| Bütün yaz boyunca denizde beslendiler ve ağırlıkları 40 kilogram kadar olabilir. | Open Subtitles | لم يتوقفوا عن الأكل من البحر طوال الصيف وقد يزنون 40 كيلوغراماً |
| Bütün yaz boyunca bana... kafayı kumdan çıkarmanın ve bir başka yerden... şu harikulade, kocaman dünyaya bakmanın vaktinin geldiğini söyleyip durdun. | Open Subtitles | لقد كنت تخبرني طوال الصيف أنه الوقت كي تُخرج رأسك من الرمل و تأخذ نظرة على العالم الكبير الخارجي |
| Bütün yaz boyunca onu odasına kilitleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك حبسها في بيت من طابق طوال الصيف |
| Ginny Bütün yaz boyunca senden bahsetti. Aslında çok sıkıcı. | Open Subtitles | جيني ، لقد كانت تتكلم عنك طوال الصيف هذا مزعج قليلا، في الحقيقة |
| Tamam, yani Bütün yaz boyunca buraya gelip durdun, ...ve bu odada neler olduğunu hatırlamaya çalıştın. Ama neden? | Open Subtitles | حسنًا، كنت تأتين إلى هنا طيلة الصيف محاولة تذكر ما كان في هذه الغرفة، لماذا؟ |
| Biliyorsun, ben sana bir mektup yazayım ve sen onu defalarca oku, ve benim Bütün yaz boyunca ne düşündüğümü anlamaya çalış. | Open Subtitles | تعرف، ربّما سأكتب لك رسالة ويمكن أن تقرأها مراراً وتكراراً جرب ما كنت أشعر به طوال الصيف. |
| Biliyor musun, NTAC seni bulabilmek için Bütün yaz boyunca beni arıyordu. | Open Subtitles | هل تعرفي ان وكالة الامن الداخليكانوا يتصلون بي طوال الصيف ولا أعرف مكانك |
| Ondan ayrıldığından beridir Bütün yaz boyunca seninle konuşmadı. | Open Subtitles | لم تتحدث معك طوال الصيف منذ إنفصالك عنها |
| Biliyorsun Bütün yaz boyunca kendi kendilerine yaşıyorlar. | Open Subtitles | أنت تعلم أنهما كانا يعيشان بمفردهما طوال الصيف |
| Bütün yaz boyunca ağ örmesini seyretmiştin. | Open Subtitles | شاهدتيها تبنى منزلها طوال الصيف ؟ |
| Muhtemelen Bütün yaz boyunca benimle konuşan ilk kişisin. | Open Subtitles | أنت أول شخص تحدث لي طوال الصيف |
| Lily'nin odasına çıktım... ve kafamda küçük bir konuşma tasarladım Bütün yaz boyunca aşk, sadakat ve saygı hakkında söylemek için beklediğim şeyler... | Open Subtitles | لقد صعدت الى الدور ... و كان فى رأسى كلام كل ما أردت ان أقوله لها طوال الصيف عن الحب الولاء الاحترام |
| Bütün yaz boyunca ailem dışında başka kimseyle görüşmedim. | Open Subtitles | كما ترى، لم أتحدث لأي شخص خارج عائلتي طوال الصيف" |
| İşte bu ayıların Bütün yaz boyunca bekledikleri şey. | Open Subtitles | هذا ما كان ينتظره كل الدببة طوال الصيف |
| Bütün yaz boyunca onu neşelendiren tek insan sen oldun. | Open Subtitles | انت اول شخص يفرحه طوال الصيف |
| Bütün yaz boyunca onunla partilerdeydik. | Open Subtitles | لقد أحتفلنا طوال الصيف. |
| Pekâlâ, dün sen Chuck'la birlikte takılınca Bütün yaz boyunca ayrı kalmak konusunda biraz endişelendim. | Open Subtitles | (حسنا , الأمس , عندما كنتي مع (تشاك كنت اشعر بقلق حيال تركك هنا طوال الصيف |
| Bütün yaz boyunca prova etmen gerekiyordu. | Open Subtitles | تحتاجين لأن تتدربي طوال الصيف. -لقد فعلت . |
| Bütün yaz boyunca birbirlerini görmeyecekler. Müzik grubu olan Phish'i takip ediyor. | Open Subtitles | لما يروا بعضهم طوال الصيف |
| - Bütün yaz boyunca onu arıyordum. - Evet. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث عنه طيلة الصيف - نعم - |
| Bütün yaz boyunca Victoria'nın kıçını öpüyorum ve ona adıyla hitap etmeme izin verdiği için şanslıyım. | Open Subtitles | إنني أتملق (فيكتوريا) طيلة الصيف وأكون محظوظة إن سمحت لي بمناداتها بدون ألقاب |