"‫ قال لي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• söyledi

UR: Bunu daha önce öğrenmemiştim, ama bana sahnede bunu çalacağımızı söyledi, bu parçayı tanıyordum, bu yüzden öğrenirken çok keyif aldım.
ع. ر: لم أتعلمها من قبل، لكنه قال لي أننا سنعزف ذلك على الخشبة، وبالتالي كنت مطلعا عليها، ولهذا استمتعت كثيرا بتعلمها.

Capt. Cardwell bana senin ona O'Neill adında birinden bahsettiğini söyledi.
قال لي النقيب كاردويل بأنك قد حدثته عن رجل اسمه أونيل

Çavuş Rinaldo, benim rapor vermemi söyledi. Benim için bir görev var.
سامل رينالدو قال لي بان استقر هنا هل هناك توجهات بالنسبة لي

Annem öyle olduğunu söyledi ama babam boş ver dedi.
أمي تقول أني معاقبه و أبي قال لي جاريها فقط

Tam 12'ye on kala götürmemi söyledi. Onunla saat kaçta karşılaştınız?
قال لي أن أوصلها في الحادية عشرة و خمسون دقيقة بالضبط

Dr. Sandram östaki borumdaki enfeksiyonlardan kaçınmak için takmam gerektiğini söyledi.
الدكتور ساندرام قال لي بأن البسها لحماية القناة السمعية من الضوضاء

Ama daha sonra telefonun çaldığını duyduğumda, içimden bir ses telefonu açmamamı söyledi.
ولكن عندما رن جرس الهاتف بعدها, شيئاً بداخلي قال لي أن لا أرد.

Denkins'te terk edilmiş ve açlıktan kıvranan bir midilli olduğunu söyledi.
هو قال لي ان هناك مهر يتضور جوعا مهجور بمزرعة دينكنز.

Bir kaç arkadaşıyla kötü bir iş yaptıklarını söyledi. Bu yüzden hapse girecekti.
قال لي أن بعض أصدقائه قد تورطوا بعمل سيء وهو متورط معهم بهذا

Avukatım, benim çocuğum olup olmadığını bilmeye hakkım olduğunu söyledi!
المحامي قال لي من حقك أن تعرف ان كانت ابنتي

Doktor gün içinde bazı aktiviteler yapmamın sorun olmayacağını söyledi.
الطبيب قال لي انك ستصبح بخير اذا مارست رياضة خفيفة

Bir keresinde bana, burada yaşadığı ve... tanınmaktan çekindiği için... gizli tuttuğunu söyledi.
قال لي مره بسبب حقيقة انهم الاثنان من نفس المدينه وانها مقربان جدا

Özetle, müşterilerime fazla özen gösterdiğimi ve bunu fark ettiklerini söyledi.
بالكاد قال لي بأني أهتم كثيراً بـ عملائي وقد لاحظوا هذا

Cidden mi, çok komik çünkü birisi burada olduğunu söyledi bana.
حقا؟ ذلك غريب فقد قال لي أحدهم أنه من هذه الطريق

Onun dediklerini yapmak üzerine etki altına alındım ve çenemi kapalı tutmamı söyledi.
إنّي مُستحوزٌ ذهنياً لأفعل مثلما قال، ولقد قال لي أن أبقي فمي مُغلقاً.

- Onu sallamamı söyledi ama. - Britanyalı onlar, böyle selamlaşıyorlar.
لقد قال لي أن أصافحه إنه بريطاني, إنهم يتكلمون بشكل مختلف

Geçen hafta bana Paris'teki şubemizde bir köstebek olduğunu söyledi.
في الأسبوع الماضي، قال لي أنّ لدينا جاسوس داخل الشركة.

O zaman, neden bana Bolivya'ya geldiğinde beni arayacağını söyledi?
ادا لمادا قال لي انه سيكلمني حين وصوله الى بوليفيا

Gelip seni bulmamı bize yardım edeceğini söyledi ve ve sonra...
لقد قال لي ان آتي لأجدك وانك سوف تساعدنا .. و

Bana söylemedi. Eğer ben bilmezsem ikimiz için daha güvenli olacağını söyledi.
لم يخبرني، قال لي أنّه سيكون أكثر أماناً لكلينا إن لم أعلم.