| "Boo Radley'in elma ağacından düştüm ve kolum çok acıyor!" | Open Subtitles | سألمح لكم لقد وقعت من على شجرة تفاح بو ريدلى وذراعى تؤلمنى بشدة |
| Altı yaşımdayken bisikletten düştüm ve püskürtme kafasına çarptım. | Open Subtitles | عندما كنت في السادسة وقعت من دراجتي فوق رشاش ماء |
| Beni korumaya çalışırken tepeden düştün. | Open Subtitles | لقد وقعت من فوق التلة في محاولة منك لحمايتي |
| Sarhoş olup bisikletten düştün. | Open Subtitles | . تخميني أنك كنت سكراناً و وقعت من على الدراجة |
| -Yani trabzandan düştü ve kafasını yere mi çarptı? | Open Subtitles | إذن فقد وقعت من على الدرابزين وسقطت على رأسها؟ |
| Şalgam kamyonundan düşmüş gibi bir halim mi var, sürtük? | Open Subtitles | هل أبدوا أنني وقعت من شاحنة لفت أيتها العاهرة |
| Araba çarptığı zaman elinden fırlamış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها وقعت من يده عندما أصيب |
| Robert Louis Stevenson tarafından imzalı. | Open Subtitles | وقعت من قبل روبرت لويس ستيفنسون نفسه. |
| Bay Shayne'in suitinden düştüm. Bakın, geri taşıyorlar. | Open Subtitles | وقعت من جناح السيد شاين ، اترى لقد عدت |
| Gerçekten çok iyi gidiyordum ama birden düştüm. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا حدث ... كنتأسيرجيداًو وقعت من السماء ... |
| Ben iyiyim. Herşey-- Sadece yataktan düştüm. | Open Subtitles | لقد وقعت من على الفراش هل أنت واثق؟ |
| Yani sandalyeden düştün, ve devlet sana bunun için alkış tutuyor? | Open Subtitles | إذن، قد وقعت من الكرسي ولذلك، تتلقى كل هذا الإحسان من الحكومة ؟ |
| Bok gibi görünüyorsun. Vagondan mı düştün? | Open Subtitles | انتتبدوفضيعاً, هل وقعت من العربة؟ |
| Sen sandalyeden düştün de tüfek ateş mi aldı? | Open Subtitles | هل وقعت من على المقعد وجاءت بندقيته؟ |
| Lacey, bir kadın dün attan düştü ve öldü. | Open Subtitles | ارى امرأة وقعت من على حصانها بالأمس وماتت |
| Bak, bu dava gökyüzünden avucuna düştü. | Open Subtitles | استمع، هذه القضيه وقعت من السماء في راحة يدك |
| Kaydı ve yaklaşık 3 metreden düştü. | Open Subtitles | لقد انزلقت و وقعت من على مسافة 10 أقدام تقريباً |
| Lynne Kresge yaralanmış. Merdivenlerden düşmüş. | Open Subtitles | لاين كريسج وقعت من أعلى الدرج وهي الآن مصابة |
| Bu sonu mutlu sonla bittiği anlamına gelmez. Ceketimde bulduğun saç garson kızın amcığından düşmüş olmalı. | Open Subtitles | تلك الشعرة على سترتى لابد انها وقعت من النادلة |
| Teslim etmek zorunda olmadığın gelecek haftaki ödevlerinin arasından düşmüş olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنها وقعت من واجبك للاسبوع القادم والذي ليس عليكِ أن تكتبيه لي |
| Yaralı vaziyette araçtan dışarıya fırlamış. | Open Subtitles | وقعت من السيارة مع جروح سطحية |