| Ama her zaman cezasız kalmayacağını bilmek, beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | "لكن ما يُريحني أني أعلم أن هذا لن يمر بدون عقاب" | 
| Asabi insanların etrafında olmak beni rahatlatıyor çünkü yerimi biliyorum. | Open Subtitles | أن أحاط بناس غاضبين شيء يهدئني لأني أعرف موقفي | 
| Amatörlerin yakınlarda olması beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | الأمر يريحني أن أتواجد بالقرب من الهاوين | 
| Resim çizmek beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | الرسم يجعلني أسترخي. | 
| Tatlım, yüksek topuklu müşterilerinin ailemin plajında edepsiz davranışlarını bilmek beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | يا عزيزي,هذا يشعرني بالراحة لمعرفة أن ضيوفك الأثرياء يمرحون على شاطئ عائلتي | 
| Bu beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | هذا يريحنى هل تعرف ماذا أقصد ؟ | 
| Bu, beni rahatlatıyor ve dinleyeceğiz. Bu her kimse kadın olsa iyi olur. Hey, Carrie! | Open Subtitles | ،إنه يهدّئني وستستمعون إليه ، مهما يكن هذا من الأفضل ان تكون إمرأة | 
| Varlığınız beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | وجودك يُريحني. | 
| Bu beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | الدخان يُريحني | 
| Bu beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | هذا يهدئني | 
| Bir şey yapmak beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | البناء يهدئني | 
| Annenin yanında olduğunu bilmek beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | يريحني أن أعرف أنك إلى جوارها | 
| beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | هذا يجعلني أسترخي | 
| beni rahatlatıyor ama. | Open Subtitles | هذا يجعلني أسترخي | 
| Soytarılık yapması beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | -مزاحه يجعلني أسترخي | 
| - Bu da beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | -مما يشعرني بالراحة | 
| Bu beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | هذا يريحنى هل تعرف ماذا أقصد ؟ |