| Her virajda, kasaba ve gürültüleri acı vermeden uzaklaşıyordu ondan. | Open Subtitles | و مع كل إنعطافة البلدة بضجيجها تلاشت دون رحمة خلفها. |
| ve her başarıyla birlikte Pindari haydutları onun tarafına geçecek. | Open Subtitles | و مع كل نجاح المزيد من عصابات بينداري ينضمون له |
| Aldığım her davada, fark ettim ki ben müvekkilerimin arkasında durdukça, onlar da benim arkamda durdular ve bu da benim devam etmemi sağladı. | TED | و مع كل قضية أتولاها، أدرك أنه بقدر دعمي لموكلي، فهو أيضاً يدعمني، و هذا ما يدفعني إلى مواصلة الطريق. |
| Korkuyorsun çünkü tüm sahip olduğun avantajlar, | Open Subtitles | أنك خائف . و مع كل تلك الميزات التي لديك |
| Tatil sezonu başlıyor, muhtemel tüm Noel kekleri ve hediye sepetleri için yardıma ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | انها بداية فترة الأعياد و مع كل كعك اعياد الميلاد المحتملة وسلال هدايا الأعياد |
| Sen zeki, tatlı bir adamsın ve güçlüsün ve komiksin ve harika bir aşçısın ve yaşadığın tüm trajedilere karşın, hala iyi bir kalbin var. | Open Subtitles | أنتَ ذكي، لطيف و قوي و مرح و طباخ من الطراز الأول و مع كل هذهِ المآسي التي مررت بها مازلتَ تملكُ قلباً طيباً |
| Objektif ve adil olduğumuzu düşünsek de masum bir insanın hayatını yerle bir edebiliriz. | TED | يمكننا الظن أننا موضوعيون ومحايدون و مع كل هذا ندمر حياة شخص بريء. |
| Orta Doğu çok büyüktür, ve o problemlerimizin arasında kesin olan bir şey var: gülmeyi seviyoruz. | TED | الشرق الاوسط واسع و مترامي الأطراف، و مع كل المشاكل التي نواجهها ، هناك أمر مؤكد : نحن نحب أن نضحك. |
| Tabii ki içtiğimiz biralar ile beraber ve doğal olarak işemek zorundaydık. | Open Subtitles | و مع كل الجعّه التي شربناها طبيعياً, كان علينا أن نتبول |
| Yatak istirahati ve sizin tıbbi bakımınız. | Open Subtitles | في الواقع ، مع تلك الراحه المفروضه علي و مع كل هذه العنايه الطبيه منكِ |
| ve yukarıdaki biliyor ki hak ettim. Sana ve tanıdığım herkese karşı berbattım. | Open Subtitles | و الرب يعرف أنني أستحق ذلك كنت فظاً معكِ , و مع كل شخص قابلته |
| Şimdi sabaha kadar beklemek zorundayım ve yaranın açık olarak kaldığı her saat enfeksiyon riskini yükseltecek. | Open Subtitles | الآن علي الإنتظار حتى الصباح و مع كل ساعة يبقى الجرح فيها مفتوح تزداد فرصة تلوث الجرح |
| Çünkü tatiller ailelerle geçirilir ve annenle olanlardan sonra... | Open Subtitles | لأن العطلات أوقات العائلة,و مع كل شيئ يحدث مع أمك |
| tüm olanlara bakınca kabul etmeli miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | و مع كل شيء يجري، لا أعلم اذا كان يجدر بي القبول |
| Evet tüm bunlarla beraber sana hediyemi vermedim. | Open Subtitles | و الأن و مع كل هذا لم أعطيك هديتي |
| Ama burada tüm bunlarla... bir şey hissetmek çok zor. | Open Subtitles | لكن هنا, و مع كل هذا... فمن الصعب الشعور بإي شيء. |
| Eski bakan Zhabin 20 yıldır güç sahibi değil ve tüm saygılarımla efendim, mental anlamda da pek iyi değil. | Open Subtitles | لم يكن الوزير السابق Zhabin في السلطة لمدة 20 عاما ، و مع كل الاحترام الواجب، يا سيدي، الرجل ليس على ما يرام عقليا. |
| Yani, kalbim büyükannenizle, Bayan Dailey ve Alzheimer'la yaşan diğer tüm insanlarla. | Open Subtitles | (أعني أنّ قلبي مع جدتكِ يا سيدة (دايلي (و مع كل من يعيش بمرض (الزهايمر **مرض يصيب كبار السن يسبب ضعف شديد للذاكرة** |