| Aslına bakarsanız sizin de bir ya da birkaç tane olmalı. | Open Subtitles | عليكم حقا أن تحصلوا على واحدة أو عدد منها في الواقع. |
| Bunların hepsi bir ya da birkaç kraliçesi olan koloniler şeklinde yaşarlar. Etrafta dolaşırken gördüğünüz tüm karıncalar kısır dişi işçilerdir. | TED | وكلهم يعيشون في مستعمرات تتكون من ملكة واحدة أو عدد قليل من الملكات, كل النمل الذين يتجولون هنا هم إناث عاملات عقيمات. |
| Yeni fikirler bulmaya devam edin, ta ki bir ya da iki tanesini seçene kadar. | TED | استمر في إنتاج أفكار أخرى، حتى تختار واحدة أو اثنتين للعمل عليها. |
| Sanırım bizim oralarda aynı büyüklükte bir iki tane kıyıdaki ovalarda da birkaç tane daha büyük çiftlik var. | Open Subtitles | هناك واحدة أو إثنتان كبيرتان أفترض، هناك من حيث أتيت وبضعـة أخريات أكبر على السهول الساحلية |
| Tamam bir iki tanesi güzel Tıpkı Paris'te ya da Londra'da olduğu gibi. Ama hepsi değil. | Open Subtitles | ربما واحدة أو إثنان مثلما في باريس أو لندن ، لكن ليس كلهن |
| Ama en az bir veya ikisinin yeniden inşası gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن على الأقل واحدة أو اثنتين سيكون علينا تجديدها |
| Yapmam gerektiğinde önce bir veya iki kez done it çünkü | Open Subtitles | لأنني فعلت ذلك مرة واحدة أو مرتين من قبل، |
| Bu adamı bir numaralı mı yoksa iki numaralı odaya mı yollayayım? | Open Subtitles | الشال أبعث هذا الرجل إلى غرفة واحدة أو غرفتين؟ |
| Bir üvey anneden bir diğerine geçip durmasını istemiyorum ve sevildiğini hiç bilmeden. | Open Subtitles | لاأريدهاأن تنتقلمنمنزل مؤقت إلىآخر... بدون حتى قطعة نقدية واحدة أو حتى تكون محبوبة |
| bir ya da iki kemik, sonuçta gülünç bir isim. | Open Subtitles | عظمة واحدة أو أثنتان . أنه أسم سخيف ماذا يعمل ؟ |
| Gördüğünüz üzere bir ya da iki tanesini içeriğini incelemek üzere açtık. | Open Subtitles | لقد فتحنا واحدة أو اثنين لكى, نفحص محتواها |
| Tahta çitin ardından bir ya da iki el ateş edilmiş. | Open Subtitles | أن واحدة أو أكثر من الطلقات جاءت من وراء السور |
| bir ya da iki kelime etsem ve gece gündüz bir sonraki buluşmamızı düşünsem bana yeterdi. | Open Subtitles | نتبادل كلمة واحدة أو اثنتين ، وبعد ذلك نفكر ليلا ونهارا في شيء واحد فقط حتى لقائنا المقبل. |
| Gençlerin çoğu bir ya da iki alana ilgi gösterir. | Open Subtitles | معظم الشباب الذين يلفتون انتباهنا لديهم.. موهبة واحدة أو اثنتين ونركز على تطويرهم لنضيف لهم موهبة أخرى |
| İstersen bir iki tanesini okula götürebilirsin. | Open Subtitles | إذا أردت يمكنك اخذ واحدة أو اثنتين إلى المدرسة. |
| Bu yöntemlerden bazıları oldukça saçmaydı bazıları da vahşice, ama bir iki tanesi çok zekiceydi. | Open Subtitles | بالكراهية بعض الإجراءات كانت سخيفة بعضها كان وحشياً واحدة أو اثنتين |
| Bir karınca kolonisi, çevrede dolaşırken gördüğünüz kısır dişi işçiler ile yumurta bırakan bir veya birkaç doğurgan dişiden oluşur. | TED | مستعمرة النمل تتكون من الإناث العاملات واللامتكاثرات الذين ترونهم يتجولون دائمًا، وأيضًا واحدة أو أكثر من الإناث المتكاثرة التي تضع البيض. |
| bir veya iki merkezi ağacı çıkartabilirsiniz ama bir yerden sonra bardak taşıyor. Çünkü merkezi ağaçlar uçaktaki perçin gibi değildirler. | TED | أترون، يمكنكم إزالة واحدة أو اثنتين من الأشجار المركزية، لكن تأتي هناك نقطة تحول، لأن الأشجار المركزية لا تختلفُ عن المسامير في الطائرة. |
| Oh. Bir mi yoksa iki tane mi Facebook hesabınız var? | Open Subtitles | حتى في الفيسبوك، صفحة واحدة أو اثنين؟ |
| Bir üvey anneden bir diğerine geçip durmasını istemiyorum ve sevildiğini hiç bilmeden. | Open Subtitles | لاأريدهاأن تنتقلمنمنزل مؤقت إلىآخر... بدون حتى قطعة نقدية واحدة أو حتى تكون محبوبة |