Bildiğimiz bütün galaksilerin merkezinde devasa bir kara delik bulunur. | TED | في مركز كل مجرة نعلم عنها يوجد ثقب أسود عملاق. |
Çok ağır bir kara deliğin içine düşen daha hafif bir kara delik düşünün. | TED | تخيلوا ثقبا أسودا أقل ثقلا و هو يسقط نحو ثقب أسود آخر ثقيل جدا. |
Merkezinde ise altı buçuk milyar güneş kütleli bir kara delik var. | TED | وفي قلبها، يوجد ثقب أسود ذو 6,5 مليار كتلة شمسية. |
SD: Geçen haftaya dek bir kara delik görüntüsü hakkında hiç fikrimiz yoktu. | TED | ش.د: حتى الأسبوع الماضي، لم تكن لدينا أي فكرة حول شكل الثقب الأسود. |
Tipik bir kara delik, öyle ağır bir yıldızdır ki, kendi içine çökmüştür. | Open Subtitles | الثقب الأسود العادي هو نجم هائل جداً الى درجة أنه إنهار على نفسه |
Bunlar öylesine yıkıcı biçimde çöken yıldızlar ki geride ne bir kalıntı ne de bir kara delik bırakıyor. | Open Subtitles | نجوم تنهار بشكل مفجع والتي لا تبقي ورائها شئ ولا حتى ثقب اسود |
CIA tüm ülkeyi bir kara delik olarak görmeye karar vermiş. Hiçbir Yemenli kadın veya erkeğin bizimle çalışmayacağını kabullenmiş. | Open Subtitles | قررت الاستخبارات بأن اليمن بأكملها هي حفرة مظلمة |
Karadeliklere dair bugünkü hikayem, belli bir kara delik hakkında. | TED | لذلك فإن قصتي اليوم عن الثقوب السوداء هي عن ثقب أسود محدد |
Bu bölgede oluşmuş, gezici bir kara delik, veya kozmik bir anormallik ihtimalini bile düşündüm, ama kara delik mevsiminde de değiliz. | Open Subtitles | ولكنه ليس موسم الأعاصير كما قلت ربما ثقب أسود يمر من هنا لكنه ليس موسمه أيضاّ |
- Bir gezegene geçit açtık, bir kara delik tarafından yutulmak üzere olan gezegene. | Open Subtitles | لقد إنجذبنا نحو هذا الكوكب الذى تم جذبة داخل ثقب أسود |
Tamirci hangarında minyatür bir kara delik oluşturmak için uçan metal parçalarıyla birleştirilmiş uzay-zaman sisteminin dönüşlerini takip ediyordum. | Open Subtitles | تعقبت قطعاً في بنية الحيزالزمانيالمكاني.. تجمع مع قطع معدنية منقولة جواً من المتجر لصنع ثقب أسود ضئيل |
Görünüşe göre kara delik sıradan bir kara delik. | Open Subtitles | يبدو أن الثقب الأسود هو مجرد ثقب أسود عادي |
Galaksimizde bu gibi büyük yıldızların bir kara delik oluşturacak şekilde patlamaları her 1000 yılda 1 defa gözlenir. | Open Subtitles | فى مجرتنا يتعرض نجم عظيم للانفجار كل ألف عام إيذاناً بمولد ثقب أسود جديد |
Hayır, herhalde bir kara delik veya daha kötüsüdür. | Open Subtitles | لا، الأرجح أنها إحداثيات ثقب أسود أو أسوأ |
Karanlık bir yıldız ya da bugün bildiğimiz adıyla, bir kara delik. | Open Subtitles | يجب أن يكون موجوداً نجم مظلم أو مانطلق عليه اليوم الثقب الأسود |
Burada, muhtemelen çok yakınına gitmek istemeyeceğimiz bir kara delik var. | TED | ها هو الثقب الأسود لانريد أن نقترب منه كثيراً. |
Bu yüzden eğer bir kara delik ek cismi ve enerjiyi emmeye devam etmezse dayanılmayacak kadar yavaş bir oranda parçacık parçacık buharlaşacak. | TED | بالتالي، فإنّه ما لم يستمر الثقب الأسود بالاستحواذ على المزيد من المادة والطاقة، فإنّه سيتلاشى جسيمًا تلو الجسيم، بمعدلٍ بطيء بشكلٍ لا يطاق. |
bir kara delik yaklaşık olarak 230 metrik tona ulaştığında yaşamak için sadece bir saniyesi olacak. | TED | عندما يبلغ الثقب الأسود حوالي 230 طنًّا متريًّا، فسيكون لديه ثانية واحدة أخرى فقط لكي يعيش. |
bir kara delik keşfettim. Ben zaten iyi değilim. | Open Subtitles | لقد اكتشفت ثقب اسود هاى ، انا لست بخير هنا |
Bu elbise ve uymazsa eğer Elbiseyi uymazsa ... benim düğün bir kara delik will be Plaza tarihinin. | Open Subtitles | الفستان لا يلائمني الفستان لا يلائمني زفافي سيكون حفرة مظلمة كبيرة في تاريخ "البلازا" |
Yıldız nihayet bir katastrofik bir süpernova olarak patladıktan sonra tüm bu kalıntılardan yeni bir kara delik doğuyor. | Open Subtitles | عندما يتفجّر النجم في النهاية في مستعرّ أعظم كارثي فلا يتبقّى سوى ثقبٌ أسود ناشئ |