| Teslim olmazsam, o ve Burada yaşayan adamlar beni öldürecek. | Open Subtitles | سوف تقتلني هي والشابين اللذين يعيشان هنا ان لم استسلم |
| Burada yazana göre Donnelly'nin sevgilisi sözlü tacizden dolayı üçüncü bir kadından bahsetti.* | Open Subtitles | مكتوب هنا ان حبيبة دونالي اتت لمكتبه تحاول ان تمزقه لوجود امرأه ثالثة. |
| Burada dahi olmamamız gerek tamam mı? Bu sadece bir mola. | Open Subtitles | لا يجب حتى ان نتواجد هنا ان هذا توقف قصير فقط |
| Göreceksiniz ki fotoğrafçı, elbette, Burada kafesin içinde değil, açıkça görülüyor ki biyolog fotoğrafçıdan sanırım biraz daha zeki. | TED | سترون هنا .. ان المصور ليس داخل القفص حتما لان المتخصصين اكثر دراية بامور القرش من المصورين |
| Burada bir kişiden bahsediyoruz. Çok da önemli değil. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن رجل واحد هنا ان الامر ليس بهذا الحجم الكبير |
| Tüm Burada söylemeye çalıştığım ikimizden birinin biraz uyumaya ihtiyacı olduğu. | Open Subtitles | كل ما اقوله هنا ان احدنا يحتاج الى غفوة صغيرة |
| Burada olma nedenim bu. Hepimizin Burada olma nedeni bu. | Open Subtitles | انه سبب وجودي هنا ان السبب نفسه لوجودكم هنا |
| Burada olma nedenim bu. Hepimizin Burada olma nedeni bu. | Open Subtitles | انه سبب وجودي هنا ان السبب نفسه لوجودكم هنا |
| Burada bulunan herkesin bu olaya tanık olması önemli Musevi düğün töreni iki bölümden oluşur. | Open Subtitles | من المهم على الجميع هنا ان يكونوا شهداء لهذه اللحظه لأن مناسبة الزواج اليهودي تتكون من جزأين |
| Peki, Burada... geçen 18 ayda iki kalp krizi geçirdiğiniz yazıyor. | Open Subtitles | حسنا ، لذلك أرى هنا ان كان لديك اثنين من النوبات القلبية على مدى الأشهر ال 18 الماضية. |
| Tanrı aşkına Jordan, neden hâlâ Burada olduklarını anlayamıyorum. Bu artık beni aşıyor! | Open Subtitles | جوردان, لا استطيع أن افهم لمَ مازالا هنا , ان الأمر يتخطاني |
| Burada hayatın acı gerçeği, doktor. Yer, ranzadan daha rahattır. | Open Subtitles | حقيقة محزنة فى الحياة هنا ان الأرضية أكثر راحة من الأسرّة. |
| Burada, Koreliler'in Şamanlar'a inandığı yazıyor, efendim. | Open Subtitles | سيدى انة مذكور هنا ان الكورييون يؤمنون بالشامانز |
| Burada devekuşlarının uysal hayvanlar olduğu yazıyor. | Open Subtitles | مذكور هنا ان النعامات بشكل عام مخلوقات طيعة |
| Hepimiz D.A.B'nin neden Burada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلنا نعرف لماذا وحدة تحليل السلوك هنا ان لهم عملهم ونحن لنا عملنا |
| Burada silah sistemleri tasarımında 6 yıllık tecrübesi olduğu yazıyor. ...ve I.Q su 197. | Open Subtitles | ومكتوب هنا ان لديه خبرة ست سنوات كمصمم لأنظمة الأسلحة ومعدل ذكاء 197 |
| Burada adamın dolu bir silahı olduğu yazıyor, yani başka şansı vardı. Neden el bombası? | Open Subtitles | تعرفون مكتوب هنا ان الرجل كان لديه مسدس محشو بالكامل لذا نحن نعرف انه كان عنده خيار |
| Dur. Evet, Burada diyor ki: | Open Subtitles | يقال هنا ان لجميع من يضحي عليه ان يقدم طفلة كاملة |
| Biliyorsun, hiç kimseye söylememiştim fakat o küçük kızın ölümünden kendini sorumlu tutman bana göre kesinlikle doğru değildi. | Open Subtitles | هل تعرف بأني لم اتكلم لأحد عن هذا الموضوع لم يتوقع احد هنا,ان تكوني هكذا وهذا لم اراه فيك عند موت الطفلة الصغيرة |
| Burada dediğine göre dışarıda senin gibi genç yaşta boşanmış tonlarca insan var. | Open Subtitles | مكتوب هنا ان هناك الكثير من المطلقات صغيرات السن مثلكِ في الخارج |