-İyi birşeyler yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هذه ليست الفكرة إنه يحاول فعل الصواب بأمواله |
O iyi dostuma, o şeyi yapan her kimse, aynı şeyi bana da yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ايا كان من حاول فعل ذلك بك صديقي العزيز كانه يحاول فعل ذلك بي |
Bakın, en azından o bu sefer insanların ondan hoşlanması için iyi şeyler yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | استمعوا لي، إنه يحاول فعل الخير على الأقل ليجعل الناس تحبه هذه المرة |
Doğru olanı yapmaya çalışan bir adamın yoluna asla çıkmam. | Open Subtitles | لم اجد أبدا علي الطريق رجل يحاول فعل شئ جيد |
Dışarıda, yıllar yılı kötü şeyler yaptıktan sonra, iyi şeyler yapmaya çalışan birileri vardı. | Open Subtitles | وأن هناك شخصاً يحاول فعل الخير في الحياة بعد سنوات من فعل السوء |
Ama işini yapmaya çalışıyordu. Anlıyor musun? | Open Subtitles | لكنّه كان يحاول فعل شيء لمصلحته هل تفهم؟ |
Kendini suçlu hissediyor.Hayatında birkerecik doğru birşey yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لأنه يشعر بالذنب إنه يحاول فعل الصواب |
Şimdi de aynısını yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | و الآن هو يحاول فعل هذا مجدداً |
Hâlâ Eddie'nin ümitsiz vaka olduğunu düşünüyorum ama en azından kendi için iyi bir şey yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | مازلت أعتقد أن " إيدي " قضية خاسرة ولكن على الأقل يحاول فعل شيء أفضل لنفسه أتعلم ؟ |
O doğru olanı yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يحاول فعل ما هو صواب |
Adam bir şeyler yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | الرجل يحاول فعل شيئ. |
Doğru olanı yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يحاول فعل الصواب |
Ama sanırım depoda Jake'in cesediyle yaptığı şeyi tekrar yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لكن أظن أنه كان يحاول فعل نفس الشيء مجدداً، (كما فعل مع جثة (چايك في وحدة التخزين. |
Aslında işleri doğru yoldan yapmaya çalışan bir adam. | Open Subtitles | شخص آخر يحاول فعل الأشياء بالطريقة الصحيحة، و لكن للأسف |
Doğru şeyi yapmaya çalışan basit bir adam olduğunu. | Open Subtitles | وانه مجرد شخص يحاول فعل الصواب |
Ben sadece, doğru olanı yapmaya çalışan bir adamım. | Open Subtitles | انا مجرد رجل واحد رجل يحاول فعل الصواب |
O sadece doğru şeyi yapmaya çalışan biri. | Open Subtitles | إنه مجرد رجل يحاول فعل الصواب |
Aptalca bir şey yapmaya çalışan herkes | Open Subtitles | وأي شخص يحاول فعل أي شيء غبي |
Doğru şeyi yapmaya çalışıyordu ve tanık istedi. Ben de hikaye. | Open Subtitles | كان يحاول فعل الأمر الصائب، أراد شاهدًا، وأردتُ قصّة صحفية. |
İyilik yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | إنه يحاول فعل الخير |
- Doğru olanı yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | -كان يحاول فعل الصواب |