| 30 yaşındaydım. Doktorun ofisinden bir çağrı aldım. Test sonuçlarım gelmişti. | TED | كان عمري 30 سنة، وتلقيت مكالمة من مكتب الطبيبة لإبلاغي أن نتائج اختباري قد وصلت. |
| Santral, başkan olduğunu söyleyen birinden bir çağrı almış. | Open Subtitles | هيا إستلم المقسم مكالمة من شخص يدعي بأنه الرئيس |
| Birşey yok. Komiser isimsiz bir çağrı almış, ve baskın yapmamızı emretti. | Open Subtitles | لا شيء ، المفتش تلقى إتصال من مجهول اليوم |
| İsimsiz bir çağrı yap onlara yeri bildir adamı tarif et. | Open Subtitles | اتصل بهم إتصالاً من شخصٍ مجهول الهويه و أخبرهم الموقع و أصف لهم الجاني. |
| Beyefendi, bir numaralı hatta Ruanda'daki Mille Collines'den bir çağrı var. Evet? | Open Subtitles | سيّدي, هناك اتصال من ميل كولين رواندا على الخط الأوّل |
| Sıkıntılı bir çağrı. | Open Subtitles | إنه نداء مضايقة |
| Bu da sizinle irtibat kurmamız için gerekli bir çağrı cihazı. | Open Subtitles | فى حالة إحتجنا الإتصال بك هذا جهاز نداء آلى |
| Ana, boğa ağılından sana önemli bir çağrı geldi. | Open Subtitles | هناك مكالمة لكِ بالقاعة يا آنا يقول أن الأمر خطير |
| MPD Liman Karakolundan bir çağrı geldi. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت على مكالمة من دورية هاربور. |
| Bu cep telefonundan bir çağrı patlamayı tetikler. | Open Subtitles | مكالمة من الهاتف المحمول سوف تحدث الانفجار |
| Biraz önce Shim Jae Dong'dan bir çağrı aldım. | Open Subtitles | لقد تلقيت مكالمة من شين جي دونق |
| İhbar hattına gelen bir çağrı. | Open Subtitles | إتصال من شاهد عيان كاميرات الدوائر التليفزيونية وثلاثة تغريدات |
| Nöbetçi öğretmenden bir çağrı aldık. Oğlunuz öğretmene bira şişesi ile vurduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لا ،للأسف وردنا إتصال من مراقب الطلاب |
| Selam. Kulüp Perspire'dan bir çağrı aldık. | Open Subtitles | تلقيت إتصالاً من نادي بريسباير |
| Sınır polisinde bir çağrı geldiğinde, gece vardiyasında çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل في المناوبة الليلية عندما جاء اتصال من شرطة الحدود |
| Genel bir çağrı. Nöbetçi doktorlar için. | Open Subtitles | إنه نداء عام، لكل المناوبين. |
| Bu da sizinle irtibat kurmamız için gerekli bir çağrı cihazı. | Open Subtitles | فى حالة إحتجنا الإتصال بك هذا جهاز نداء آلى |
| Bir gece, Berlin-Frankfurt seferinin tam ortasında bir çağrı alacaksın. | Open Subtitles | في ليلة ما ، هناك مكالمة لك في منتصف (رحلتك من (برلين إلى فرانكفورت |
| Burası 911. Az önce bu numaradan bir çağrı aldık. | Open Subtitles | هنا 911 لقد وصلتنا مكالمه من هذا الموقع |
| Gecenin bir yarısı bir çağrı alıyorum ve deniyor ki kızım özel mülke zarardan tutuklanmış. | Open Subtitles | انا وصلني اتصال في منتصف الليل يقول أن ابنتي اعتقلت بسبب تدمير الممتلكات العامة |
| Şu an hayat kurtarma idealiyle çalışan dört bir yana dağılmış binlerce gönüllümüz var, ne zaman bir çağrı gelse, her şeyi bırakıp hayat kurtarmak adına yardıma koşuyorlar | TED | لدينا آلاف متطوعين الذين هم متحمسون لإنقاذ الأرواح، و هم منتشرون في جميع الأنحاء و كلما وردت مكالمة طوارىء يوقفون كل شيء و يهرعون لإنقاذ الأرواح |
| Onun yerine içine bir çağrı komutu sakladım. | Open Subtitles | بدلا من ذلك، خبأت أمر استدعاء في البرنامج |
| Cildiyecimizin ofisinden bir çağrı aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا اتصالاً للتو من الطبيب |
| Bir cesetle ilgili isimsiz bir çağrı aldık ve sana sadece mesaj attım. | Open Subtitles | حصلنا على مكالمة مجهولة عن جثة وانا فقط رسلتلك |