| Dışarı çıkmak zorundayım ve Yarın güneş batmadan da dönmeyeceğim. | Open Subtitles | يجب أن أخرج ولن أعود قبل غروب شمس يوم غد |
| Bugünkü antrenmanı iptal edeceğimizi, sahanın kurumasını bekleyeceğimizi ve Yarın toplanacağımızı sanıyor. | Open Subtitles | يظن أننا لن نتمرن اليوم ننتظر الحقل حتى يجف إلى يوم غد |
| En azından ellerimi evde bıraktım, çünkü Yarın bütün gün ameliyatta olcağım? | Open Subtitles | على الاقل اتركي اليدان لوحدهم لانني ساكون في الجراحه طوال يوم غد |
| Yarına kadar payımı getirirsin ve ben de her şeyi unuturum. | Open Subtitles | تحصل لي بلدي خفض بحلول يوم غد وسوف انسى كل شيء. |
| Bu insanlar bu gece tahliye edilecek ve Yarına kadar mahkeme emri çıkaramam. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص سيُطردون الليلة و لا يمكنني أن أحصل على أمر قضائي حتى يوم غد |
| Yarından önce biraz dinlenmem gerek ve çene ağrım beni öldürüyor. | Open Subtitles | يجب ان احضى ببعض الراحة قبل يوم غد و فكي يؤلمني |
| Peki, Yarın saat 4'teki müdür toplantısı hâlâ geçerli, değil mi? | Open Subtitles | وهل مازال الاجتماع بالمدير الإقليمي قائماً يوم غد على الساعة الـ4: |
| Artık harika bir cerrahınız var. Babamı aradım. Yarın burada olacak. | Open Subtitles | والان لدينا جراح عظيم,لقد أتصلت بوالدي سيصل إلي هنا يوم غد |
| Yarın nasıl hissederim bilmiyorum. Ya da ondan sonraki günler ne olur bilmem. | Open Subtitles | ولا أدري كيف سأشعر يوم غد أو بعد غد أو اليوم الذي يليه |
| Yarın ışıklarla oynamak için yeterince zamanın olacak, ...ama şimdi saat geç oldu. | Open Subtitles | سيكون هناك الكثير من الوقت الممتع مع الكهرباء يوم غد. لكن الوقت تأخر. |
| Yarın bana bilgileri getir, yoksa Kaal kendi imkanlarıyla elde eder. | Open Subtitles | أحضري المعلومات بحلول يوم غد أو.. سيحصل عليها كال بطريقته الخاصة |
| Raflarımızdaki parlak ödüller, Yarın'ın oyununu asla kazanamaz. | TED | الجوائز المرصوصة على أرففنا لا يمكن أن تكسب لعبة يوم غد. |
| Sizi Yarın bekleyip ne kadar minnettar olduğumu ifade etmeme izin vereceğinize inanıyorum. | Open Subtitles | اسمحوا لى بمقابلتكم يوم غد. لأعبر لكم على مدى إمتنانى |
| Ya şimdi ya da asla! Yarın hastaneye dönmüş olmalıyım. | Open Subtitles | إما الآن أو لن يحدث ذلك أبدا سوف أعود ثانية خلال يوم غد |
| Evet, Ceza Mahkemeleri binasındayım ama idam Yarın gerçekleşmeyecek gibi görünüyor. | Open Subtitles | نعم، أتحدث من المحكمة الجنائية لكن يبدو أنه لن تحدث عملية شنق يوم غد |
| Yarın bu saatlerde bir beyefendi olacaktım. | Open Subtitles | في مثل هذا الوقت من يوم غد كنت سأكون من السادة المحترمين |
| - En azından Yarına kadar değil sabah ki baskıya kadar. | Open Subtitles | حسناً على الأقل ، ليس قبل يوم غد عندما تخرج نسخة الصباح غداً |
| Carlton'u Yarına kadar bulamazsak, görev başarısız olacak. | Open Subtitles | إذا لم نستعيد كارتون قبل يوم غد سنفقد العقد |
| Yarına kadar binlerce olabilirler. | Open Subtitles | في هذا الوقت من يوم غد قد يكون هنالك الآلاف منهم |
| Yarından tezi yok, taşınmak istediğimizi söyleyin lütfen. | Open Subtitles | أخبرها إننا نريد الرحيل في موعد لا يتجاوز يوم غد |
| yarınki tören için kolu iyi mi değil mi emin olmalıyız. | Open Subtitles | علينا التأكد من ان يديها بخير من اجل استعراض يوم غد |
| Yarını benimle birlikte geçirmek ister misin diye sormak için aradım. | Open Subtitles | اتصلت فقط لأقول... ولأسأل عما إذا... هل تمضي يوم غد معي؟ |
| Sana Yarının büyük gün olduğundan bahsetmiştim ama sen bir şey demedin. | Open Subtitles | لقد سألتك إذا كان يوم غد سيكون يوماً حافلاً ولكنك لم تُجيبي |