ويكيبيديا

    "هنا ‫" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • buraya
        
    • burayı
        
    • - Burada
        
    • buradan
        
    Herşey buraya kadar çıkıyor, bir hayat döngüsü var dediler. TED كل الامور التي يعرضونها هنا .. تعبر عن دورة الحياة
    Ve bu nedenle, buraya gelmek için Inverleith Row'daki kestirme yolu kullanmış. TED ولذلك لابد أنها سلكت طريقاً مختصراً عبر ايفيرليث رو لتصل إلى هنا.
    buraya kalpten inandığım bir besin devrimini başlatmak için geldim. TED لقد جئت إلى هنا لأبدأ ثورةً غذائيةً أؤمن بها بشدة.
    Ben de burayı satın almaya geldim iyi bir teklifle hem de. Open Subtitles وليس بمقدورك دفع الضرائب وقد جئت إلى هنا لأعرض شراء المكان منكم
    Hala, anlamak istemiyorsun, senin burada uzun süre kalman, burayı hedef haline getirir. Open Subtitles انت لا تَفْهمُ ذلك طالما أنت ْ هنا سيكون هناك قتال؟ انت هدف.
    Bu çalışmada liberaller için ortalama olarak, adalet, - Burada, herkese eşit davranılması anlamında - sadakatin üzerinde kalmıştır. TED في هذه الدراسة، قام الليبراليون بالمتوسط بوضع ترتيب النزاهة، والتي تعني هنا أن يتساوى الجميع في المعاملة، فوق الولاء.
    - Hayır, hayır, merak ettim sadece. - Burada daha fazla var. Open Subtitles ـ كلا، كلا، فقط من باب الفضول ـ ثمة الكثير منهن هنا
    Bugün burada, okyanusun ortasında teknede duruyorum ve çalışmamın gerçekten önemli etkisini konuşmak için buradan daha iyi bir yer olamaz. TED أقف هنا اليوم على هذا القارب في عرض المحيط، وما من مكان أفضل من هذا للحديث عن تأثير عملي بالغ الأهمية.
    Sonuçta 2007'de, kampanyayı buraya getirdik ve bubu kampanya içın zemin hazırladı. TED لذلك في عام 2007، أحضرنا الحملة إلى هنا ولقد كان عرض للحملة
    Bu gece buraya gelmeden önce kızlarımdan bir tanesi bağırmaya başladı. TED فقط، قبل مجيئي إلى هنا هذه الليلة، بدأت إحدى بناتي بالصراخ.
    Tamamen dürüst olmak gerekirse, buraya gelip bunları söylemek benim için gerçekten zor. TED ولأكون كليا صريحا معكم، أنه من الصعب علي أن أقف هنا و أقول
    Nokta, buraya en uygun işarettir çünkü burada iki farklı fikir sunulmuş. TED تعمل النقط بشكل أفضل هنا لأن هاتين الجملتين تحملان أفكاراً مختلفة تماماً.
    En tepedeki sey Dunyanin ilk gunes enerjisi kullanan bahce lambasi -- ilk uretilen. Giles Revell bugun buraya getirecek -- TED الشيء الموجود في الأعلى هو أول مصباح للحديقة يعمل على الطاقة الشمسية اول المنتجات، غلس ريفيل عليه ان يكون هنا للحديث
    buraya gelmek için toplu taşımaya bindiniz ya da özel arabanızla geldiniz. TED كما استقليت وسائل النقل العام للمجيء هنا أو ربما استقليت سيارتك الشخصية.
    Her zaman sadece kendimizle olmamamız gerektiğini, buraya hizmet etmek için geldiğimizi biliyorduk. TED وكنا نعلم دائما أننا لم نوجد لأنفسنا فقط، بل نحن هنا لنقدم المساعدة.
    buraya gelmek için 4 tane sınır geçmek zorunda değilim. TED لست بحاجة إلى عبور أربعة حدود لكي أصل إلى هنا.
    Hadi dostum, burayı seveceksin doktor. Ben eve gidiyorum, adamım. Open Subtitles ستحب هنا يا دوك لا اريد ان اعود الي بلادي
    Tutuşursa, burayı ve burayı kes, yoksa bütün makara yanar. Anladın mı? Open Subtitles ان حدث ذلك، اقطع هنا وهنا وإلا ستحترق البكرة كلها، هل فهمت؟
    - Burada mesele zaman değil, burada mesele bu eldiven. Open Subtitles الوقت ليس هو القضيه هنا. هذا القفاز هو القضيه هنا.
    - Burada yılan olduğunu biliyordun! - Hoş bir sürprizdi. Open Subtitles عرفت انه كان يوجد أفاعي هنا لقد كانت مفاجئة لطيفة
    Güney Asya’yı da buradan bölüyorum. Hindistan ortadaki büyük baloncuğu temsil ediyor. TED ويمكن أن أقسّم جنوب آسيا هنا. الهند هي الفقاعة الكبرى في المنتصف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد