ويكيبيديا

    "atıyorlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يرمون
        
    • يلقون
        
    • يضعون
        
    • يتخلصون
        
    • يرمونه
        
    • يسقطون
        
    • رموا كرات
        
    • يلقوا
        
    • يلقونه
        
    • يقومون بإلقاء
        
    • يخاطرون
        
    • يتخلّصون
        
    • يسقطونها في
        
    • يبيعونه بسعر أعلى
        
    • يلقين
        
    Başarısız olmaktan korkuyorlar... ve kendilerini atıyorlar. Open Subtitles .خائفاتمن فشلمحاولتهم. لذلك يرمون أنفسهم إلى الأمام.
    Modern zaman gladyatörleri rüzgara karşı, ölümsüzlüğe giden yolda, canlarını tehlikeye atıyorlar. Open Subtitles سفّاحون هذه الايام يرمون بالحذر بعيداً يخاطرون بحياتهم لأجل لحظة خلود
    Lowell İlçesi Su ve Elektrik'in dediği umurumda değil, yasadışı artık atıyorlar ve oturup... Open Subtitles لا يهمني ماتقوله شركة لويل وباور يلقون النفايات بشكل غير قانوني ولن أجلس آلو
    Hayatlarını tehlikeye atıyorlar, bizim için, sizin için, ve onları hayal kırıklığına uğratamayız. TED فهم يضعون حياتهم على المحك من أجلنا .. من أجلكم ولايمكننا أن نخذلهم
    Ama şu cep telefonlarını 24 saatte bir atıyorlar. Open Subtitles يتخلصون من تلك الهواتف الخلوية كل 24 ساعة
    Yani yemeklerini buzluktan çıkarıp mikrodalgaya atıyorlar ve ısınmasını izliyorlar. Open Subtitles أعني، إنّهم يخرجون طعامهم من الثلاجة فحسب، يرمونه بالمايكرويف، ويشاهدونه يدور حول نفسه.
    Bunu arayanları direkt hapihaneye atıyorlar Danny, nezarete değil. Open Subtitles انه يرمون الناس بالسجن .. داني.. دون محاكمة
    -Arka taraftalar. Çamaşırlarıma taş atıyorlar. Open Subtitles إنهم في الخارج يرمون الحجر على الغسيل المنشور
    Suçu, Tibetli bölücü bir gruba atıyorlar. Open Subtitles يرمون الأمر كله على جماعة منشقة من التيبت.
    En son da cesedin kalan parçalarını otelin restoranının arkasına atıyorlar. Open Subtitles بعد ذلك يرمون الاجزاء المتبقية من الجسم خارج مطعم الفندق في براميل
    Aileler gelip bize bağırıyor ve camlara taş atıyorlar. Open Subtitles الأهالي يأتون ، و يصرخون علينا . و يرمون الأحجار على نوافذنا
    Sokağın başından başladılar, herkesin eşyalarını ön bahçeye atıyorlar. Open Subtitles إنهم يشقون طريقهم في الحي يلقون أغراض الجميع في الحديقة
    Akıllarına gelebilecek her şeyi üzerimize atıyorlar ama dayanıyoruz. Open Subtitles إنهم يلقون بكل مايمكنهم التفكير به علينا
    Kuzeyliler tarafından sürülen bir tarla size de aç kalmayacak ama karnınızı doyurmayacak kadar kırıntı atıyorlar. Open Subtitles مزرعة يديرها الشماليين ، الذين يلقون عليكم بقايا الطعام حتى لاتموتوا من الجوع ولكن بما يكفي لملئ بطونكم
    Bu günlerde çocuklar, Paranoid makinelerine haftada 8 milyon çeyrek dolar atıyorlar. Open Subtitles وفي هذه الأثناء الأطفال يضعون 8 مليون عملة أسبوعياً في هذه الألعاب
    Bu günlerde çocuklar, Paranoid makinelerine haftada 8 milyon çeyrek dolar atıyorlar. Open Subtitles وفي هذه الأثناء الأطفال يضعون 8 مليون عملة أسبوعياً في هذه الألعاب
    Ama şu cep telefonlarını 24 saatte bir atıyorlar. Open Subtitles يتخلصون من تلك الهواتف الخلوية كل 24 ساعة
    Bir kaç konuşma yapıyorlar sonrada atıyorlar. Open Subtitles يقومون ببعض المكالمات به ثم يرمونه
    Sadece bazı pis adamlar pis bombalarını atıyorlar o kadar. Open Subtitles بعض الرجال السيئون الذين يسقطون القنابل. هذا كل شيئ.
    Noel Baba'ya kartopu atıyorlar. Hatırlıyor musun? Open Subtitles رموا كرات الثلج في سانتا كلوز أتتذكر ذلك؟
    Sindirim organları olmadığından içleri insanla dolduğu zaman bu şekilde dışarı atıyorlar. Open Subtitles لا يملك أعضاء هضمية اذا بعد أكلهم يلقوا بهم
    Kişiye ağırlık bağlayıp suya atıyorlar. Eğer batarsa, masumdur. Open Subtitles إنهم يربطون الشخص بالأثقال و يلقونه فى الماء فإذا غرق فهو برئ
    Herhangi birşeyin olmasını önlemek için, çevreye bir göz atıyorlar. Open Subtitles تحسباً لأي طارئ فقط , فإنهم يقومون بإلقاء نظرة على المنطقة المحيطة
    Nasıl kendilerini kazanamayacakları bir dava uğruna böyle ön saflara atıyorlar. Open Subtitles كيف يخاطرون بأنفسهم هناك من أجل هدف لا يمكنهم الحصول عليه
    Telefonları iki haftada bir çöpe atıyorlar. Open Subtitles إنهم يتخلّصون من الهواتف بمعدّل كل أسبوعين
    Şehirlere atmadıkları bombaları dönerken atıyorlar. Open Subtitles هم ذاهبين إلى المدينة و يسقطونها في طريق عودتهم
    O dükkanda kazık atıyorlar ama başka bir yer yok. Open Subtitles يبيعونه بسعر أعلى فى ذلك المتجر وليس هناك مكان آخر للشراء
    Evet, yani bu kızlar kendilerini sana atıyorlar. Open Subtitles أجل، أعني، تلك الفتيات يلقين بأنفسهن نحوهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد