| Bir aşığın hayatına son verdiği yerde, afetler eksik olmaz. | Open Subtitles | عندما ينهي حبيب حياته فإن القرية سوف يحل بها الكوارث. |
| Ama Birleşik Devletler'deki Gerçek IRA satışlarını bitirmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | لكن هذا لا يجب أن ينهي أعمال الإيرلنديين في الداخل |
| Hakim ya okulunu bitirsin ya da cezanı tamamlarsın, dedi. | Open Subtitles | قال القاضي .. اما ان تنهي الدراسة أو ينهي أمرك. |
| Bak, o yemeklerini her zaman bitirir ve hep geceleri beslenir. | Open Subtitles | دائماً ينهي طعامه و دائماً ما يأكله بالليل |
| Adamı üç gün içerisinde bitirmesi için zorlayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لذا سوف تجعله ينهي العمل في ثلاثة أيام أليس كذلك؟ |
| Bu iyi mi?" Peki ya, mesela, bir resmi bitiriyor olsaydım? | Open Subtitles | ماذا لو انا كمن ينهي رسمة هل فهمتني الآن |
| Suyunu bitiren kendi terini içmek zorunda kalır. | Open Subtitles | وأي رجل ينهي ما بحوزته سيضطر أن يلعق قعره |
| Ben de, bir inşaatçı tuttuğumda işi vaktinde bitirmesini isterim, dedim. | Open Subtitles | أخبرته أنه عندما أستأجر مقاولاً فأتوقع منه أن ينهي عمله بالموعد |
| Neden içeri gelmiyor ve bu adamın işini bitirmesine izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تعود للداخل الآن وتدع الرجل ينهي عمله؟ |
| Üç iyi vuruşu vardı ta ki bu son üç deliğe kadar. | Open Subtitles | كان على بعد ثلاث ضربات من الفوز. حتى ينهي الثلاث الثقوب الأخيرة. |
| Dünyadan acılara son vermesini istiyorum, ama sokağımın köşesinde acı çekenler için boy gösteriyor muyum? | TED | أطلب من العالم أن ينهي معاناتي، لكن هل أقف إلى جانب هؤلاء الذين يعانون على زاوية الشارع الذي أقطنه؟ |
| Şu anda demolarını bitirmek üzere birkaç tanesini satsa bile, bana destek olabilir. | Open Subtitles | هو ينهي عينة موسيقية وعلى الرغم من قلة الدفع فهو على استعداد لمساعدتي |
| Filmi bitirmek istemiyor, çünkü bunun son çalışması olduğunu biliyor. | Open Subtitles | أنه لا يريد أن ينهي هذا الفيلم لأنه يعرف أنه فيلمه الأخير |
| Howard, bırak Bay Turner lafını bitirsin. | Open Subtitles | هوارد، الا تدع السيد تيرنر ينهي ما أراد ان يقوله؟ |
| Sen, yarı zamanlı çalışan bir liselisin. Sen, geçici elemansın. Kavgaları ne bitirir biliyor musunuz? | Open Subtitles | أنت فتى في الثانوية تعمل بدوام جزئي أنت موظف مؤقت أتعلمون ما الذي ينهي الجدال ؟ |
| Hayır, tatlım. Şimdi olmaz. Babanın bitirmesi gereken işler var. | Open Subtitles | لا, ليس الآن عزيزتي والدك يجب أن ينهي شيئ ما |
| Bu iyi mi?" Peki ya, mesela, bir resmi bitiriyor olsaydım? | Open Subtitles | ماذا لو انا كمن ينهي رسمة هل فهمتني الآن |
| Bence bitiren de olmayı hak ediyor. | Open Subtitles | وأنا أعتقد أنه من الصائب أن يكون هو من ينهي المنافسة |
| Ve beni öldürmeye çalışan her kimse, işini bitirmesini bekledim. | Open Subtitles | وانتظرت أيا كان من يحاول قتلي أن ينهي مهمته. |
| Fedailer onu çıkarmadan önce ordövrünü bitirmesine izin vereyim diye düşündüm. | Open Subtitles | فتركتُهُ ينهي مقبّلاته قبل أن أحضر الأمن ليتولّوا أمره |
| Bir yıldız, Güneş'in boyutunun üç katından daha büyük yaşamı sona ermeli, nasıl? | Open Subtitles | النجم الذي أكبر من حجم الشمس ،بثلاثة مرات يجب أن ينهي حياته، كيف؟ |
| Fakat beni gönderen adam, başka birini gönderecektir. İşi bitirene kadar durmayacak birini. | Open Subtitles | لكن الرجل الذي ارسلني, سيرسل شخصاً آخر لن يستسلم حتى ينهي عمله |
| Birimizden biri, planladığımız saatler dışında aranırsa, söz konusu kişi telefon görüşmesini mümkün olduğunca çabuk bitirecek. | Open Subtitles | إذا تلقى احدُ منا مكالمات في الوقت المخصص للآخر سيتطلب من المتصل , او المتصله ان ينهي المحادثه بأسرع وقت ممكن |
| Tahminlerime göre Hotch her an yarışı bitirebilir. | Open Subtitles | حسب تقديراتي هوتش سوف ينهي السباق بأي لحظة |
| Bu gecenin açık arttırması burada bitiyor, okulumuzun satış rekorunu 116,000$'a yükseltmiş olduk. | Open Subtitles | ، وهذا ينهي مزادنا لهذا اليوم والذي وصل حد التبرع إلى 116 ألف دولار |
| İşe yarayacağı hiç aklıma gelmezdi; neden işimizi bitirmedi? | Open Subtitles | لم أعتقد أن هذا سينجح ،لماذا لم ينهي ذلك؟ |