| öğrencilerinizden biri stüdyonuzda bulunan hurda metallerden bir bilezik yapmış. | Open Subtitles | واحد من طلابك استخدم معمل الخردة. لقد وجده في هذا المعمل وصنع منه سوار, |
| öğrencilerinizden Eva Benitez ateş eden kişi olarak onu teşhis etmiş. | Open Subtitles | من الواضح أحد طلابك هي إيفا بنيتز أيفا00000 قد تعرفت عليه على أنه المطلق |
| - Biz sadece eski öğrencilerinizden biri hakkında birkaç soru soracağız. | Open Subtitles | إذا كان ذلك يلائمك لدينا فقط بضعة أسئلة بخصوص واحد من طلابك السابقين |
| öğrencilerinizden birinin kız arkadaşının hamile olduğunu oğlumdan duymak beni derinden rahatsız etti. | Open Subtitles | لقد كنت قلقاً تماماً عندما سمعت هذا من أبنى ان صديقة أحد تلاميذك حملت |
| öğrencilerinizden bazılarının formunu inceledikten sonra içlerinden birinin sahte olduğu bariz ortadaydı. | Open Subtitles | بعدما راجعنا بعضاً من استمارات طلابكم من الواضح للغاية أنه تم تزوير أحدها |
| öğrencilerinizden birinin size ihtiyacı varken kimi aradığınızdan pek emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّدة من الذي ستتصل به عندما تكون إحدى طلاّبك بحاجة إليك. |
| Tesadüfen trende öğrencilerinizden biriyle karşılaştım. | Open Subtitles | تصور أن وجدت بالصدفة بنفس مقصورتي في القطار واحد من طلبتك |
| Affedersiniz, öğrencilerinizden birisi hakkında bir kaç soru sormak istiyoruz. | Open Subtitles | اسمحي لنا نريد ان نسألك سوأل بعض الاسئلة عن احد من طلابك |
| Ama eminim ki öğrencilerinizden bazıları Bay Peterson'ı yiyorlar. | Open Subtitles | ولكن أنا متأكد من أنني قد تكون رؤية بعض طلابك ربما تناول السيد بيترسون. |
| Peki, öğrencilerinizden kaç tanesi tek Tanrı inancını benimsiyor? | Open Subtitles | كم عدد طلابك الذين يمارسون التوحيد؟ |
| Ve Billy Romero, öğrencilerinizden biriymiş. | Open Subtitles | وكان بيلي روميرو واحد من طلابك. |
| öğrencilerinizden birisi hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أتحدث أليكَ بشأن أحد طلابك |
| Evet, şey... Cumartesi gecesi öğrencilerinizden birine rastladım. | Open Subtitles | -أجل لقد رأيت أحد طلابك مساء السبت |
| Muhtemelen öğrencilerinizden biri, değil mi? | Open Subtitles | ربما هو أحد طلابك أليس كذلك ؟ |
| Sizin öğrencilerinizden, eski öğrencilerinizden birisiyle, Ray Drecker ile. | Open Subtitles | مع طالب من طلابك... طالب سابق, (راي دريكر)؟ |
| öğrencilerinizden birinin annesi, kocasını rahat bırakmadığınıza dair okul yönetimine şikayette bulunmuş. | Open Subtitles | بأنكِ فعلتِ أكثر من مجرد مغازلة، سيّدة (كلارك). والدة أحد تلاميذك قدمت شكوى إلى مجلس إدارة المدرسة، |
| Sizin öğrencilerinizden biri onu görmüş mü? | Open Subtitles | هل رأى أحد تلاميذك قزما ؟ |
| öğrencilerinizden biri bir kaşar. | Open Subtitles | واحدة من طلابكم عاهرة |
| Dr. Daniel, öğrencilerinizden bahsedin. | Open Subtitles | - أيها الطبيب (دانييل) حدّثنا عن طلاّبك - |