| Stevenson Lisesi'nde olanların çok basit bir açıklaması var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو لي أن هناك تفسيرا منطقيا لما يجري في مدرسة ستيفنسن |
| - Henüz sebebi bilmiyoruz ama eminim mantıklı bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | لا نعرف حتى الآن لكنني متآكدة ان هناك تفسيرا منطقيا تماما |
| bir açıklaması varsa hemen şimdi duymak istiyorum. | Open Subtitles | إذا كان هناك تفسيرا أريد أن أسمع ذلك، الآن |
| Eminim bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن هناك تفسيرا لذلك. |
| Evet, ama onunla konuştu. Bunun bir açıklaması olmalı. | Open Subtitles | نعم, ولكنه تحدث اليها , لابد وان هناك تفسيرا لهذا . |
| Bunun mantıklı bir açıklaması olmalı. | Open Subtitles | من المؤكد ان هناك تفسيرا منطقيا |
| Mantıklı bir açıklaması vardır, tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك تفسيرا عقلانيا لما حدث |
| bir açıklaması olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن هناك تفسيرا لذلك. |
| Muhtemelen bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | أقصد أن هناك تفسيرا آخر على الأرجح |
| Ve bunun tek bir açıklaması olduğunu anladı. | Open Subtitles | و ادرك ان هناك تفسيرا واحدا فقط |
| Dün Venture'a binmememin çok mantıklı bir açıklaması var. | Open Subtitles | LENA: هناك تفسيرا معقولا تماما لماذا لم أكن على متن فينشر أمس. |
| - Mutlaka bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن هناك تفسيرا لذلك |
| bir açıklaması olmalı. | Open Subtitles | لابد وان هناك تفسيرا لهذا |
| Chloe, kendini hemen suçlamadan önce, bunun başka bir açıklaması olmalı. | Open Subtitles | (كلوي)قبل أن تتهمي نفسك ،لابد أن هناك تفسيرا آخر. |