ويكيبيديا

    "ولكن من أجل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    Ama böyle bir şey için, bence 10 ila 12 bin dolar alırsınız. Open Subtitles ولكن من أجل موضوع كهذا أستطيع أن أقول مابين عشرة الى 12 ألف
    Ama benim için, hala bir hedef var ve bu da, devam edebilmek. Open Subtitles ولكن من أجل صحتي وحياتي سأحافظ على هذا الهدف وأكرس كل جهدي لتحقيقة
    Bu olmasa da benim için yapmanı istediğim bir şey var. Open Subtitles ولكن من أجل ذلك أريد منك أن تقومين بشيئًا من أجلي
    Yalnızca aile içi şiddetin değil genel olarak her türlü şiddetin mağdurları için. Open Subtitles ليس فقط من أجل العنف الأسري ولكن من أجل ضحايا العنف بشكل عام
    Kendimi çok şanslı hissediyorum ve hayatımda tam 35 kez gittim. Bizimle birlikte gelen insanlar evlerine büyük bir şampiyon olarak döndüler, sadece Antarktika için değil, kendi uluslarındaki yerel meseleler için de. TED أشعر بأني محظوظ جداً، وقد ذهبت 35 مرة في حياتي، وكل الناس الذين يأتون معنا يعودون إلى بلادهم كأبطال عظيمين، ليس فقط من أجل القطب الجنوبي، ولكن من أجل القضايا المحلية في أوطانهم.
    Ama bunun olması için, Mars koşullarının yaşanılabilir durumda olması gerekliydi. TED ولكن من أجل أن يحدث ذلك، احتاج المريخ في ذلك الوقت إلى أن يكون صالحًا للعيش عندما كانت الظروف جيدة.
    Fakat insanların sevgisini ve güvenini kazanmak için ayrıca kapsayıcı da olmanız gerekir. TED ولكن من أجل أن تملك قلوب وعقول الناس يجب عليك أيضا أن تكون شمولياً.
    Bunu genişletmek için, bir nehre ihtiyacınız var, ya da bir otobana, telefon hattına ihtiyacınız var. TED ولكن من أجل توسيع ذلك النّطاق , فإنك تحتاج إلى النهر , أو تحتاج الى الطريق السريع , أو تحتاج خطوط الهاتف.
    ...ne de uzak gelecekte yapılabilecekler için değil ancak şimdi yapılabilecekler için! Open Subtitles ولا من أجل ما يمكن عمله فى المستقبل البعيد ولكن من أجل ما يمكن عمله الآن
    Kısa bir süre için, işçi sınıfının özgürlük yararına değil düşmanlarına boyun eğdirmek için devlete ihtiyacı vardır. Open Subtitles لبعض الوقت، البروليتاريا بحاجة إلى الدولة، ليس في مصلحة الحرية، ولكن من أجل إخضاع أعدائها.
    Ama güvenliğin için ona daha sonra açıklayacak. Open Subtitles ولكن من أجل السلامة، سيشرح له في وقت لاحق
    Bu sohbetleri seviyorum ancak vakit kazanmak için Open Subtitles لا يمكنني إخبارك كم أتمتّع بهذه الدردشة الصغيرة بيننا ولكن من أجل توفير الوقت
    Ama onlar aşkları için, hayatlarını tehlikeye attılar. Open Subtitles ولكن من أجل حبهما كانا على إستعداد للمخاطره بحياتهم نفسها
    Ama böyle bir iş için, on ile 12 bin dolar arası bir şey alırsınız. Open Subtitles ولكن من أجل موضوع كهذا أستطيع أن أقول مابين عشرة الى 12 ألف
    Ama bunu alabilmek için bir şeyi itiraf etmem gerek ve beni yargılamanı istemiyorum. Open Subtitles ولكن من أجل الحصول عليه، لا بد لي من الاعتراف بشيء ما. من أنا أطلب منكم أن لا تحكموا.
    Ama bir doğu avrupa işçiliği için fena sayılmaz. Open Subtitles ولكن من أجل أوروبا الشرقية فهذا ليس بالأمر السيىء
    Sağ salim geri dön. Ama karın için, benim için değil. Open Subtitles عد سالماً، ولكن من أجل زوجتك وليس من أجلي
    Evet dediklerini yaptım, ama benim için sadece şakaydı. Open Subtitles حسنا، أنا فعلت تلك الأشياء، ولكن من أجل المتعة، بالنسبة لي.
    Ancak helyumu yakmaya başlayabilmesi için çekirdeğinin ömrünün hidrojen yakarkenki evresinden 10 kat daha sıcak olması gerekir. Open Subtitles ولكن من أجل أن تبدأ بحرق الهيليوم .. النواة يجب أن تكون أكثر حرارة بعشر أضعاف من حرارتها أثناء حرقها للهيدروجين
    Eğer bağışlanmak isteseydim, af dilerdim ama yaptıklarım için, Open Subtitles لو أردت المغفرة لكان علي أن أطلبها ولكن من أجل كل مافعلته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد