| - elbiselerini çıkart. bildiğim bir tekniği göstereceğim sana iyi gelecek. | Open Subtitles | اخلع ملابسك عندى طرق علاجية اخري عليك ان تراهة |
| Üstündeki o deli saçması krepon kağıdı zırvalığını çıkart! | Open Subtitles | اخلع ذلك الهراء الورقي المجنون الغبي عنك |
| Ona hemen kan vermeliyiz. Ceketini çıkart. | Open Subtitles | لا يوجد وقت لنضيعه، يجب أن ننقل دم لها حالاً أخلع معطفك |
| Derhal ıslak giysilerini çıkart. | Open Subtitles | أول شيئ إخلع ملابسك المبتلة وأدخل إلى الحمام الساخن |
| Şimdi, aşağı in ve pantolonunu çıkart, bayım! | Open Subtitles | الآن، إذهب إلى القبو، و إنزع هذا السروال. هيّا، تحرّك. |
| - Ayakkabılarını çıkart. - Birkaç dakika konuşsak... | Open Subtitles | اخلعي حذائك ربما يمكننا أن نتحدث لبضع دقائق أخرى |
| Sadece plastiği kaldırıp eski bandajı çıkart. | Open Subtitles | انزع اللاصقة البلاستيكية وانزع الضمادة القديمة |
| Hayır, hayır, sorun yok, sorun yok, çıkart onu. | TED | كيث بارى: كلا، أنت بخير، انزعي العصابة. |
| Ağrı kesiciler kalp hızını baskılayabilir o yüzden seni öldürmemi istemiyorsan gömleğini çıkart da kalp muayeneni yapayım. | Open Subtitles | المسكنات قد تؤثر على معدل نبضات قلبك إلا إذا كنت تريدني أن أقتلك اخلع قميصك ودعني أعمل فحص للقلب |
| Böyle dön, yüzünü dön, peruğunu çıkart. | Open Subtitles | التف حولك ثم انظر إلي اخلع الشعر المستعار |
| Hadi, eldivenlerini çıkart da, biraz yastık tekmeleyelim. | Open Subtitles | و الان اخلع قفازاتك و هيا بنا لنتدرب |
| Otur, ceketini çıkart, evindeymiş gibi rahat ol. | Open Subtitles | اجلس ، اخلع معطفك ، تصرف كأنك في بيتك |
| Şimdi şu parçayı çıkart ve dibini soy. | Open Subtitles | نعم , جيد , أخلع هذا الجزء منه ثم شذب نهايته |
| Kıyafetleri çıkart iş çamaşırların kalsın . | Open Subtitles | أخلع ملابسك واقترب من هنا يا "جون" الطويل |
| Maskeni çıkart. | Open Subtitles | إخلع القناع. أعلم، أنك لست الرجل النحيل. |
| Bizi kapının önüne koyamazsın. Küçücük çocuğuz dostum. Kovaları çıkart. | Open Subtitles | نحن مجرد أولاد صغار إخلع الجردل وإجعله يرى كم نحن صغار |
| Gözlerindeki bantları sök ve şu lanet şeyi boğazından çıkart, ve uyan. | Open Subtitles | إنزع اللصاقات عن عيناك و الأنبوب من حنجرتك و أفق |
| O kabuğu çıkart da arabaya bin. | Open Subtitles | الآن, فقط اخلعي تلك الصدفة وادخلي السيارة |
| Hoyt, pantolonunu çıkart. | Open Subtitles | وأريد أن تكون المرة الأولى رائعة لك .. هويت ، فقط انزع بنطالك |
| Dur bekle. Gözlüklerini çıkart. | Open Subtitles | انتظري لحظه , انتظري انتظري انتظري انزعي نظارتك |
| O halde, bebeğinin için, kahrolası elbiselerini çıkart | Open Subtitles | إذاً، من أجل طفلكِ، أخلعي ملابسكِ اللعينة. |
| Baba, baba, beni buradan çıkart! Bu insanlar kafayı yemiş! Lütfen! | Open Subtitles | أبي، أبي، أخرجني من هنا هؤلاء الناس مجانين، من فضلك |
| - Tüpü çıkart. - Nefes almıyor. | Open Subtitles | أخرجي الأنبوب لا يستطيع التنفس |
| Bak. - Diğerini çıkart. - Hayır, bunu sevdim. | Open Subtitles | ـ أنزعي الحقيبة الآخرى ـ كلا، أحبهما هكذا |
| Hortumu çıkart. Teğmen, depon dolu, kalkışa hazırsın. | Open Subtitles | إسحب الخرطوم أيها الملازم , لقد تم ملء خزان وقودك إستعدى للدوران |
| Zırhlı levhayı çıkart evlat. | Open Subtitles | أزل هذه الالواح المعدنية انا متأكد انها ستخف الوزن |
| Telefonunu çaldırıyoruz. Kemeri çıkart! | Open Subtitles | هيي، نحن نعترض إتصالاته أنزع الحزام من عليها |
| Bizi buradan çıkart ki Korra'yı kurtaralım. | Open Subtitles | أخرجنا من هنا وأنقذ كورا تستطيع فعلها |