O tuğlalar sizin evinizde daha çok işe yarar hiç kimse de kalkıp bahçesi küçüldü diye şikayetçi olmaz. | Open Subtitles | هذا الطوب سوف ينفع أكثر في منزلكم ولن يشتكي أحد من الحديقة الصغيرة. |
Geçen gün ofise peder uğradı. Tavukların yumurtlamadığından şikâyet ediyordu. | Open Subtitles | القس جاءني اليوم يشتكي لأن دجاجه توقف عن وضع البيض |
Karısı emin değil, hiçbir şikayeti yoktu diyor. | Open Subtitles | الزوجةُ ليست أكيد وتقولُ أنّه لم يكن يشتكي |
Ve müşterilerden biri "nasıl olurda banka zamanında açılmaz" diyerek şikayette bulundu. | Open Subtitles | وأحد الزبائن كان يشتكي كيف ان المصرف لم يفتح في موعده |
Ama bu sen olacaksan, bana bir iyilik yap ve şikayet eden kimseyi bıçaklamamaya çalış. | Open Subtitles | لكن لو كان أنت, اصنعْي لي معروفاً و حاوِلْي ألاّ تطعني أي شخص يشتكي |
Yani, kapaktan yana dert yanıyor, kitabın çıkış tarihiyle ilgili seçimimiz hakkında şikayet ediyor. | Open Subtitles | أعني، انه غاضب على الغلاف انه يشتكي على اختيارنا لموعد الانطلاق .. |
Tek şikâyeti nefes darlığı olan bir adam üzerinde uyguladığımız diğer yüz testin sonucuyla aynı. | Open Subtitles | مثل المئة إختبار التي طلبناها لأجل رجل لا يشتكي إلّا من ضيق تنفس |
Bak, adamın dosyasına baktım. Adam her şeyden şikâyetçi. | Open Subtitles | انظري, لقد سحبت ملفه انه يشتكي من كل شيء |
Birçok erkek ben tişörtsüz kalınca şikayet etmez. | Open Subtitles | لن يشتكي معظم الرجال إن نزعت قميصي فجأة |
Sokağa çıkma yasağından şikayet ediyordu annesi okuldaki problemlerinden dolayı kızıyordu | Open Subtitles | كان يشتكي بشأن ساعات منعه من الخروج من المنزل يلوم والدته على مشاكل في المدرسة |
Sadece gülüyorum onun sürekli şöyle zırıldayıp şikayet ettiğini düşününce: | Open Subtitles | أعني، أنني أضحك أفكر بشأن تذمره معظم الوقت ينوح و يشتكي: |
Ackerman, bu davanın üzerimizde yarattığı olumsuz etkiden şikayetçi. | Open Subtitles | و لدي أكرمان يشتكي من التأثير السلبي لهذة القضية على صورتنا العامة |
Leonard'ın senden hiç şikayetçi olmadığını fark etmedin mi? | Open Subtitles | هل كنت تظنين أن لينورد لا يشتكي منك على الإطلاق؟ |
Sırt ağrısından şikayetçi Dr. Hunt. | Open Subtitles | انهُ يشتكي من ألم مبرح أسفل الظهر ، د.هنت. |
Baş ağrılarından şikâyet ediyordu ama bu onu konuşurken gördüğüm nadir anlardan biriydi. | Open Subtitles | و كان يشتكي من الصداع و لكن كانت تلك أكثر مرة تحدثت معهُ |
Hayır. Üst katta oturan adam gürültüden şikâyet etti. | Open Subtitles | لا ، فقط الرجل الساكن في الدور العلوي يشتكي من الضوضاء. |
Bence kuyruk hakkında şikayeti vardı. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان يشتكي بسبب طول الطابور. |
Şimdi, neden insanlar kaybolan paraları için şikayette bulunmuyor? | Open Subtitles | إذن، لمَ لمْ يشتكي أحد بخصوص نقصان ماله؟ |
Ama sensen, bana bir iyilik yap ve şikayet eden biri olursa bıçak saplama. | Open Subtitles | لكن لو كان أنت, اصنعْي لي معروفاً و حاوِلْي ألاّ تطعني أي شخص يشتكي |
- Evet. Bende. - Hala ağrıyan dirseğinden şikayet ediyor. | Open Subtitles | نعم و أنا أيضاً و لكنه ظل يتذمر و يشتكي من قرحة في كوعه |
Tek şikâyeti nefes darlığı olan bir adam üzerinde uyguladığımız diğer yüz testin sonucuyla aynı. | Open Subtitles | مثل المئة إختبار التي طلبناها لأجل رجل لا يشتكي إلّا من ضيق تنفس |
İsa aşkına. Hâlâ sineklerden şikâyetçi olan yok mu? | Open Subtitles | ألم يشتكي أحد من ذلك الذباب حتى الأن ؟ |
Ama asla şikayet etmez. | Open Subtitles | ولكنه لم يشتكي أبدا |
Baban, sörf anılarını hatırlayabilmek için bir yer olmadığından şikayet ediyordu. | Open Subtitles | كان أبيك يشتكي لعدم وجود مكان لمخلفّات تجواله التذكارية. |
Mağaza müdürü, hırsızın önceki geceki dolu fırtınasından şikayet ettiğini de hatırladı. | Open Subtitles | تذكر المدير أن الرجل كان يشتكي من عاصفة برد الليلة السابقة |
Hasta göğüs ağrılarından şikayetçiydi. E.K.G'sı çekildi. | Open Subtitles | المريض يشتكي من آلام بالصدق عملنا له تخطيط للقلب |
Domuzlar şimdiye dek hiç şikayet etmedi. | Open Subtitles | لم يشتكي منه أحد منذ كنا نربي فيه الخنازير. |
İnsanlara hakaret ederek yaşıyorsun ve kimse şikayet etmiyor çünkü seni manyağın teki sanıyorlar! | Open Subtitles | يعينك المرء ...وتقوم بإهانته ،ولا أحد يشتكي لأن الكلّ يعتقد أنّك معتوه |