Gitmeden önce üzerinde çalışmamız gereken bir konu var. | Open Subtitles | ولكن هناك شيئ لابد أن نحصل عليه قبل أن نرحل |
Ajanda gibi. Ölmeden önce üzerinde çalıştığı konu hakkında bilgi verirdi. | Open Subtitles | دفتر مواعيد، شيء يمكنه أن يخبركِ ما كانت تعمل عليه قبل يوم من وفاتها |
Aslında yeni bir zırh yapmaya başlamadan önce üzerinde çalıştığım başka bir şey var. | Open Subtitles | في الواقع، ثمة ما كنت أعمل عليه قبل أن أبدأ في عمل بدلتي الجديدة. |
Bir kız. Bu, sen emekli olmadan önce üzerinde çalıştığın davaya benziyor. | Open Subtitles | فتاة، القضية تشبه قضية كنت تعمل عليها قبل تقاعدك. |
Bunların hepsi, babamın 15 yıl önce üzerinde çalıştığı bir davayla ilintili bir tuzak. | Open Subtitles | أعرف أن هذا الفخ له علاقة بقضية كان والدي يعمل عليها قبل 15 سنة. |
Birkaç yıl önce üzerinde çalıştığım bir cinayeti hatırlattı bana. | Open Subtitles | هذه تذكرني بجريمة عملت عليها قبل عدة سنوات |
Michael, ben yakılmadan önce üzerinde çalıştığım bir araştırmada bana yardım ediyor. | Open Subtitles | مايكل) كان يساعدني) في تحقيقي الذي كنت اعمل عليه قبل ان يتم طردي |
Kararımı vermeden önce üzerinde göreyim ama. | Open Subtitles | دعيني أراه عليها قبل اتخاذ قرار |