open Subtitles | أنت تعلم هذا وأنا كذلك إذاً لننهي الهراء |
Benim, kendimi bağışlamam lazım ve sen gözümün önünde olduğun sürece bunu yapamam. | Open Subtitles | يجب أن أسامح نفسى أولاً ، ولا يمكننى فعل هذا وأنا أراك كل يوم |
Bundan sonra ağladığında gözlerinden kanlar süzülecek. İyi de bunu ben bilmezken sen nasıl bilebilirsin? | Open Subtitles | ـ لذا عندما تبكين فسوف تبكين بالدماء منذ الآن ـ حسناً ، لم تعرفين أنتِ هذا وأنا لا؟ |
bunu yapmaya yoldayken karar verdim, çünkü onu 20 yıldır görmüyordum ve bunun için onu suçlamak istedim. | Open Subtitles | قررت أن أفعل هذا وأنا في السيّارة لأنني لم أره منذ 20 سنة وأردت أن ألومه على هذا |
O sadece biraz, nasıl desem, bunu severek söylüyorum, ...ve saygı duyarak söylüyorum, ama, | Open Subtitles | وأقول هذا وأنا كلي محبة له ، .. كان .. وأقول هذا بكل إحترام ، لكن |
Dedin de, eve gelirken bunu aldığımı hatırladım. | Open Subtitles | وهذا يُذكرني , لقد أشتريت لكِ هذا وأنا في طريقي للمنزل |
bunu yapmam gerek. Yapabilecek tek kişi de benim. | Open Subtitles | أحتاج أن أفعل هذا وأنا الوحيدة التي أستطيع فعل ذلك |
Şimdi, bunu ben başlatmadım, ...ve özel hayatınla da ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | الآن لم أكن أنا من بدأ هذا وأنا لا أهتم في حياتك الخاصة |