| Uzak atamız, çok daha kısa bir genoma sahipti ama sonra tarihin bir noktasında boyut olarak dört katına çıktı. | Open Subtitles | سلفنا القديم كان له جينوم أقصر بكثير و في لحظة ما من التاريخ تضاعف 4 مرات في الحجم |
| Bu mumya sadece mirasımızın bir parçası değil, aynı zamanda atamız. | Open Subtitles | هذه المومياء ليست فقط جزء من تراثنا. انها سلفنا. |
| Yani ortak atamız kesinlikle bunu yapamaz, bu türden bir akıl emaresi sergileyemezdi. | Open Subtitles | بالتأكيد أن سلفنا المُشترك لن يكون قادراً على عمل ذلك لن يُبدي نوع الذكاء ذلك. |
| Ailemiz hakkında çok şey bildiğini söylemiştin. atamız olan Jonathan Gilbert hakkında bir şeyler biliyor musun? | Open Subtitles | أجل , أنتَ ذكرت أنكَ تعلم الكثير عن العائلة، أتعلم أيّ شيء عن جدنا (جوناثان غيلبرت)؟ |
| Isidore eşcinsel olsaydı bizim atamız falan olamazdı. | Open Subtitles | إذا ما كان (إيزيدور) شاذاً فلا يفترض به أن يكون جدنا الأكبر |
| Hangisi bizim maymun atamız? | Open Subtitles | أيهم هو (القرد الأعلى) الذي يُعتبر جدنا |
| İkincisi, karmaşık taş aletler yapan ilk atamız Homo Erektus'un evrimiydi. | Open Subtitles | ثم جاء التطور في وقت لاحق للإنسان المنتصب الذي كان من أوائل أسلافنا الذين طوّروا الأدوات الحجرية الحديثة |
| Kabul etmek utanç verici olsa da atamız Naomasa'nın zamanından beri savaşçı cesaretiyle ünlü bu hanedanlıkta bile ortaya koyduğun bu çözüm çok ender görülmüştür. | Open Subtitles | أخجل من القول أنه بالرغم من أن هذا المنزل معروف بالشجاعة "منذ أيام سلفنا "نوماسا الأصرار الذى أظهرته نادراً ما نراه |
| atamız Fievel buraya geldiğinden beri pek çok şey değişti kesinlikle. | Open Subtitles | الأمور تغيرت بالتأكيد منذ سلفنا جاء Fievel هنا. |
| En çirkin ve en aptal atamız. | Open Subtitles | سلفنا الأغبى والأقبح |
| Majesteleri atamız tarafından ön görülen kehanet gerçekleşti. | Open Subtitles | ايُها المُعظم. هذا ما تنبأ بهِ سلفنا... |
| Ben bunu atamız Maui'ye benzetiyorum. | Open Subtitles | \u200fوهذا يشبه سلفنا "ماوي". |
| atamız Wei Jin, uzakta bir şekil gördüğünde... köyümüzün batı kapısından ayrılıyordu. | Open Subtitles | جدنا الأكبر (واي جين) كان يغادر البوابة الغربية لقريتنا... حينما رأى شيئاً على بعد منه... |
| Isidore bizim atamız falan olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون (إيزيدور) جدنا الأكبر ! |
| - İlk atamız Mading'ti... | Open Subtitles | - (جدنا الأول كان (مادينغ .. |
| Açlıktan ölmek üzere olan büyük bir kadın atamız, bir Banshee'den çalmış. | Open Subtitles | سرقت إحدى أسلافنا الجائعات من جنية صارخة |
| O bizim atamız. | Open Subtitles | هؤلاء أسلافنا |