böyle günlerde bu bıçağı bir ustura kadar keskin tutmayı. | Open Subtitles | أن أبقي هذه السكين حادة كشفرة الحلاقة ليوم مثل هذا |
Eğer bu bıçağı benden almazsan bununla sana korkunç şeyler yapacağım. | Open Subtitles | إذا لم تتناول هذه السكين مني فسأفعل شيئا شنيعا بها |
O yüzden gerisini getirmeyeceksen, bu bıçağı elinden bırakacaksın. Ve oturacaksın! | Open Subtitles | لذا إذا أردنا أن نكمل الطريق يجب أن ترمي هذه السكين وتجلس |
Ve Bu bıçak nerede olduğunu öğrenmek kadar geri gelmiyor. | Open Subtitles | على الفور . ولا تعود حتى تعرف من أين أتت هذه السكين |
Geride bıraktığın Bu bıçak bunu yapmamı sağladı. | Open Subtitles | يجب ان اشكرك هذه السكين التي تركتها سمحت لي بعمل كل ذلك |
İlk olarak o bıçağı bana vermelisin. | Open Subtitles | أولاً أريدك أن تعطينى هذه السكين |
Normalde böyle gözükmüyorum ve kesinlikle bu bıçağı da kullanmak istemiyorum. | Open Subtitles | عادةً لا ابدو بهذا الشكل وبالتأكيد، لا ارغب في إستخدام هذه السكين |
Komiserim, dışarı çıkmadan önce kendimi yaktım sonra da bu bıçağı elime yapıştırdım. | Open Subtitles | انظر ايها الرقيب، لقد أحرقت نفسي قبل أن أخرج ثم ألصقت هذه السكين بيدي |
Kafana bu bıçağı geçirince daha iyi olacak mı bakalım, piç kurusu! | Open Subtitles | حسناً، لنرى إن كان يُناسب أفضل من هذه السكين حينما . تقطع حنجرتك أيّها الوغد |
O haklı. bu bıçağı hareket ettirme. | Open Subtitles | حسنا هو لايزال على حق لاينبغي عليك تحريك هذه السكين . |
Ancak bu bıçağı atmıyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | لكننا لن نحطم هذه السكين , حسنا ؟ |
Kemerinden bu bıçağı aldım ve boğazını kestim. | Open Subtitles | لقد أخذت هذه السكين منحزامه... وقمت بذبحه ... |
Bir daha sana söyleneni yapmazsan bu bıçağı alır... | Open Subtitles | بالمره القادمه لو لم تفعلي ما تؤمرين ...سآخذ هذه السكين |
- Evet. - Harika. Bu günlerde benim için bir iyilik yapacaksın ve bunu yapacaksın çünkü yapmazsan Bu bıçak ona girer. | Open Subtitles | جيد ، الأن ، سوف تسدي لي معروفاً يوم ما لأنه لو لم تفعل هذه السكين ستطعنها هى |
Tanıştığımız ilk gün Bu bıçak numarasını yaparak yabancılardan para aşırıyordun. | Open Subtitles | اول مرة تقابلنا فيها كنتى تسلبين اموال الناس بالقوة مستخدمة هذه السكين |
Tek soru şu; ne kadar acı çekeceksin? Bu bıçak iyi kızmamış. | Open Subtitles | السؤال هو كم ستعاني قبل ذلك هذه السكين ليست ساخنة بما فيه الكفاية |
Bu bıçak kemik Y'know mi | Open Subtitles | هل تعلمين أن العظم الموجود في هذه السكين |
o bıçağı uzağa atmayı isteyebilirsin. | Open Subtitles | ربما تريد ابعاد هذه السكين |
İndir o bıçağı. | Open Subtitles | أنزلي هذه السكين! |
Üçüncüsü ise, kafir olarak nitelendirdiğiniz o İngiliz bayanın yerini bana söylemezsen bu bıçakla sana daha beter eziyet edeceğim. | Open Subtitles | النقطة الثالثة : سأبدأ بإستعمال هذه السكين في وسائل أكثر ابتكاراً مالم تخبرني أين يحتجزون |
Bu bıçağın kabzasında kobe bifteği izleri bulduk. | Open Subtitles | في المقبض هذه السكين على وجه الخصوص. وجدنا آثار لحم كوبي. |