Ve onu kutsal kılan şeylerden biri gelecek ya da geçmiş hakkında düşünme fırsatınızın olmamasıdır. | TED | وأحد الأشياء المقدسة حقا بخصوصه هو أنه ليس لديك أي فرصة للتفكير في المستقبل، أو الماضي. |
20 yıla yakındır, savaşı kaleme aldım ve en çok dikkatimi çeken şeylerden biri, birçok askerin savaşı özlüyor olması. | TED | قضيت في تغطية الحروب حوالي 20 عامًا، وأحد الأشياء البارزة بالنسبة لي هو كيف أن العديد من الجنود ما زالوا يفتقدونها. |
Fark ettiğimiz şeylerden biri, yüz maskesinin sol aşağı kısmına darbe aldığıydı. | TED | وأحد الأشياء التي لاحظناها هنا هي أنه تعرض للضربة في الجزء السفلي للجانب الأيسر لقناع وجهه. |
Bu muhteşem Floyd Romesberg. Onun yapmış olduğu şeylerden biri yaşamın temel kimyasını değiştirmesi. | TED | إذًا هذا هو الرائع فلويد رومسبيرغ، وأحد الأشياء التي كان يقوم بها فلويد أنه كان يتلاعب بالكيمياء الأساسية للحياة. |
Barış sağlamak ve savaşları durdurmak için yapabilceğimiz şeylerden biri de dünyadaki en zengin ülkelerinin gelişmekte olan ülkelere yardım ettiğinden emin olmak. | TED | وأحد الأشياء التي نستطيع فعلها لإيقاف الحروب وإحلال السلام هو التأكد من أن أغنى دول عالم تساعد الدول النامية. |
Tekrar ettiğinizi gördüğüm şeylerden biri de nasıl hepimizin birleştiği. | TED | وأحد الأشياء التي رأيتك تكرر قولها ألا وهو حديثك عن كيف أننا جميعًا متحدون، |
Bu ekibin yaptığı şeylerden biri sıradışı şeyler yapan sıradışı arabalar üretmek. | TED | وأحد الأشياء التي يقوم بها هؤلاء الرفاق هو تصميم سيارات مجنونة والتي تقوم بالطبع بأشياء مجنونة. |
Ama şehirlere, parlak ışıklara doğru göç ediyoruz, ve işin yanı sıra orada istediğimiz şeylerden biri de elektriktir. | TED | لكننا نتجه نحو المدن، نحو الأضواء الساطعة، وأحد الأشياء التي نريدها ، بجانب الوظائف، هي الكهرباء. |
Hepsi bağlantılı ve yapabildiğimiz en harika şeylerden biri de şiddeti azaltmak için toplum, emniyet teşkilatı, özel sektör ve şehir olarak ortak çalışmanın değerini göstermek oldu. | TED | إن جميع النقاط مترابطة ببعضها وأحد الأشياء الرائعة التي كنا قادرين على القيام بها هو قدرتنا على إظهار قيمة الشراكة معاً المجتمع ورجال القانون والقطاع الخاص وإدارة المدينة وذلك بهدف خفض معدلات العنف. |
Başkan Mbeki ile tartışma fırsatım oldu, bizim konuştuğumuz şeylerden biri, Bu bağlanma da daha hızlı hareket etmeyi sağlayacak nedir?. | TED | واتيحت لي الفرصة للتحدث مع الرئيس مبيكي وأحد الأشياء التي تحدثنا عنها كانت, مالشيئ الذي يمنع هدف الربط من التقدم الى الامام سريعا؟ |
Ve en gurur duyduğum şeylerden biri IBM için yapılan bu anlaşma. | TED | وأحد الأشياء التي أنا فخور بها للغاية هي إتفاقية لشركة IBM. |
Ve fantezi hakkında öğrendiğim şeylerden biri yani benim için en azından çok iyi bir hayatta kalma yöntemi oluşudur. | Open Subtitles | وأحد الأشياء ...التي تعلمتها حول الخيال ...في حياتي الخاصة ... أنه يمكن أن يكون ...تقنية نجاة |
Üzerinde çalıştığımız şeylerden biri de... ...bu etkileşim modellerini şekillendiren doğal seçimin nasıl işlediğidir... ...bu etkileşim modelleri şebekesi-- ...belki karınca kolonisinin verimliliğini arttırır. | TED | وأحد الأشياء التي نحن ندرس كيف ان الانتقاء الطبيعي قد يكون عمل من أجل استخدام هذا الشكل من أنماط التفاعل -- هذه الشبكة من أنماط التفاعل -- ربما لزيادة كفاءة النمل الباحث عن الطعام لمستعمرات النمل. |
Ve bahçe ile uğraşmaktan keyif aldığım şeylerden biri bütün konsantrasyonunuzu almamasıdır. Yaralanamazsınız mesela, marangozluk gibi değildir Ve size, düşünüp taşınmak için kocaman bir zihinsel alan yaratır. | TED | وأحد الأشياء التي أحبها عن البستنة أنها لا تأخذ كل تركيزك فأنت لن تصاب بالأذى ، إنها ليست مثل تقطيع الخشب و لكن يمكن ان تصاب ! -- لديك مساحة للتخمين |
Media Lab'dan istifa etmedim, sadece başkanlığı bıraktım -- ki zaten gereksiz bir ünvandı, ama başka birisi aldı ve bir profesör olarak yapabileceğiniz şeylerden biri profesör olarak kalmaktır. | TED | لم أترك مختبر الميديا، فقط استقلت من منصب المدير -- والذي كان لقبًا سخيفًا نوعًا ما، لكن شخصًا آخر حلّ محلي، وأحد الأشياء التي تستطيع فعلها كأستاذ جامعي، هي أن تظل أستاذًا جامعيًا. |
(Tiz ses) Ah, bunu açmadan evvel, yaklaşık üç hafta önce sınıfta yaptığımız şeylerden biri -- bu lensten geçiyor, ve lens kullanarak yaptığımız şeylerden biri de ışığın hızını ölçmek. | TED | (صوت حاد) أوه، قبل أن أشغل هذا الجهاز، أحد الأشياء التي قمنا بها قبل ثلاث أسابيع في حصتي -- هذا من خلال العدسة، وأحد الأشياء التي استخدمنا فيها العدسة هو قياس سرعة الضوء. |