| Peki bu sana ne ifade edecek? Daha önce de İncilin üzerine yemin edip, onu bozmuştum. | Open Subtitles | ما الذي يعنيه لك ذلك , لقد كنتُ في الكنيسة وأقسمتُ بالإنجيل |
| Kesinlikle. Ben bir kere denedim ve bir daha gitmemeye yemin ettim. | Open Subtitles | تماماً، ولقد تذوقتُها مرّة وأقسمتُ بألا أتوجّه هناكَ ثانيّةً |
| Kimseye söylemediğime yemin ettim. | Open Subtitles | لمَ يُحاولون تلفيق تُهمة لي؟" وأقسمتُ له أنّي لمْ أخبر أحداً. |
| - Sen de gittin. - Evet. Ondan sonra ben... ben Denver'a gittim ve zaman geçtikçe ilişkilerden tamamen uzak duracağıma yemin ettim. | Open Subtitles | نعم، وبعدها ذهبتُ إلى "دينفر" وأقسمتُ على نفسي بالتخلي عن العلاقات |
| 16 yaşıma geldiğimde onu Hint Okyanusu'na atmıştım. Magus'a bir daha asla binmeyeceğime yemin etmiştim. | Open Subtitles | ألقيته في المُحيط الهنديّ حينما كنتُ بالـ 16، وأقسمتُ ألّا أستقلُّ (ماجاس) مُجدداً. |
| 16 yaşıma geldiğimde onu Hint Okyanusu'na atmıştım. Magus'a bir daha asla binmeyeceğime yemin etmiştim. | Open Subtitles | ألقيته في المُحيط الهنديّ حينما كنتُ بالـ 16، وأقسمتُ ألّا أستقلُّ (ماجاس) مُجدداً. |