ويكيبيديا

    "هناك بالفعل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zaten var
        
    • çoktan oraya
        
    • zaten orada
        
    • gerçekten orada
        
    • var zaten
        
    • oradayım zaten
        
    • oraya çoktan
        
    Herşeyi kilit altına alan, doğal dünyasından ve ihtiyaçlarından farklı yöne sürükleyen yeteri kadar baraj zaten var. Open Subtitles هناك بالفعل ما يكفي من السدود لكبح جماح الأنهار مما يجعلها تتعارض مع طبيعة الأشياء واحتياجاتها
    Onun gibi bir soda zaten var. Open Subtitles كلا. هناك بالفعل صودا من هذا النوع.
    Son dakikada bir işim çıktı, o ise çoktan oraya varmıştı. Open Subtitles في آخر لحظة، ألغيت الأمر، بعدما هي وصلت إلى هناك بالفعل.
    Ama ne zaman dosya bir tarafa yönelse siz çoktan oraya gitmişsiniz gibi hissediyorum. Open Subtitles لكنني بدأت أشعر مثل كل مرة ،عندما تتجه القضية لمكان ما.. تكونون هناك بالفعل
    Bu işimizi kolaylaştıracak, sevgili oğlum. Çünkü sevgili kızım zaten orada. Open Subtitles هذا يسهل الأمر يا بني لأن ابنتي هناك بالفعل
    Bize, Amerikan filosunun gerçekten orada olup olmadığını haber verirler. Open Subtitles بعدها يقوما بالابلاغ عما اذا كان الاسطول الامريكى متواجد هناك بالفعل ام لا
    - Yeterince aşçı var zaten. Open Subtitles - هناك الكثيرون هناك بالفعل.
    Ya da, oradayım zaten, bilmiyorum. Open Subtitles أو ربما أنا هناك بالفعل لا أعرف
    Sabredin kardeşlerim. Her şey kontrolüm altında. Ben oraya çoktan gittim bile. Open Subtitles الصبر أيها الأخوة، أنا أسيطر على الوضع، لقد وصلت هناك بالفعل
    Son Kurban koymayı düşündüm ama seri katiller hakkında Son Kurban adında bir kitap zaten var. Open Subtitles "لقد خطر ببالي إسم "الضحية الأخيرة ولكن هناك بالفعل كتاب حول القتلة التسلسليين "يدعى "الضحية الأخيرة
    Belki de zaten var. Open Subtitles ربما هناك بالفعل.
    çoktan oraya varmış olmalıydık. Alice beni çiğ çiğ yiyecek. Open Subtitles كنا يجب أن نكون هناك بالفعل أليس ستأكلني حيا
    Bence o çoktan oraya gitti. Open Subtitles اعتقد انه ربما يكون هناك بالفعل
    Bence o çoktan oraya gitti. Open Subtitles اعتقد انه ربما يكون هناك بالفعل
    Eğer Liam zaten orada değilse, sessizce bölgeyi kuşatıp yolunu gözlemeliyiz. Open Subtitles إذا لم يصل هناك بالفعل يجب أن نؤمن المنطقة بدون إحداث أي ضجيج ثم ننتظره ونعترض طريقه
    Sadece Red Foley'in grubu zaten orada ve Fred hemen bir plak istiyor. Open Subtitles الأمر فقط أن فرقة "ريد فولي" هناك بالفعل و"فريد" يريد أسطوانة الآن.
    Şüpheli ya Kentucky'e gidiyor ya da zaten orada. Open Subtitles ان المجرم في طريقة الى "كينتاكي" او انه هناك بالفعل
    Penny'nin gerçekten orada olmasına rağmen Fillory'le ilgili yanıldığına dair kendimi ikna etmeye çalışıyorum galiba. Open Subtitles أعتقد اني سعيت لأن أقنع نفسي بهذا أن ليني بطريقة أو بأخرى مخطئ بخصوص فلوري على الرغم من وجوده هناك بالفعل
    Buna karşın, orada kalıp inceleme yazısı yazanlar, fiziksel olarak bedenleri gerçekten orada bulundu, daha çok mekânsal bilgi verdiler. TED على العكس, الناس الذين كتبوا النقد وكانوا هناك بالفعل, أجسامهم دخلت بالفعل إلى الفضاء الفيزيائي, لقد تحدثوا أكثر بكثير عن المعلومات المكانية.
    Sadece gerçekten orada olup olmadığını görmek istedim. Open Subtitles أردت فقط أن أري إذا كنت هناك بالفعل
    - Yeterince aşçı var zaten. Open Subtitles - هناك الكثيرون هناك بالفعل.
    Burada bir şey var zaten! Open Subtitles يوجد شيء هناك بالفعل !
    Tabii ki de gitmiyorum. Ben oradayım zaten. Open Subtitles -بالطبع لا، لأنني هناك بالفعل
    oraya çoktan gidip üç indirim kuponunu da tek başına kullanmış. Open Subtitles فقد ذهبت هناك بالفعل واستخدمت جميع كوبونات الأضلاع الثلاثة وحدها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد