| Güney Sudan'da, başka bir iç savaş açlığın benzer bir kullanımına bir soykırım aracı olarak sahne oldu. | TED | في جنوب السودان، شهدت حرب أهلية أخرى مماثلة استخدام التجويع كوسيلة من وسائل الإبادة الجماعية. |
| Ya bir iç savaş var göklerde ya da göklere karşı geldiği için tanrılar yıkmak istiyor dünyamızı. | Open Subtitles | إما أن تكون هناك حرب أهلية في السماء، أو أن وقاحة البشر قد أغضبت الآلهة، فدفعتها إلى إحداث هذا الدمار |
| Bunu, dikkatlice tarafsız kalmamız gereken gerçek bir iç savaş olarak ele alacağız. | Open Subtitles | إننا سوف نتعامل على أنها حرب أهلية حقيقية من حيت أننا يجب أن نبقى على غاية الحذر |
| Krakozhia komünist kuralları değiştirmek için 80 lerin ve 90 ların sonunda bir iç savaş yaşamıştı | Open Subtitles | قراقوزيا إشتركت في الحرب الأهلية في أواخر الثمانينات و التسعينيات كما حاولت الإنتقال من القاعدة الشيوعية |
| Krakozhia komünist kuralları değiştirmek için 80 lerin ve 90 ların sonunda bir iç savaş yaşamıştı | Open Subtitles | قراقوزيا إشتركت في الحرب الأهلية في أواخر الثمانينات و التسعينيات كما حاولت الإنتقال من القاعدة الشيوعية |
| Zaten bir iç savaş çıkmak üzere. Biz başlatalım. Belki kazanırız. | Open Subtitles | أنهم مستعدون لأشعال حرب أهلية لنشعلها، وربما بأمكاننا أن نربحها |
| Bayım, siz başka bir iç savaş başlatmaktan söz ediyorsunuz. | Open Subtitles | كى ننهِ هذا الهراء الآن سيدى، أنت تتحدث بشأن بدء حرب أهلية أخرى |
| Bu petrolü olmayan bir ülkedeki aptalca bir iç savaş değil. | Open Subtitles | هذه ليست حرب أهلية سخيفة في بلد بدون بترول |
| İkincisi, şayet bir iç savaş çıkarsa halkımızın çoğu ölecek demektir. | Open Subtitles | ثانيًا، إن قامت حرب أهلية سيموت العديد من شعبنا. |
| Şimdi birbirine rakip iki imparator ve muhtemel bir iç savaş vardı. | Open Subtitles | و الآن صار لدينا امبراطوران متناحران و لدينا حرب أهلية محتملة داخل الامبراطورية |
| Ve insanlar, o zamanlar, Güney Afrika'nın sonunun Ruanda'ya benzeyeceğini düşünüyorlardı. Bir çatışmadan diğerine sürüklenen, sonu gelmeyen bir iç savaş idi sözü edilen. | TED | والناس، في ذلك الوقت، خافوا من أن جنوب أفريقيا سينتهي بها الحال بنفس الطريقة التي سلكتها رواندا. تنزلق في مناوشة تلو الأخرى في حرب أهلية بدت أن لا نهاية لها. |
| Şimdi bir iç savaş ile yüz yüzeyiz böylesine tasarruf edilmiş bir ulusun, dayanabileceğini görmek için. | Open Subtitles | " الآن ، نحن مشتبكون في حرب أهلية " "لنحدد آي أمة مخلصة تماما ومتوقعأن تحياللأبد" |
| Görünüşe göre, tekrar bir iç savaş geliyor. | Open Subtitles | . حرب أهلية ستبدأ ثانية , يبدو ذلك |
| Böyle bir zamanda çıkacak bir iç savaş, ülkeyi mahveder! | Open Subtitles | حرب أهلية في هذا الوقت، (يان جو) لن تكون أمة |
| Efendim, saldırıp bir iç savaş başlatamazdım. | Open Subtitles | سيدي، كدت سأهاجمه وأبدًا حرب أهلية |
| Bu bana bir iç savaş gibi geldi. | Open Subtitles | . انها تبدو لي حرب أهلية |
| Orada bir iç savaş var. | Open Subtitles | هناك حرب أهلية تجري هناك. |