ويكيبيديا

    "هو أول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilk kez
        
    • benim ilk
        
    • ın ilk
        
    • ilk iş
        
    • ilk şey
        
    • ilk kişi
        
    • onun ilk
        
    • ilk kişiydi
        
    • ilk yer
        
    • ilk önce
        
    • işte Theo
        
    Bu adamın uçurumdan düşmesiyle işlerimiz ilk kez yolunda gidiyor. Open Subtitles الرجل الذي سقط في الهاوية هو أول حظ جيد لنا
    Buna saygı duyuyorum ama bu benim ilk Şükran Günü'm-- Open Subtitles وأنا أحترم هذا لكن هذا هو أول عيد شكر لي
    Biliyor musun, bugün Constance'ın ilk günü. Hatırlıyor musun? Open Subtitles الوضع يائس تعرف أن اليوم هو أول يوم للدراسة في كونستنس
    - Tamam. N.F.L. komisyonu üyesisin. Yapacağın ilk iş ne olurdu? Open Subtitles أنت الآن تسيّرين الرابطة، ما هو أول قرار تتخذينه؟
    Jessica, bu Schmidt'le sahip olduğumuz ilk şey ve ben onu mahvettim. Open Subtitles جيسيكا، وهذا هو أول شيء أن شميدت وأنا أملك معا، وأنا يهدمه.
    Hastanede gözünü açan askerlerin gördüğü ilk kişi genelde kendisi olurmuş. TED غالباً ما يكون هو أول شخص يرونه عندما يفتحون أعينهم في المستشفى.
    Bu onun ilk sezonu. Bu sezon, dörtte üç yapmış. Open Subtitles نفهم انه بديل جوشوا, وهذا هو أول موسم له
    Akhnaton, bildiğimiz kadarıyla tek tanrı fikrini ortaya atan ilk kişiydi. Open Subtitles اخناتون ، كما نعلم ، هو أول من وضع الفكره الشاذه بأن هناك رب واحد
    Sör Isaac Newton, elma hikayesiyle ünlü kişi, bu ilişkiyi ilk kez ortaya koydu. Dolayısıyla bu sıvılar 'Newton sıvıları' diye adlandırıldı. TED السير إسحاق نيوتن، وتفاحة المشهورة، هو أول من طرح هذه العلاقة، بالتالي، هذه السوائل تسمى بالسوائل النيوتينية.
    Bildiğiniz gibi, aylar sonra ilk kez bugün ziyaretler yapılacak. Open Subtitles كما تعلمون، اليوم هو أول يوم زيارة منذُ أشهُر
    LB: Bu, benim ilk çalışmam. Kasım 2005'te gerçekleştirildi. TED ليو بولين: هذا هو أول عمل لي، أنشئته في نوفمبر 2005.
    Bu benim ilk göğüs ağrım. İlk resmi göğüs ağrım. Open Subtitles هذا هو أول ألم صدري هذا هو أول ألم في الصدر رسميا لي
    Bu gelen Hasan'ın ilk çocuğu. Open Subtitles الطفل المولود هو أول أبناء حسن
    Sahile varınca ilk iş ne yapacağım, biliyor musun? Open Subtitles أتعرف ما هو أول شيء سأفعله عند وصولنا للشاطيء ؟
    Soru : Eğer buradan çıkarsanız, yapacağınız ilk şey nedir ? Open Subtitles لو تم إطلاق سراحك فما هو أول شئ تود القيام به ؟
    Bu polis memuru onun öldürdüğü ilk kişi olmuş olabilir. Open Subtitles حتى أنه من الممكن أن يكون الشرطى هو أول شخص يقتله
    Kim evlendiyse, eşi onun ilk şüphelisi. Open Subtitles اياً كان متزوجاً يكون القرين هو أول المشتبه بهم
    Genç Daniel, maskeli adamımız olabileceğini öne süren ilk kişiydi. Open Subtitles "داني" الصغير هو أول من اقترح بأن تكون الرجل المقنع.
    Şefin bakmamı söylediği ilk yer burasıydı ama ona çok sağlam bir mazeretin olduğunu söyleyeceğim. Open Subtitles هذا هو أول مكان طلب مني الرئيس أن أنظر إليه ولكني سأخبره أنك لديك حجة غياب مثالية
    Peki bir krali deviren rakipler ilk önce ne yapar? Open Subtitles وما هو أول شيء يفعله منافس عندما يستولي على العرش؟
    Ve işte Theo ve Isabelle'le böyle tanıştım. Open Subtitles وكان هذا هو أول لقاء بينى . وبين ماثيو وإيزابيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد