| Ama bırak bir bardak bira içmeyi, bir sentim bile yok. | Open Subtitles | ولكننى لا أملك شيئاً ولا حتى ما يكفى لشراء كأس بيره |
| sadece oturup geçmişi hatırlamak bile yok ya da geleceği planlamak. | TED | ولا حتى الركون إلى ذكريات الماضي أو التخطيط للمستقبل. |
| Hazineni bile mi? | Open Subtitles | أنا لا أخفي شيئاً بيتي هو بيتك ولا حتى كنوز ؟ |
| Evet, ne o ne de patronun düşündüğün kişi değil. | Open Subtitles | نعم , انه ليس بالرجل الذي تعتقده ولا حتى رئيسك |
| Ne ihtişamlı ne de güzel. Destansı bile değil. Sadece doğru olanı yaparsın. | Open Subtitles | ليس مجيداً ولا جميلاً، ولا حتى بطوليّاً ليس سوى فعل ما هو صواب |
| Her şeyi söylemedim, siz de öyle. | Open Subtitles | تكلمت أكثر منك لم أقل كل شيء، ولا حتى أنت |
| Gidecek hiçbir yeri olmayan genç bir bayan gördüm, eğitimi yok, eğlencesi yok, yaşayacak bir yeri bile yok. | TED | رأيت امرأة شابة ليس لديها طريقة أو وسيلة لتذهب إلى أي مكان، بلا تعليم ولا تسلية ولا حتى مكان تعيش فيه. |
| Öyle ki bir yüzü veya geleneksel bir diyoloğu bile yok. | TED | فهو لا يملك وجها ولا حتى حوارا تقليدياً. |
| Bu işleri biraz karıştıracak. Evet. Pencere bile yok. | Open Subtitles | هذا سيعقد الأمور بعض الشيء ولا حتى نافذة |
| Hayır bayım, bana inanın, salgın hastalık yok, hastalık bile yok. | Open Subtitles | كلا صدقني يا سيدي لا يوجد وباء ولا حتى مرض |
| Benim çıkarıma çalışman için ücretini ona katlasam bile mi? | Open Subtitles | ولا حتى إن ضاعفت المبلغ عشرة مرات لتعمل عندي؟ |
| Ama cidden yahu ufak bir kavanoz bile mi getirmedin? | Open Subtitles | ولكن صدقاً, ولا حتى جرة صغيرة من التوابل ؟ |
| - İstifa nedenin olan ilişkinden bile mi? | Open Subtitles | ولا حتى الشأن الذي استقلت بسببه؟ لم يحدث مطقاً |
| Ne sıcaklık, ne de nefes, ne yanaklarında güller, ne de dudaklarında kırmızılık ama ölümün her belirtisi ile dolu olacak | Open Subtitles | لا جسم دافئ ولا حتى تــنفس ولا إحمـرار في وجنتـيك , ولا حول شفتـيك ِ, لـكن الجمـود واليـبس وكـل عـلامـات المـوت |
| Onları hiç satmayacaktın şu Hemşire kadına bile, değil mi? | Open Subtitles | لم تكن في نيتك بيعها ابدا ولا حتى لتلك المرأة الراهبة، أليس كذلك؟ |
| Üstlerine hitap şeklin de öyle. | Open Subtitles | انا لا احب ما تقوله ولا حتى الطريقة التى تقوله بها |
| Hayat, sana sorulmasını beklemek demek değildir ve bu dans da öyle. | Open Subtitles | الحياة ليست حول الجلوس وإنتظار طلب المرافقة، ولا حتى هذا الحفل الرقص. |
| Milyon senede bir hatta milyarda bir bile, ...sana hizmet etmezdim. | Open Subtitles | لا يمكن أن أخدمك أبداً ولا حتى بعد ملايين مليارات السنين |
| Bir tane hapishane kuşu ile de mi beraber olmadın? | Open Subtitles | ولا حتى اي احد عشوائي بيني انا و السجين ؟ |
| - Gameboy'u bile yoktu patron. | Open Subtitles | جيبز : كمبيوتر توني : ولا حتى جيم بوي رئيس |
| Köşede bile olmaz. Griss bu gece bu serseriye tahammül edemez. | Open Subtitles | ولا حتى فى الزاوية جريس لا يستطيع ان يظل مذعورا الليلة |
| Her şeyi geçtim, sen Amerikalı değilsin. Afro-Amerikan bile değilsin. | Open Subtitles | فيما عدا ذلك لا تكون أمريكياً أصلاً ولا حتى أمريكياً أسود |
| Bu o zamanki Pekin, Pekin veya Şanghay'da bir tek yüksek bina yoktu. | TED | هذه بكين في تلك الفترة ولا حتى مبنى شاهق واحد في بكين او شانغهاي. |
| Bu nedenle tatmin olamayız, tatmin olmaya yakınlaşamayız dahi. | TED | لذا لايمكننا الرضى بهذا الوضع, ولا حتى قريبين منه. |
| Artık hiçbir şeyin yok. Ne pençelerin, ne kürkün, ne de dişlerin. Arkadaşların da yok. | Open Subtitles | والآن إنّكَ خاوي كل شيء، لا مخالب، ولا فراء، ولا أسنان، ولا حتى أصدقاء. |
| Oğlununki de değil ya da iletişim kurduğunuza inandığınız diğer varlıklar da. | Open Subtitles | ولا حتى أبنه أو اى كيانات أخرى انتى تعتقدى انك على إتصال بها |