| Dinle dostum, hapımın etkisi geçmek üzere ama bir tane daha var. | Open Subtitles | أنصت يا صاح ،قرصي على وشك أن يزول .لكني أحوز واحدًا إضافيًّا |
| Bunun için Stasi'nin 17 tane geçici hapishanesi mevcuttu, her bölgede bir tane. | TED | لهذا، ملكت الستاسي 17 سجنًا مؤقت، واحدًا في كل مقاطعة. |
| İhtiyacımız olan şey iyi bir suç avukatı ve ben birini tanıyorum. | Open Subtitles | ما نحتاجه هنا هو محامي جنائي رائع و أنا أعرف واحدًا مناسبًا |
| Bir daha onlardan birini gördüğünüzde onun toplumumuzun önemli bir parçası olduğunu unutmayın. | TED | فستشاهد واحدًا منهم اعترف بهم كجزء حيوي من مجتمعك |
| İlk olarak, tüm bu ayrı panelleri tek bir sağlam bloka tutkallamalıyız. | TED | أولًا، علينا أن نقوم بإلصاق اللوحات المختلفة سوية لتشكل قالبًا واحدًا صلبًا. |
| Eğer içinizden herhangi biri ardışık (tandem) hava dalışı yaptıysa muhtemelen bunlardan bir tane kullanmıştır. | TED | إذا قام أي واحد منكم بتجربة القفز المظلي الحر، فإنك ربما استخدمت واحدًا منها. |
| Topluluğu hayatta tutmak için bir düşmanın olması gerektiğine inanır, bu yüzden de var olmayan bir tane yaratırlar. | TED | يعتقدون بضرورة وجود عدو لكي تعيش الطائفة، لذا عندما لا يكون هناك عدو، يصطنعون واحدًا. |
| Daha iyi olan bir tane bulursun ve sonra bunu tekrar edersin. | TED | ولعلك تجد واحدًا أكثر كفاءة ثم تقوم بتكراره |
| Ben de kendime bir tane alacağım. Ama ben altın olanı beğeniyorum, üzerinde... | Open Subtitles | سأجلب واحدًا أيضًا لكنني أحب الفستان الذهبي ـ ـ ـ |
| Bu da bize sadece bir tane olası açıklama bırakıyor. Geçit gelişimizde enerji almış olmalı... | Open Subtitles | مما يترك تفسيرًا واحدًا فقط، لا شك في أن البوابة تزودت بالطاقة عند وصولنا |
| Desteklenen yatırım her altı dolarda birini dışarıya sunuyor, Amerika'da profesyonel yönetim altında. | TED | ويمثّل الآن واحدًا من أصل كل 6 دولارات تحت إشراف إدارة محترفة في الولايات المتحدة. |
| Ama kararsızlığa kapılmadım ve ısrarcıydım ve en sonunda onlardan birini bu işleme izin vermeye ikna ettim. | TED | ولم أتردد، كنت مصرّة وفي الأخير أقنعت واحدًا منهم ليسمح بالعملية |
| Bir doktora görünmeliyim. Ağzı sıkı birini tanıyor musun? | Open Subtitles | أحتاج لرؤية طبيب، أتعرف واحدًا يمتاز بالرصانة؟ |
| Bana bu binada tek bir adamın mı yaşadığını söylüyorsun? | Open Subtitles | أتخبرني بأنهُ كان هناك رجلًا واحدًا فقط يقطن هذه البناية |
| Anladığından emin ol. Rus topraklarında tek bir Fransız asker kalmayacak. | Open Subtitles | تأكد أن يفهم ألّا يظل جنديًّا فرنسيًا واحدًا على الأرض الروسية. |
| tek bir uydunun küresel ısınmayı frenleyebilecek olması gerçekten göz kamaştırıcı. | TED | حقيقة أن قمرًا صناعيًا واحدًا يمكنه أن يساعدنا على إيقاف الاحتباس الحراري هي شيء استثنائي تمامًا. |
| Tahminler değişiklik gösterse de rakamlar, dünyada her 3 insandan birinin beyninde Toxo olduğunu öne sürüyor. | TED | تختلف التقديرات كثيرًا، ولكن بعض المؤشرات تقترح أن واحدًا من أصل كل ثلاثة أشخاص في العالم لديه توكسو داخل دماغه. |
| Farkedeceksiniz ki, bu slayttaki iki kişiden sadece birisi sürgünde. | TED | سوف تلاحظون أن شخصًا واحدًا فقط من الشخصين في الشريحة حاليًا في منفى. |
| Evliliğimizde bir ton hata yaptık ama sen o hatalardan biri değildin. | Open Subtitles | لقد ارتكبنا أطنانًا من الأخطاء في زواجنا لكنك لم تكن واحدًا منها |
| En azından bir tanesini olsun öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب عليكَ أن تقتل واحدًا منهم على الأقل |
| Ancak bir kişi, bir başkası daha, bir başkası daha derken milyonlar çoğalarak medeni haklar hareketinin öncüsü olabildi. | TED | ولكن شخصًا واحدًا مع شخص آخر، مع آخر، مع ملايين آخرين، تمكنوا من أن يصبحوا بمثابة حرس المقدمة لحركة الحقوق المدنية. |
| Gelen trenlerin her birine ve her platforma birer ajan yerleştirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد عميلًا واحدًا على كل القطارات القادمة و واحدًا على كل الأرصفة |
| Tırnaklarını teker teker kopardıkları zaman ya da taşaklarını ceviz gibi kırdıkları zaman. | Open Subtitles | لو كانوا ينزعون أظافرك واحدًا تلو الآخر أو يسحقون خصيتاك حتى تنفتح كالجوز |
| 7.700 yatakla Amerika'nın en büyük askeri hastanelerinden biriydi. | TED | كان واحدًا من أكبر المستشفيات العسكرية في أمريكا بحوالي 7,700 سرير. |
| - Sen de birkaç blok ötedeki tünelde kamp yapan çocuklardan biriydin. | Open Subtitles | كنت واحدًا من الاطفال الذين عسكروا في الأنفاق على بعد شارعين إذا ؟ |
| İşe aldıkları bir düzine insandan biriydim. | Open Subtitles | لقد كنت واحدًا من 12 شخصًا تقريبا قد قبلوا |
| Tek dezavantajı çizimin sadece bir bölümünü görebiliyordunuz ama özgün çizimler, mimari yapılar için ideal ortam sunuyordu | TED | وقد لا تتوقعه أنك ترى جزءًا واحدًا فقط من صورتك إلا أنه أسلوب حر في الفن المعماري |