ويكيبيديا

    "يفصل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ayırıyor
        
    • ayrı
        
    • ayırır
        
    • ndan ayıran
        
    • ayırması
        
    • arasındaki
        
    • onları ayırdı
        
    • birbirinden ayıran
        
    Ama bu çok çabuk karıştırıyor ve sarısını da ayırıyor! Open Subtitles و لكن هذا يضرب بسرعة جدا كما أنه يفصل أيضا
    Olay ufkuna, "Olay Ufku" diyoruz. Oldukça basit. Çünkü uzayı iki ayrı bölgeye ayırıyor. Open Subtitles نسمّي أفق الحدث بذلك الاسم لأنّه يفصل الفضاء إلى منطقتين
    Belirgin kişisel özelliklerini iki ayrı bedene bölüyor. Open Subtitles إنه يقسم الشخص إلي نصفين يفصل سمات شخصية الفرد إلي شخصين
    Sadece yumurtayı çırpmakla kalmaz aynı zamanda sarısını beyazından ayırır. Open Subtitles اٍنه لا يخفق البيض فحسب ، بل يفصل الصفار عن البياض
    Topraktaki bu yarık Yeraltı Dünyası'nı, Yaşayanlar Dünyası'ndan ayıran örtüdeki bir yırtık. Open Subtitles هذا الصدع في الأرض، أنه شق في الحاجز الذي يفصل بين العالم السفلي وبين عالمنا الذي نعيش به
    Sonra, kralın ruhunu vücudundan ayırması gerekti. Open Subtitles وبعدها الملك كنا من المفترض أن يفصل جسده عن روحه
    Üç kuruş, yaşamla ölüm arasındaki fark olabilir, ama yine de para herşey demek de değildir. Open Subtitles كما كنت أنا عندما يكون دولار واحد قد يفصل بين الحياة و الموت لكن وفى الوقت نفسه المال ليس كل شئ
    "Cavanaugh onları ayırdı ve karşılaşmayı bitirdi. " Open Subtitles (كافناغ) يفصل المتباريان وينهي المباراة
    Darbe, kabuğu iki parçaya ayırıyor. Open Subtitles التصادم يفصل صدفة السلحفاة إلى قسمين مثل فتح الجفن
    Başka hangi sebeple plazmayı kandan ayırıyor olabilir? Open Subtitles ما السبب الاخر الذي يجعله يفصل البلازما عن الدماء؟
    Bu buzlu zirvelerden oluşan sıradağlar... batının antik ormanıyla doğunun savanlarını ayırıyor. Open Subtitles تشكّل هذه القمم المجمّدة الآن الجزء الحاجز الضخم الّذي يفصل الادغال القديمة في الغرب عن السافانا في الشرق.
    Bu soru gerçekten erkekleri çocuklardan ayırıyor. Open Subtitles هذا حقا يفصل الرجال عن الصبيان
    - Kapsülü komuta modülünden ayırıyor. Open Subtitles يفصل الغرفة القمرية عن مقصورة القيادة.
    Bir duvar eski Nuremberg'i yenisinden ayırıyor. Open Subtitles ثمّـة جدار يفصل بين قطاعي (نورمبرج) القديم والجديد
    Ya tesadüfi olarak eline geçeni silah olarak kullanıyor ya da özellikle her cinayeti için ayrı bir ritüel düzenliyor? Open Subtitles إذن هل يستخدم سلاح الإنتهازية أم انه يفصل طقوس كل جريمة قتل لتناسب الضحية؟
    Kafamın içinde bir duvar vardı. Duygularım bedenimden ayrı duruyordu. Open Subtitles كان هناك حائل داخل رأسي يفصل مشاعري عن جسدي.
    "Para uğruna, nasıl bir çocuğu annesinden ayırır?" Open Subtitles كيف يمكن له أن يفصل الطفل عن أمه ، من أجل المال
    Yunan mitolojisinde bu nehir ölüleri yaşayanlardan ayırır Open Subtitles فى الاسطورة الاغريقية.. النهر هو الذى يفصل بين الاحياء و الاموات
    - Kafasındaki kanser nasıl iyi haber olur? - Kan-beyin bariyeri kafandaki kanı vücudundaki kandan ayırır. Open Subtitles يفصل الحائل الدمويّ الدماغيّ الدّم داخل دماغكَ عن الدّم بجسدكَ
    Tam istediğim şeyi yaptın. Topraktaki bu yarık Yeraltı Dünyası'nı, Yaşayanlar Dünyası'ndan ayıran örtüdeki bir yırtık. Open Subtitles إنه صدّع بالحاجز الذى يفصل بين العالم السفلى و عالم الأحياء.
    Bu büyük masanın bizi ayırması çok saçma. Open Subtitles ومن المضحك هذا الجدول كبير يفصل لنا.
    Bizim için zaman, ölümle yaşam arasındaki farktır. Open Subtitles بالنسبة لنا , فالوقت يفصل بين الحياة والموت
    "Cavanaugh onları ayırdı ve karşılaşmayı bitirdi. " Open Subtitles (كافناغ) يفصل المتباريان وينهي المباراة
    Yaptığımız şey iki evreni birbirinden ayıran zarda bir boşluk açmak oldu. Open Subtitles ما قمنا به هُو أننا فتحنا فُسحة في الغشاء الذي يفصل الكونين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد