| Bilmek zorundayım Dufresne'ye anlattığın şey doğru mu? | Open Subtitles | أريد أن أعرف اذا كان ما أخبرت به دفرين هو الحقيقة ؟ |
| Seni sevmemi istiyorsun ama ben Alison'ı seviyorum, gerçek bu. | Open Subtitles | تريد مني أن أحبك، ولكن أحب أليسون، وهذا هو الحقيقة. |
| Yüzleşmek zor olsa da bunu yapmak zorundayız. Çünkü gerçek bu. | Open Subtitles | و على الرغم من صعوبة النظر إلى وجهه, علينا النظر لانه هو الحقيقة. |
| Onu korkutan şey gerçeklerdi. | Open Subtitles | لقد كان سره هو الحقيقة |
| İyi bir savunma avukatının bilmesi gereken son şey gerçektir. | Open Subtitles | آخر ما يرغب محامي الدفاع الماهر في معرفته هو الحقيقة. |
| Gerçeği, bütün gerçeği ve sadece gerçeği söyleyeceğime... yüce Tanrı önünde yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم بالرب العظيم أن الدليل الذي سأقدمه سيكون هو الحقيقة... عين الحقيقة ولا شيء غيرها |
| Çünkü gerçek bu. | Open Subtitles | لأن ماأقوله هو الحقيقة |
| gerçek bu. | Open Subtitles | هذا هو الحقيقة |
| Seni psikopat herif. Onlar için öldürdün! Ve Beth'in tek istediği gerçeklerdi! | Open Subtitles | أيها المختل، لقد قتلت لأجلهم وكل ما أرادته (بيث) هو الحقيقة |
| Bu adamları yok edecek tek şey gerçektir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يدمر هذا الرجل هو الحقيقة. |
| Bu satırları şu an saklanırken yazıyorum, ve bir an önce söylemek istiyorum ki, şu an yazdığım her şey gerçektir çünkü biliyorum ki, ileride baskı zoruyla bunun aksini söylemek durumunda kalacağım. | Open Subtitles | اكتبُ هذه الرسالة وانا مختبئ مسرع لأقول بأن كل ما اكتبه هنا هو الحقيقة وكلي علم أني سأجُبر في المستقبل لتغيير معتقداتي. |
| Gerçeği, bütün gerçeği ve sadece gerçeği söyleyeceğime... yüce Tanrı önünde yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم بالرب العظيم أن الدليل الذي سأقدمه سيكون هو الحقيقة... عين الحقيقة ولا شيء غيرها |
| sadece gerçeği bilmek istiyorum. | Open Subtitles | كل ما أريد أن أعرفه هو الحقيقة. |