"öğrencilerinizden" - Translation from Turkish to Arabic

• طلابك
• تلاميذك
• طلابكم
• طلاّبك
• طلبتك

öğrencilerinizden biri stüdyonuzda bulunan hurda metallerden bir bilezik yapmış.
واحد من طلابك استخدم معمل الخردة. لقد وجده في هذا المعمل وصنع منه سوار,

öğrencilerinizden Eva Benitez ateş eden kişi olarak onu teşhis etmiş.
من الواضح أحد طلابك هي إيفا بنيتز أيفا00000 قد تعرفت عليه على أنه المطلق

- Biz sadece eski öğrencilerinizden biri hakkında birkaç soru soracağız.
إذا كان ذلك يلائمك لدينا فقط بضعة أسئلة بخصوص واحد من طلابك السابقين

öğrencilerinizden birinin kız arkadaşının hamile olduğunu oğlumdan duymak beni derinden rahatsız etti.
لقد كنت قلقاً تماماً عندما سمعت هذا من أبنى ان صديقة أحد تلاميذك حملت

öğrencilerinizden bazılarının formunu inceledikten sonra içlerinden birinin sahte olduğu bariz ortadaydı.
بعدما راجعنا بعضاً من استمارات طلابكم من الواضح للغاية أنه تم تزوير أحدها

öğrencilerinizden birinin size ihtiyacı varken kimi aradığınızdan pek emin değilim.
لستُ مُتأكّدة من الذي ستتصل به عندما تكون إحدى طلاّبك بحاجة إليك.

Tesadüfen trende öğrencilerinizden biriyle karşılaştım.
تصور أن وجدت بالصدفة بنفس مقصورتي في القطار واحد من طلبتك

Affedersiniz, öğrencilerinizden birisi hakkında bir kaç soru sormak istiyoruz.
اسمحي لنا نريد ان نسألك سوأل بعض الاسئلة عن احد من طلابك

Ama eminim ki öğrencilerinizden bazıları Bay Peterson'ı yiyorlar.
ولكن أنا متأكد من أنني قد تكون رؤية بعض طلابك ربما تناول السيد بيترسون.

Peki, öğrencilerinizden kaç tanesi tek Tanrı inancını benimsiyor?
كم عدد طلابك الذين يمارسون التوحيد؟

Ve Billy Romero, öğrencilerinizden biriymiş.
وكان بيلي روميرو واحد من طلابك.

öğrencilerinizden birisi hakkında konuşmak istiyorum.
أود أن أتحدث أليكَ بشأن أحد طلابك

Evet, şey... Cumartesi gecesi öğrencilerinizden birine rastladım.
-أجل لقد رأيت أحد طلابك مساء السبت

Muhtemelen öğrencilerinizden biri, değil mi?
ربما هو أحد طلابك أليس كذلك ؟

Sizin öğrencilerinizden, eski öğrencilerinizden birisiyle, Ray Drecker ile.
مع طالب من طلابك... طالب سابق, (راي دريكر)؟

öğrencilerinizden birinin annesi, kocasını rahat bırakmadığınıza dair okul yönetimine şikayette bulunmuş.
بأنكِ فعلتِ أكثر من مجرد مغازلة، سيّدة (كلارك). والدة أحد تلاميذك قدمت شكوى إلى مجلس إدارة المدرسة،

Sizin öğrencilerinizden biri onu görmüş mü?
هل رأى أحد تلاميذك قزما ؟

öğrencilerinizden biri bir kaşar.
واحدة من طلابكم عاهرة

Dr. Daniel, öğrencilerinizden bahsedin.
- أيها الطبيب (دانييل) حدّثنا عن طلاّبك -