ويكيبيديا

    "هو ان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek şey
        
    • şu ki
        
    • ise
        
    • kendi
        
    • şudur
        
    • olması
        
    Yapabileceği tek şey, hiçbir şey yapmadan durmak ve insanları sevmekmiş. Open Subtitles كل ما يقوم به, هو ان يقف امام الجمهور لينال اعجابهم
    Onun hakkında bildiğimiz tek şey GDR sağlık kayıtları... Migrenden büyük acılar çekiyor. Open Subtitles كل ما نعرفه عنه هو ان ملفه الطبي يقول انه يعاني من الشقيقة
    Ama tuhaf olan şu ki görünüşe göre bu kadın bir sabır modeliydi. Open Subtitles ولكن الشئ الغريب ايها السادة, هو ان, هذه المرأة كانت ظاهريا نموذجا للصبر,
    Ve burada olan guzel sey ise iletisimin tonu benim sevdigim turden. TED وجمال ما يحدث هناك هو ان لهجة الحديث هو النغمة التي أحب.
    Dinle, bununla başa çıkmaya çalışıyorum ama bunu konuşmak istemiyorum o kadar. Lütfen, lütfen beni kendi halime bırak. Open Subtitles استمعي الي ، أنا قبلت في الامر الواقع على الرغم عني وطلبي هو ان تدعيني وحدي ولا اريد النقاش
    Öyleyse ben sosyal psikologum ve ahlak üzerine çalışıyorum, ve ahlaktaki en önemli prensiplerden biri de şudur ahlak gözleri bağlamak ve kör olmaktır. TED حسناً، انا سايكولوجي اجتماعي، و ادرس الاخلاقية او المعنوية و احد أهم اعمدة العلوم المعنوية هو ان المعنوية تربط و تُعمي
    Kötü tarafı ise haftada yedi gece içkili partilerin olması. Open Subtitles والسئ هو ان هناك طقوس سكر سبعة ايام في الاسبوع
    Yapması gereken tek şey onu bulana kadar onun için her yere bakmak. Open Subtitles كل ما عليكى فعله هو ان تبحثى عنه فى كل مكان حتى تجديه
    Önemli olan tek şey, başkası bulmadan bizim onu bulmamız. Open Subtitles المهم الان هو ان علينا ايجادها قبل يجدها شخص اخر
    Önemli olan tek şey, başkası bulmadan bizim onu bulmamız. Open Subtitles المهم الان هو ان علينا ايجادها قبل يجدها شخص اخر
    Mesele şu ki bendeki Alzheimer çok ...ender bir türü. Open Subtitles الامر هو ان هذ ا النوع من الزهايمر نادر جدا
    Mesele şu ki, hâlâ sevgilim var gibi, o yüzden... Open Subtitles الشيء الجلي هو ان .. لدي حبيب من الأساس, لذا
    Sır şu ki oyun bütün bu kapasitelerin anahtarı. TED والسر .. هو ان اللعب هذا .. هو المفتاح لكل هذه الامكانيات
    Aile geleneklerimiz var, bunlardan en önemlisi ise Noel'de bir arada olmak. Open Subtitles لدي تقاليد عائلية أكثرها اهمية هو ان نكون معاً في عيد الميلاد
    İyi haber ise Joel'un kartları sadece aile üyelerini kapsıyor. Open Subtitles الاخبار الجيدة قاعدة جول هو ان البطاقات فقط لافراد العائلة
    Yapabileceğimiz şeylerden birisi şu bazı fareleri kendi mikroplarından başka mikrop bulunmayan mikropsuz baloncuklarında yetiştirebiliriz. TED حسنا، هناك امر واحد نستطيع فعله هو ان نربي بعض الفئران دون أي مايكروبات خاصة بهم في فقاعه خالية من الجراثيم.
    Bu sayede bakteriler, kendi türlerinden kaç tane olduğunu ve diğer türlerden kaç tane olduğunu sayabiliyor. TED الذي يحدث هو ان البكتيريا قادره على احصاء اعداد صنفها و الاصناف الاخرى منها
    İkinci kural, The 99'daki tüm kahramanlar, taşı ilk elde ettikleri zaman, onu kötüye kullanıyorlar; kendi çıkarları için kullanıyorlar. TED والثاني هو ان جميع الابطال الـ 99 عندما يحصلون على قوتهم في البداية يسيئون استخدامها ويستخدمونها لمصالحهم الشخصية
    Bunun önemli olmasının sebebi şudur: Sayfaları sadece bu şekilde görünteleyerek, bütün bir tarama geçmişime aynı şekilde göz atabilirim. TED الآن ما يجعل هذا مهما هو ان ، بمجرد عرض صفحات الويب بهذه الطريقة ، أستطيع أن أعرض كامل تاريخ التصفح بالطريقة نفسها.
    Son dört yüz yıldır olan şudur, insanlar beyincikler icat ettiler, dünyaya değişik bakış açılarıyla bakmamızı sağlayacak, güçlü fikirlerden oluşan, küçük ek parçacıklar. TED وما حدث خلال الأربعمائة عام السابقه على التحديد هو ان البشر اخترعوا قطع الدماغ: قطع إضافية صغيرة لدماغنا، جاءت بأفكار قويه لتساعدنا على رؤية العالم بطرق مختلفه.
    Ama şuan önemli olan bir devlet dairesinde çok sıkı çalışıyor olması. Open Subtitles و لكن الشيء المهم هو ان .. عملها كرسميه عامه يعتبر صعب
    Önemli olan şey bu konuyu halkın tekrar konuşmaya başlamış olması. Open Subtitles الامرالمهم هو ان ذلك الامر سيصبح مصدر للقيل والقال بين الناس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد