ويكيبيديا

    "هو السبب الوحيد الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek nedeni
        
    • tek sebebi odur
        
    • tek sebep
        
    • nedeni buydu
        
    Seninle ilk başta çıkmamın tek nedeni bu zaten. Open Subtitles ذلك هو السبب الوحيد الذي دعاني للخروج معك من البداية
    Ve bu çitlere gelmeyi sürdüreceğimin tek nedeni. Open Subtitles و هو السبب الوحيد الذي سأستمر من الاقتراب منه
    Ve bu çitlere gelmeyi sürdüreceğimin tek nedeni. Open Subtitles و هو السبب الوحيد الذي سأستمر من الاقتراب منه
    Böyle hızlı evlenmesinin tek sebebi odur. Open Subtitles وهذا هو السبب الوحيد الذي سيجعل جايسون يتزوج بسرعة يا أخي
    Yani seni dövmeyişimin tek sebebi odur. Open Subtitles وهذا هو السبب الوحيد الذي لا يجعلني أضربك
    Birisine bağlılık sözü vermeni sağlayacak tek sebep bu mu? Open Subtitles هل ذلك هو السبب الوحيد الذي ترغب به لكي تلتزم؟
    Hastalığı sizden önce bilme nedeni buydu. Open Subtitles وهذا هو السبب الوحيد الذي جعلها تعرف قبلكم
    Aslında, ona dikkat etmemin tek nedeni buydu ama sonra, yola bakmam gerekiyordu. Open Subtitles لأكون صادقا ً، هذا هو السبب الوحيد الذي جعلني انتبه إليه لكن بعد ذلك.. كان علي إبقاء عيناي على الطريق
    Yolculuğa katılmamın tek nedeni bu. Open Subtitles هذا هو السبب الوحيد الذي من أجله جئت في تلك الرحلة
    Babamın beni buraya çağırmasının tek nedeni de bu. Open Subtitles فهذا هو السبب الوحيد الذي استدعاني أبي من أجله
    Mekeler şehrini aramanın tek nedeni bu mu? Cehennemin yangınlarından kaçmak için mi? Open Subtitles هل هذا هو السبب الوحيد الذي جعلك تطلب المدينة السماوية؟
    Charlotte beni istedi, beni seçti. Yapmamın tek nedeni budur. - Pişman olacaklar. Open Subtitles إنه أنا من أرادته شارلوت, هي إختارتني, ذلك هو السبب الوحيد الذي جعلني أفعل ذلك
    - ...bunun intihar olduğunu savunmasının tek nedeni budur. - Hiç de değil. Open Subtitles هذا هو السبب الوحيد الذي يجعله يظن أن ما حدث كان انتحارًا
    Bir şey yapmak için elimde kalan tek sebep para. Open Subtitles المال هو السبب الوحيد الذي تبقَ لي لفعل أي شيء
    Bir ev sahibinin onları evden atmak için sahip olması gereken tek sebep bu çünkü GLBT bireyleri ayrımcılığa karşı korumak için bir kanun yok. TED هذا هو السبب الوحيد الذي يحتاج إليه المالك لطردهم ، لأنه ليس هناك حمايةٌ من العنصرية ضد هؤلاء الناس.
    Silahımı ateşlememin tek nedeni buydu. Open Subtitles ذلك هو السبب الوحيد الذي قد يحرر سلاحي أبداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد