ويكيبيديا

    "öğretiyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يعلمني
        
    • تدرس
        
    • تعلمك
        
    • تعلمنا
        
    • تعلمني
        
    • يعلمك
        
    • يعلمه
        
    • يدرس
        
    • تعلمه
        
    • يُدرس
        
    • يعلمهم
        
    • تعليمها
        
    • تعلّم
        
    • تُعلّم
        
    • تعلمهم
        
    Anne, babam bana yeniden balık tutmayı öğretiyor. Open Subtitles امي, ابي يعلمني كيف يصطاد السمك مرة اخرى
    Eğer doktorsa neden İspanyolca öğretiyor? Open Subtitles ولماذا هي تدرس الاسبانية إذا كانت هي طبيبة؟
    Seni o kadar yönlendiriyor ki şimdi de İngilizce mi öğretiyor? Open Subtitles ،هذه المرأة تخدعك بشدّة إنها تعلمك الإنكليزية الآن؟ إنها لا تخدعني
    İç Yol bize hepimizin aynı duygusal kapıları olduğunu öğretiyor. Open Subtitles اسمع، السبيل الروحي تعلمنا بأننا جميعاً لدينا نفس الأبواب العاطفية
    Gerçek hayatta idrakimizi aşan şeyleri de o bana öğretiyor. Open Subtitles وهي تعلمني كل تلك الأشياء التي تستصعب على الفهم في عالمنا الحقيقي
    Fakat 11 çocuktan biri ve 10 kardeşe sahip olmak size güç yapısı ve müttefiklik hakkında çok şey öğretiyor. TED أن تكون من بين 11 طفلًا ولديك 10 أشقاء يعلمك الكثير عن هياكل القوة والتحالفات.
    Bilim bize şairlerin zaten söylediklerini öğretiyor. Open Subtitles مدرسين العلوم علموا دائما ما يعلمه الشعراء
    -Bir sürü zengin çocuğa öğretiyor -Ve senfoniler falan öğretiyor. Open Subtitles يدرس العديد من أبناء الأغنياء ويعزف السيمفونيات، صح؟
    Bana motivasyonumuz ve azmimiz varsa her şeyi yapabileceğimizi öğretiyor. Open Subtitles أعني ، فهو يعلمني أنه يمكنني القيام بأي شيء طالما لديّ الحافز والإصرار
    Bana her gün bir şeyler öğretiyor bir sürü çocuğun olduğu küçük bir sınıfta bunu öğrendiklerinde pek hoşlarına gitmeyecek kişiler arasında. Open Subtitles ... وهو يعلمني أشياء كل يوم في قاعة الفصل الصغيرة مع الكثير من الأطفال الآخرين والذين لن يحترموني عندما يكتشفون ذلك
    Her yıl doğum günümde annem kek yapıyor ve babam da bana yeni vinç işlemleri öğretiyor. Open Subtitles كل عام في عيد ميلادي تقوم أمي بخبز الكعك... ووالدي يعلمني العمل على رافعة جديدة
    Carrie, bu Amanda Snodgrass. Burada İngilizce öğretiyor. Open Subtitles يا "كاري" هذه "أماندا سنودغراس" تدرس إنجليزي هنا
    20 yıl lejyonerlik yapmak da, sana o güne hazır olmayı öğretiyor. Open Subtitles وعشرون عاما كجندي بالفيلق تعلمك أن تكون جاهزا لهذا اليوم
    Bu Mısır'da araştırma yapılacak en güzel zaman dilimi çünkü bize felaketlerin ardından nasıl hayatta kalacağımızı öğretiyor. TED إنها فترة مميزة للدراسة في مصر، لأنها تعلمنا الكثير عن كيفية النجاة والتطور بعد الكوارث الضخمة.
    Ben çalışıyordum. Lily bana okumayı öğretiyor da. Open Subtitles كنت أتمرن على الأصوات ليلي تعلمني كيف أقرأ
    Gerçeğe dayalı kişisel koruma, patlamalarda nasıl hayatta kalacağınızı öğretiyor, hafif silah saldırıları, keskin nişancı saldırıları, kimyasal saldırılar. Open Subtitles هذا مكان فن الدفاع عن النفس يعلمك كيف تنجو من القنابل, هجمات الجند والقناصين الهجمات الكيميائية كلها نغطيها
    Mükemmel düğümü nasıl atacağını öğretiyor. Open Subtitles انه يعلمه كيفية ربط العقدة المثالية
    Yaptıkları insana her an yeni bir şey öğretiyor. Open Subtitles إنه يدرس في حصة إسترجاع البقايا البشرية في مزرعة الجثث
    Ona fokstrot diye bir Amerikan dansı öğretiyor. Open Subtitles إنها تعلمه رقصة امريكية تسمى هرولة الثعلب
    Yani vücudum dışarıda lise İngilizcesi mi öğretiyor? Open Subtitles إذاً جسمي في الخارج يُدرس اللغة الإنجليزية ؟
    Bunun mizaçlarına hiç bir etkisi olmuyor ama onlara refakatin değerini öğretiyor. Open Subtitles ولن يكون له أي تأثير على نزعاتهم الشخصية سوى أنه يعلمهم قيمة الصحبة والعشرة
    Bir sürü profesör bunu hala öğretiyor olsa da. Open Subtitles حتى لو كان هنلك كثير من الأساتذه الذين يتابعون تعليمها
    Rahibe annelere çocuklarını nasıl yıkayacaklarını öğretiyor. Open Subtitles الأخت تعلّم الأمّهات كيف يغسلن أطفالهنّ.
    Birisinin önem ve değeri konusunda meditasyonu öğretiyor gibi görünüyorlar. Open Subtitles يبدو أنها جميعاً تُعلّم قيمة التأمل لقيمة وأهمية المرء..
    Şimdi çocuklarımıza doğru işlerin peşinden gitmeyi öğretiyoruz, bilirsiniz ve okul sistemi onlara doktor olmak, avukat olmak, muhasebeci olmak, diş hekimi, öğretmen ve pilot olmak gibi şeyler öğretiyor. TED الأن نعلمهم أن يلهثوا خلف الوظائف الجيدة والمدرسة ايضا تعلمهم ان يفعلوا ذلك يحاولوا أن يصبحوا أطباء أو محاميين أو محاسب ، أو طبيب أسنان أو مدرس ، أو طيار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد