| Hepimiz Bay Newton'ın bir şaheser ortaya koyduğunda hem fikiriz. | Open Subtitles | نحن نتفق معكم أن السيد نيوتن قد أنجز تحفة فنية |
| O tuvalde, dev mücevher kutunuzun içeriğini kullanıp bir şaheser yaratma göreviniz var. | TED | وعلى هذه القطعة من القماش لديك مهمة لخلق تحفة فنية مستخدمًا محتويات صنوق مجوهراتك الضخم |
| Ne dediğimi duyuyorsunuz. Bu kusurlu bir şaheser. | TED | تستطيعون ان ترون ماذا قلت بهذا الخصوص.كانت تلك تحفة معيبة. |
| Tam bir şaheser olacağına inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن هذة الدراسة تدور فى قطعة نادرة |
| Bir mimari şaheser olduğunu görebilirsiniz. | TED | حيث يمكنكم مشاهدة تلك التحفة المعمارية. |
| O olmadan da bir şaheser yazıp parayı kazanabiliriz. | Open Subtitles | لازال بإمكاننا كتابة تحفة فنية و الفوز بهذا المال. |
| Planım beni kâtibi olarak almasını sağlamak ve bir şaheser yaratmasına vesile olmak. | Open Subtitles | خطتي هي أن أقنعهُ أن يوظفني كي أعمل عندهُ كمساعد له وأقودهُ لإنشاء تحفة فنيّة |
| Little, Brown kitabımın şaheser olduğunu söyledi. | Open Subtitles | شركة براون الصغير قالت أن كتابي تحفة فنية |
| Sizden şaheser bekliyor değilim. Bu işlerden de pek anlamam zaten. | Open Subtitles | لا أترقب منكم تحفة فنية فأنا جاهل بهذه الأمور |
| "Ateş ve Buz" diye adlandırlıyor. Günümüzde soyut bir şaheser. | Open Subtitles | ومن دعا النار والجليد، وهو مجردة تحفة العصر الحديث |
| Sadece en mükemmel şaheser eksikti. | Open Subtitles | ماعدا اهم تحفة فنية فيهم, مفقودة تعالى |
| Sadece en mükemmel şaheser eksikti. | Open Subtitles | ماعدا اهم تحفة فنية فيهم, مفقودة تعالى |
| Bir şaheser yapmaya hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعد لكتابة تحفة فنية؟ |
| Hele bir bakın, tam bir şaheser! | Open Subtitles | انظروا إليها فقط ، يا لها من تحفة |
| Bu odadaki her bir şaheser I.Y.S tarafından sigortalanmıştı. | Open Subtitles | كل تحفة في هذهِ الغرفة تمّ تأمينها عن طريق شركة "آي واي إس" |
| Hiçbirinde Hollandalı bir şaheser yoktu. | Open Subtitles | لا يوجد أي منها يخفي تحته تحفة ألمانية |
| Oğlumun kendi ellerinden çıkan yeni bir şaheser, Johannes Vermeer. | Open Subtitles | قطعة نادرة جديدة رسمت بيد زوج ابنتي "يوهانز فيرمير" |
| Şuna bak. Bu benim. Gördün mü, bu bir şaheser. | Open Subtitles | انظر لهذا، هذا أنا، هذه قطعة نادرة |
| Bu şaheser sayesinde her gün sizi hayranlıkla seyredeceğim. | Open Subtitles | بفضل هذه التحفة التي استطيع تأملها كل يوم |
| Bir sanat eseri şaheser yapıyorum... | Open Subtitles | ماذا تفعل بحق الجحيم? أجعل عملنا الفنىّ تُحفة رائعة. |
| Senden sadece şaheser yaratmanı bekliyorum. | Open Subtitles | لا أتوقع شيئاً أقل من تحفتك |
| Suç tarihinde sadece üç tane soygun hakiki bir şaheser olarak dikkate alınır. | Open Subtitles | في تاريخ الجرائم هناك ثلاث سرقات فقط يمكن اعتبارها تحف فنية عبقرية |